Bazı diziler var…Seyrederken, konuya bile odaklanamadığım..
Bazıları ise izleyicisini alıp çok başka dünyalara
götürebiliyor…Bir elin parmakları kadar bu tarz diziler..
Kaçak bunlardan biri…Özellikle bu haftayı seyrettikten sonra
kendi kendime “Adamlar yapmış abi” dedim…Çok müthiş bir keyif aldım izlerken..İçimdeki
şeytan, illaki de takılacak ufak tefek detaylar buldu..Ama genel olarak dizinin
kalitesinin çok sağlam bir çizgide yürüdüğünü kabul etmek gerekir..
Ertan
kardeşimin, kelimenin tam anlamı ile kendi kazdığı mezara düşmesi şüphesiz ki,
beni zevkten dört köşe etti..Bu noktada Berk Hakman için söylemem gereken iki
cümle var..Suskunlar’ın psikopat Gurur komiserinden sonra, Kaçak dizisinde de
pek normal olmayan bir karakterde izliyoruz onu..Cidden ayrı bir havası ve
karizması var, çekiciliği inkâr edilemez. Üstelik fazlasıyla iyi oynuyor. Ama
çoğu zaman bana Gurur Komser’i anımsatıyor. Umarım bir sonraki projesinde bu
karakterden sıyrılıp bambaşka bir karakterde izleme şansı elde ederiz. Üzerine
yapışıp kalmaz ise bu tarz roller, iyi olur diye düşünüyorum.
Ben bu
tarz dizilerdeki ince espri anlayışını çok seviyorum. Senaristin kaleminin ne
kadar güçlü olduğu da böyle zamanlarda daha iyi ortaya çıkıyor. Sen kalk,
Koskoca Topçuoğlu’nun eli silahlı damadını çiçek gibi toprağa ek..Sağlam
sahneydi doğrusu. İyi de, Ertan kardeşim, sen niye silahını belinden
çıkarıyorsun. Haydi çıkardın, ağırlık etmesin diye, niye gözünün önüne koymuyor
da arkanı dönüyorsun silaha..Bu kadar profesyonel bir mafyaya, bu kadar acemice
bir hata yakışmadı doğrusu. İşte sonunda çiçek gibi ekerler, yanına da cep
telefonunu hediye ederler..Seninde tüm karizmanı yerle bir ederler..
Dizideki
en favori karakterlerimden biri Dadaylı elbette. Onun böyle kaba saba halleri, her
an savaşmaya hazır heyecanı falan çok sevimli..Amma velâkin, Dadaylı’nın öyle
tek başına kafasına göre bir çuval parayı sırtına yükleyip, araba almaya
gitmesi oldu mu? Tamam, konumuz olan para, öyle böyle bir para değil, harcadığı
devede kulak..Ama yine de Dadaylı az sorumsuz davrandı gibi geldi bana..Bu
arada Doktor, Dadaylı ve Serhat üçlüsünün, birbirine çok zıt olup, bir
aradayken müthiş uyumlu işler çıkarmaları da dizinin en iştah açıcı kısmı olsa
gerek. Bazen kendi aralarındaki atışmaları, Behzat Ç.’nin efsane üçlüsü
Harun-Hayalet-Akbaba muhabbetini anımsatsa da, karakterlerin hakkını vermişler
Allah için..Serhat ve ekibi cidden şahaneler..Bu noktada haklarını yiyemem..
Dizide
en çok beni huzursuzlandıran kısmı ise Özlem Yılmaz’ın hayli geri plana atılmış
olması. Serhat ile sancılı ilişkilerinin, hikâyenin asıl çıkış noktası iken,
kurgu sanki biraz mafyaya açılan savaşa döndü. Nurgül geride kaldı..Dizi kaç
sezon tasarlandı bilmiyorum ama bu sezonu böyle geçirdikten sonra, ikinci
sezona kısırlaşabilir diye düşünüyorum. Dolayısıyla Serhat ile Nurgül’ün
ilişkilerinin bir basamak daha öne alınması, hatta Serhat’ın intikam listesine,
Nurgül için pek güzel şeyler düşünmediğini tahmin ettiğim Ertan kardeşimin kötü
amaçları da eklenirse, dizinin zaten hareketli giden hikâyesi daha bir keyifli
olur gibi geldi. Zira dizide kim kimden neyin intikamını alacak, iyice
karışıyor gün geçtikçe. Araya ufaktan ufaktan sevgi, aşk muhabbeti de
eklenirse, tamamen mafya savaşı görüntüsünden kurtulacaktır diye düşünüyorum. Ancak
Allah aşkına, o bakkal mıdır, bakkal çırağı mıdır, Nurgül için böyle bir aşk , evlilik
hikayesi falan çok gereksiz görünüyor.
