Cemre, özgürlükle hasretin arasında kaldı, hüzünlü ve
içli..Ağlamak değildi ama niyeti..Ağlamaktansa koşmalıydı aşkının arkasında,ona
yakıştığı gibi..Belki bu yüzden pes etmedi..Demir parmaklıkların ardından
Kuzey’di tek istediği. Gidenin ardından ağlamak değildi, aşkına sahip çıkmaktı
tek bildiği..Zira o aşkın en doğrusunu seçmişti..Aşmıştı her engelin en
dikenlisini..Ve aşkı uğruna ödemişti en büyük bedelleri..Kadındı bedeni, ama
delikanlıydı yüreği..Ne vazgeçmeyi bilirdi bu yüzden, ne pes etmeyi..
En sonunda kararını verdi..Oturup ağlamaktansa, Kuzey’ini
bekleyecekti..Bu savaşı kazanacaktı aşkları ölü ya da diri..Her gün aradı ve
aşkını söyledi..Biliyordu ki, Kuzey her nerede olursa olsun, kalpleri
birlikteydi. Cemre söyledi, Kuzey dinledi..Ağlayıp çocukluk etmedi, zira
hayatını güzelleştiren bir aşktı onunkisi..Ayrı bile olsalar, aynı gökyüzüne
bakabilmekti..
Kuzey uzaklarda idi söz verdiği gibi..Bilmeden içine düştüğü
oyunda sandı ki yenildi..Oysa o ne kadar susarsa, Cemre o kadar
dillendi..Yürekliydi Kuzey, korkak değildi, sadece Güney’in hain oyununu tahmin
edemedi. Yüreğine gömdü Cemre’yi, zira tek düşündüğüydü Cemre’nin iyiliği..Cemre
için, işine verdi kendini..Sanki unutabilecekmiş gibi..Her gün Cemre’yi
dinledi..Yüreğindeki aşk öğretti ona sabretmeyi..
Ama eninde sonunda hasret ağır geldi, Aşktı zaten her şeyin
galibi..
Bize kaldı en acizinden, anlatması o hisleri..
Aşk zirveye doğru koşarken, Güney en dipteydi..
Elbette böyle hesap etmemişti..Banu düşündüğünden çabuk
iyileşti..Saf zannettiği Banu, aslında çok ta zekiydi..Aniden suya düştü tüm
hayalleri…Çünkü hep düşündü kendini, başkalarının hayallerini kendi
bencilliğine kurban etti..İyilikle kötülük arasında hep gidip geldi..Çaresizce savurduğu
tehditlerdi, onu daha çok gözden düşüreni..Banu’yu hafife almaktı en büyük
hatası belki..Yâda bir türlü unutamadığı Cemre’nin hayali..Oysa işler gitmedi
istediği gibi..Önce Banu vurdu tekmeyi, sonra Barış bastı sırtına hançeri, Ebru
hanım söyledi son sözünü..Artık gitmekti ona kalan tek seçeneği..
Hiç kimse bilemedi Güney’in aslında içini..Ne düşündüğünü ve
hissettiğini..Hatta ne istediğini ! O aslında içimizden biriydi, herkes kadar
insan, herkes kadar kötü, herkes kadar iyi..Bu kadar hırs şüphesiz iyi
değildi..Üstelik Güney, istiyordu kendine her şeyi..Parayı, gücü, aşkı ve Cemre’yi..Ve
biliyordu içten içe Cemre’yi çoktan kaybettiğini..Şimdi tek amacıydı düştüğü
kuyuya çekmek Kuzey’i..Aslında Cemre de değildi istediği..Onun için kazanmaktı
en önemlisi..
Kaybetti mi peki ? Kim bilir, Güney idi bahsi geçen
kişi..Elbet vardı kafasında bir çıkış merdiveni..
Güney sudan çıkmış bir balık gibiydi şimdi..
Oysa iyi niyetle, tertemiz sevenler öyle miydi ?
Eninde sonunda buldu Cemre Kuzey’i..Sarıldı doya doya, içine
çekti hasretini..Kuzey’in gözlerinde, aşk aldı şaşkınlığın yerini..Aşkın ve
hasretin en yakın şahitleriydi her ikisi..
Aşk mı kazanırdı, yoksa Güney mi galip gelirdi ? Hayat
bu..Kime neyi ne kadar verir, ancak zaman gösterirdi..
Siyah İnci’den sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42