Kuzey&Güney bu haftaki bölümünde #kuzeyolmak etiketi ile
hepimizin yüreğine dokunmayı başardı bir kez daha. Kuzey gibi olabilmek kolay
mı diye düşünürken, Güney gibi olmak zor mu diye düşünmeden de kendimi alamadım.
Hal böyle olunca Bir Kuzey&Güney analizi daha yapmanın vakti gelmiş anlamış
oldum.
Kuzey olmak kolay değil elbette.Artık insanların yozlaştığı,
sığlaştığı ve yapmacık bir samimiyet zırhına büründükleri günümüzde, Kuzey gibiler
belki bir elin parmakları kadar az.Özellikle iş aşka gelince, bu kadar yürekten
seveni bulmak ta zor..Biz bir erkeğin yüreğinden sevebileceğini Kuzey ile
öğrendik..
Kuzey olmak, ağlayabilmek demek. Genellikle erkeklerin,
erkek ağlamaz lafının arkasına sığınmasına inat, üstelik ağlayabilmenin insana
özgü en güzel özelliklerden biri olduğunu anlayabilmek adına, Kuzey olmak
ağlayabilmek ve her ağladığında bizi de ağlatmak demek aslında..Gözlerinden
önce yüreğiyle ağlayabilenlerdir bu erkekler..Biz bir erkeğin ağlayabileceğini,
hem de çok güzel ağlayabileceğini, tek bir damla gözyaşına koskocaman
okyanusları sığdırabileceğini Kuzey ile öğrendik..
Kuzey olmak, tükürdüğünü yalamamaktır bir de..Zeynep ve
Simay’a karşı takındığı tutumda bunu çok net görebiliyoruz. Geri dönüşü
olmayan, bir kez hayır dediğimi artık dönüp bakmayan kişilerdir Kuzey gibiler.
Zeynep ile Simay konusundaki bu tavrı belki de, yaptığı hatanın farkına
varabilmiş olmasıdır. Zira Her ikisini de sevmedi, seçti sadece. Cemre’ye umut,
Güney’e fırsat vermemek için. Ve fakat Kuzey gibiler sert göründükleri kadar
vicdan ve merhamet sahibidirler. Zeynebe âşık olmadan, onu kendisine bağlamak
vicdanını ne kadar rahatsız ettiyse, Simay ile hiçbir bağı kalmadığı halde
düştüğü durumdan kurtarmaya çalışmak hiç şüphesiz ki merhametinin de
ispatıdır..
Kuzey olmak, çok zor seçimlerin ortasında kalmak ve her iki
yana da yürüyememektir bazen. Kalbiyle kardeşi arasında kalan Kuzey’in başına
gelenlerin, hayatta pek çok kişinin başına gelebilecek bir durum olduğunu
söylemek yanlış olmaz her halde..Çünkü insan her uzvuna iradesi sayesinde sahip
çıkabilir, kalbi hariç..Kuzey, ne sevdiğinden vazgeçebildi, ne de nefret
ettiğini söylediği kardeşinden. Tam da bu sebeple, en delikanlı yüreğe sahip
olabilmektir Kuzey olmak işte. Zira aşkta insanın başına gelen en güçlü
duygudur, aile sevgisi de..Ve bazen ikisi arasında kalıp, her iki tarafa da
sarılmak isterken, her ikisini de kaybetmektir Kuzey olmak..
Ve Kuzey olmak..Öfkelenince fırtına..Yüreğinde bir yaralı
sevda..Ağlar yüreğini taş sananlara inatla..Bilir kavuşmanın çok zor olduğunu
Cemre’ye aşkla sarılsa da..
Kuzey gibi olabilmek zor..Çünkü Kuzey tam anlamıyla,
bozulmamış karakterleri, menfaatlere feda edilmemiş onur ve şerefi,
vazgeçilmemiş aşkları temsil ediyor..Bu anlamda biraz da hayal kahramanı Kuzey..
Ya Güney olmak…Güney olmak kolay mı..Bu tarz insanlara sık
rastlamak mümkün..Bu sebepten Güney gibiler hayatın içinde fazlasıyla yer alan
tiplerdir aslında. Çünkü Güney gibiler, hırslıdır, ama kötü ve gözü gör eden
bir hırstır bu. Dolayısıyla anne, baba, kardeş, eş, dost, akraba, sevgili çabuk
terk etmeye hazır insan olmaktır Güney olmak. Kendi menfaatini her şeyin
üzerinde tutmaktır, menfaatleri uğruna vazgeçebilecekleri, elde edeceği
menfaatten çok daha fazla olandır..
Sahte gözyaşları dökebilmektir Güney olmak..Gerektiğinde
ağlayabilmek, ama ağlarken bile içinde hiçbir şey hissetmeden, kurulmuş bir
planın parçasını uygulayabilmektir Güney olmak ve o ağlarken duygusuzlaşmaktır
bize düşen. Onun gözyaşları ile hüzün değil, öfke hissederiz. Zira gözyaşı
saftır, temizdir, menfaatin, kişisel çıkarların uğruna kirletilmesi rahatsız
eder insanı. Ve elbette ki tehlikelidir Güney olmak bu durumda..
Güney olmak, onursuz aşklar demektir aynı zamanda. Banu ile
olan ilişkisinin kuruluşundan, geldiği noktaya kadar bunu görebiliyoruz.
Banu’nun daha önce dile getirdiği gibi ‘o benim imkânlarımı seviyor” cümlesi de
bunu çok iyi anlatıyor aslında. Güney çok hayatın içinden bir insan...Hırsları,
sevgisi, nefreti, öfkesi, ikiyüzlülüğü, sahteliği ile çok gerçek bir insan.
Kusurları olan, hatalar yapabilen..Sevmeden, âşık olmadan, sadece maddi
menfaatler, makam telaşları için yapılmış, aşksız bir evlilik sürdüren eminim
çok kişi var Güney gibi..Bebekleri olacağında duyduğu panik ve verdiği
lezzetsiz tepki de bunun en güzel kanıtı. İçindeki duygusuzluğu, maddi anlamda
geldiği nokta ve şirket içindeki hızlı yükselişi ile gizlemeye çalışsa ve
karısına âşık, ilgili koca rolünü başarıyla oynasa da, bazen açıklar vermekten
de kaçamıyor ne yazık ki..En sonunda Melda ile yaşadığı yakınlık ta karısını
sevmeyen bir adamın, daha doğrusu duygusal anlamda çaresiz kalmış bir adamın
arayışı sadece..Çünkü aslında çok yalnız olmaktır Güney olmak..
Evet, yalnız kalmaktır Güney olmak..Kimi zaman isteyerek,
kimi zaman bu yalnızlığa itilerek..Güney olmanın en büyük bedeli de
budur..Oturup karşılıklı iki kadeh içip, içini dökebileceği bir dosttan, her
durumuna razı bir sevgiliden, başı sıkıştığında ona destek olacak bir babadan
yoksun olmaktır Güney olmak..
Güney olmak kolaydır, zor olan bedelini ödemektir sadece..
Ve emin olun Güney olmak, Kuzey olmaktan çok daha zordur bu
sebeple..
Siyah İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder