Bu sezon yeni başlayan dizileri seyretmeye korkar oldum
aslında. Zira vakit fukarasıyım bilenler bilir. Dolayısıyla, kötü bir proje
karşıma çıkarsa diye ilk bölümleri seyrederken hep tedirgin oluyorum. Öyle ya,
bir bölüm neredeyse 2 saate yaklaşıyor. Araya reklamlarda girince oluyor mu
sana 3 saat. Bu kadar yoğunluk içinde 3 saati boş geçirmenin bedeli epey
sıkıntılı olabiliyor.
Ama Merhamet’i seyrettim. Offf... Nerden başlasam bilmem ki…
Nasıl güzel hikâye. Nasıl güzel kurgulanmış. Hata falan aramayın. Varsa da
helal olsun…
Her şeyden önce, oyuncuların her birini cımbızla seçip
almışlar sanki. Nasıl oturmuşlar hemen karakterlerin içine. Özgü Namal(Narin)
çok güzel, bir o kadar yetenekli zaten. Bayılıyorum kadını izlemeye. Ne kadar
özlemişim onu ekranda görmeyi. İbrahim Çelikkol(Fırat) saçı sakalı kesmiş,
zayıflamış, İffet’teki o ağlamaklı ses tonundan da kurtulunca ne güzel olmuş.
Burçin Terzioğlu (Deniz) da ekranda çok özlediğim bir oyuncuydu. Üstelik
oyunculuk gücü kadar, hanımefendiliği ile de bende yeri ayrıdır. Uzun bir
aradan sonra Deniz rolü ile karşımıza çıkan Terzioğlu, daha ilk bölümden
rolünün hakkını verdi. Daha bir kadınsı olmuş, daha bir hoş olmuş Terzioğlu.
Ben çok beğendim. Hele hele bir Mustafa Üstündağ(Sermet) seyredeceksiniz,
inanın tadı damağınızda kalacak. Beni sadece Irmak rolündeki Yasemin Allen
biraz rahatsız etti. Hayat Devam Ediyor’un Pelin karakterinin tarzı ve konuşması
ile aynısı olmuş. Sadece kıskanç bir karakteri başarıyla oynamış ona sözüm yok.
Ama Sanki Pelin öbür diziden çıkmış ta buraya gelmiş gibi hissettim. Bunun
dışında da her şey güzeldi.
Geçmişe dönüşlerde ve Narin’in çocukluğuna dair sahnelerde
oynayan oyuncular da çok çok iyi. Hele Narin’in küçüklüğünü oynayan bir kız
çocuğu var ki görmelisiniz. Harika bir oyunculuk sergilemiş. Zaten şu kadronun
oyunculuğu şöyleydi, böyleydi diye konuşmaya gerek yok.
Gelelim senaryoya. Nasıl ince işlenmiş bir aile dramı öyle.
Ağlamadan duramadım ne yalan söyleyeyim. Kadına ve çocuğa yapılan şiddeti
gözümüze soktular daha ilk bölümden. Narin’in geçmişinden kaçarak kurduğu yeni
hayatında, geçmişinden izler bırakan kişilerle karşılaşması, bu kişilerin
birbirleri ile karşı karşıya gelmesi, Narin’in daha şimdiden tüm olayların
merkezine düşmesi gibi detaylardaki incelik ve güzellikte takdir edilesi doğrusu...
Genellikle dizilerin ilk bölümü gayet güzel ahenkli ve hızlı oluyor ama
sonrasında bütün cazibesini yitiriyor. Merhamet ise bana böyle bir izlenim vermedi.
Evet, hızlı başladı, ama çok güzel bir hızda gittiler, eminim bunun arkası da
gelecektir.
Bu arada gözümüzden kaçmayanları da not ettik elbette. Deniz
kızımızın yatak odası sanki bana AFK Emir kardeşimin ilk evinin yatak odası
gibi geldi. Ayrıca bankada Fırat ile Narin yakınlaşması da biraz komik geldi.
Sen koskoca bankanın bilmem ne müdürüsün, bankada her yerde her odada güvenlik
kamerası olur bildiğim kadarıyla, ne cesaret orda ayak üstü öptün kızı. Ama bu
kadar kusur kadı kızında da olur diyorum ben.
Merhamet, beni ilk bölümden sımsıcak sarıp sarmaladı
canlarım. Gün açısından Çarşamba akşamı yayınlanması, bu sezon final yapacak olan Kuzey&Güney'in tahtına oturacağı sinyallerini vermekte. Malum ilk bölümlerde çok eleştiri yapmıyorum. Bakalım ilerleyen
bölümlerde neler görecek, hissedecek ve yazacağız. Bu gidişle, merhamet rakiplerine hiç merhamet etmeden zirve yolcuğuna doğru hızla ilerleyecektir. Dilerim aynı tempoda devam
eder de şöyle kaliteli dizi keyfinin tadını hep beraber yaşarız..
Siyah İnci’den sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42