Hele hele Serhat gibi bir adamla evlendikten sonra, Nurgül kızımızın böyle bir
adama layık görülmesi de hiç hoş değil benden söylemesi..
Gelelim
bu haftanın en keyifli sahnelerine…Serhat’ın hayran bırakan cesareti karşısında
ne yapacağını şaşıran Topçuoğlu ailesi, Burak kardeşimi gözden ırak bir yere
saklamayı akıl etti. Öncelikle o şemsiye sahnesini yürekten alkışlıyorum.
Cidden hayran kaldım. Burak kardeşimin evden çıkarılışı, üç adet aynı plakalı
araca bindirilişi, üç aracında üç ayrı yola gidişi, cidden yazana, çekene,
oynayana helal olsun dedirtti..Çok sıra dışı bir sahne olmuş gerçekten. Ama koskoca Topçuoğlu’nun üç adama karşı
adeta kocaman bir ordu toplaması da komik olmuş. Hele hele Burak kardeşimi, üç
adamdan saklamak için kurulan düzene epey güldüm. İşin daha eğlenceli yanı,
kurulan bunca düzen, onca koruma, her biri silahlı bir yığın adamı, Serhat ile
Dadaylı alt etmesi oldu. Şimdi şöyle durup düşününce, çok saçma geliyor kulağa
değil mi? İki adam bir orduyu alt etsin, ne saçma…Ama öyle bir kurgu, çekim
kalitesi, aksiyon vardı ki, ağzım açık izledim..Hata kusur falan da aramadım,
oturdum keyfini çıkardım…Volkan Kocatürk ve ekibi cidden iyi iş
çıkarıyorlar..Işıktan, sese, görüntüden çekim açılarına kadar her biri
kusursuz. Üstüne oyunculukta eklenince diyecek söz kalmıyor doğrusu..Üstelik, Serhat ile Dadaylı’nın Burak kardeşimi ele
geçirmek için canları çıkmışken, ağacın arkasında oturan Nazmi’nin hiçbir sıkıntıya
düşmeden Burak kardeşimi yakalamasına ne demeli…Biraz önce bahsettiğim o müthiş
espri anlayışı tekrar devreye giriyor bu sahnede ve ben o gerilimli aksiyon sahnelerinden sonra, Serhat ile Dadaylı’nın
çektiği sıkıntılara gülerken buluyorum kendimi..
Bu arada, koskoca Topçuoğlu malikânesinde , neden sadece İsmet
Ali’nin odasında PC var? Neden bütün işleri, o bilgisayarın başında toplanıp
halletmeye çalışıyorlar..Küçük bir soru..
Gelelim bu haftanın ikinci şahane sahnesine. Sokak çocukları
için yapılan geceye, Serhat ve ekibinin bir alay sokak çocuğunu getirmesi, aynı
zamanda çok çok sağlam bir sosyal mesaj da oldu doğrusu. Sokak çocukları için
yapılan bir gecede, süslenip püslenip endam eden yüksek mevkili insanların,
sözde yardım ettikleri çocukları görünce, adeta şeytan görmüş gibi korkup kaçmaları,
sözde yardım yapmayı bilen ama yardım ettiği insanın koşullarını uzaktan
seyretmeyi tercih edenlere de sağlam kapak oldu..Yürekten alkışlıyorum..
Ertan kardeşimin sonunu hazırlayan, son sahnede yine çok
keyif aldım. Muhtemelen Serhat, sadece oğlunun intikamını değil, kaybettiği
aşkının da intikamını almaya niyetli gibi geldi bana..Yürü be Serhat, kim tutar
seni diyorum ve Kaçak dizisinin tüm ekibine, bu kadar güzel bir iş çıkardıkları
için yürekten tebriklerimi sunuyorum..
Siyah İnci’den sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42