12 Ekim 2012 Cuma

Kayıp Şehir'de kaybolmak..




Yazıya geçmeden önce gecikme için özür dilemek istiyorum. Her ne kadar vaktinde yazmak istesem de, aksilikler ve rahatsızlıklar sebebi ile ancak bugüne kaldı Kayıp Şehir yazısı..Affınıza sığınıyor, anlayışınıza güveniyorum ve teşekkürlerimi sunarak hep beraber Kayıp Şehir’e gidelim diyorum..


            Kayıp Şehir..

            Kocaman bir şehre karşı savaşan, kocaman yüreklerin hikâyesi..

            Bir annenin, evlatlarını dizinin dibinde tutabilme çabası..Hayat acemisi çocuklarını, ağzını bir canavar misali açmış, yutmaya hazırlanan şehre karşı koruma çırpınışları..

            Her biri diğerinden saf altı çocuğun, kimi zaman gülümseten, kimi zaman gözyaşı döktüren hikâyesi..

            Kayıp şehir ilk başladığında,bende ilk bölümden sanki bir Yaprak Dökümü hikâyesi izlenimi uyandırmıştı. Dizi ile ilgili ilk yazımda bunu da belirtmiştim. Ama senaryo ve hikâyenin kurgusu önemli,ilk bölümden fazla yargılamamalı diye de eklemiştim..

            Kayıp şehir, dinledikçe tadına varılan şarkılar gibi..izledikçe içimize sinen, içimize işleyen bir yapım oldu ilk birkaç bölümde..Bu sezonun iddialı yapımlarından biri olarak ekranlarda yerini alırken, iddialı bazı yapımların da önüne geçti..Bu haklı başarının en önemli sebeplerinden biri, bence samimi ve içten oyunculuklar yanında hayatın tam içinden bir hikâye olmasıdır. Her birimizin kendimizden bir parça bulduğu karakterler, yaşam mücadelesi, aile ilişkileri, zorluklar, seçimler, bunalımlar, hesaplaşmalar arasında savrulmamaya çalışarak yüreklerimize konuk oluyorlar. Ve her defasında da yüreğimize biraz daha yerleşiyorlar..

            Kayıp Şehir, kalabalık bir aile hikâyesi olmasına rağmen, izlerken damağımızda bıraktığı insana dair, hayata dair pek çok ayrıntı ile de kendini giderek daha çok çekiyor içine..

            Usta tiyatrocu Nazan Kesal altı çocuklu, eşini kaybetmiş Meryem rolünde harikalar yaratıyor. Kimi zaman, onu, evlatlarını oynayan gençlerin kendi annesi zannetmemize yol açacak kadar da şahane üstelik..Nazan Kesal’ı en son Aşk ve Ceza’da çok daha farklı, modern bir kadın rolünde seyrettikten sonra, şimdi Kayıp Şehir’de hayatın en acı tokadını yemiş, ortada kalmış bir Anadolu kadını rolünde keyifle izliyorum kendi adıma..Hayatımızın en önemli varlığı olan annelerimizi seyrediyoruz onu izlerken. Anne fedakârlığını, gücünü, delikanlı yanını, koruyan kollayan, kimi zaman kaybeden ve yıkılan, ama her defasında evlatları için ayağa kalkabilen ve karşılıksız bir sevgiyle evlatlarını seven elbette..

            Dizinin temel karakteri Meryem’in evlatlarının her birinde de, hem Meryem’den bir parça, hem de insana dair çok izler buluyoruz kuşkusuz.

İsmail..İnsanın en bencil hali..

İrfan..İnsanın delikanlı, hataya her an açık, düşünmeden hareket eden hali..

Kadir..İnsanın mücadele eden, çalışan, yorulan, emek veren hali..

Sadık..İnsanın en asi, başkaldıran, boyun eğmeyen hali..

Seher..İnsanın en çalışkan,yardımcı, temiz kalpli, temiz ruhlu ve fedakâr hali..

Ve küçük Hakan..İnsanın yeri geldi mi en saf hali işte..

            Bunun yanında Ethem karakteri ile insanın en kötü,acımasız ve kin tutan halini izlerken, Gökçe Bahadır’ın iyice içine yerleştiği Aysel karakteri ile de insanın hayata karşı kaybetmiş, yıkılmış halini gözlerimiz dolarak, içimiz ürpererek görüyoruz..Kuşkusuz Gökçe Bahadır’ı izlerken “Seni annen bu rol için doğurmuş Gökçe” demekten de kendimizi alamıyoruz zaman zaman..Öyle başarılı ki..Öyle yürekten oynuyor ve gözlerinden, sesine, mimiklerinden, tavrına kadar öylesine gerçekçi ki..

            Ahmet Mekin elbette..İnsanın yaşamış, görmüş, geçirmiş, tecrübeli halini seyrediyoruz onunla..Duruşu bile yetiyor bir yerde..Fazla söze karışmasa da, bakışıyla, gülüşüyle bile etkileyici İsmail Dede rolüyle, büyük dersler veriyor, arada ettiği bir cümle ile..      

            Hataları yok mu dizimizin..Gözümüze batan, kulağımıza takılan var elbette..Ama ben diyorum ki, bu yazının içine onları karıştırmayalım..Ufak tefek kusurlar da bir başka yazıya kalsın..

            Ben Kayıp Şehir’i, her birinizin kendisinden bir parça bulacağını umut ederek, tavsiye ediyorum naçizane..Hepsinin yüreğine, emeğine sağlık..

            Siyah İnci’den sevgiyle…

            www.twitter.com/blackpearl42
           



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder