Kayıp bu sezonun en iddialı
dizilerinden malumunuz..İlk bölümünden itibaren temposunu da hiç düşürmedi. Her
bölümde insanı sürüklemeyi başlayan dizinin son bölümünde de hayli ilginç
gelişmeler oldu..Bakalım izlediğimiz son bölümden aklımızda neler kalmış..Neler
gözümüze takılmış..
Öncelikle şunu belirteyim, bu
bölümde Falko kardeşimin sözde intikamının sebebini öğrendik az kıyısından
ucundan..Öğrenmesine öğrendikte…Ne yani…tüm bu olayların sebebi kırık bir kalp
mi şimdi..Adam terk edilmiş ve muhtemelen de haksız yere hapse düşmüş, bunların
intikamını mı alıyor..İyi de bu kadar güzel kurgu içinde ben çok daha
derinlikli ve sıradan olmayan bir sebep bekliyordum..Böyle sıradan bir aşk
acısının intikamı, çok arabesk geldi bana..bu arada elbette ki, dizide herkesin
bir sırrı var..Hal böyle olunca, Falko’ya o mektubu yazan kim insan onu merak
ediyor. Falko’yu Kemal için terk eden Özlem mi, Leyla mı? Zira ben kesinlikle
bu konuda ters köşe oluruz diye tahmin ediyorum. Bir diğer konu, sevgili Falko
kardeşim, sen bu kadar psikopat iken, terk edilmen zaten normal değil mi..Sen
ki, masum bir çocuğun parmağını kesecek kadar anormalsin, seni kim ne yapsın
zaten..Bir tarafta saplantı haline getirdiğin aşkın, diğer taraftan
acımasızlığın, bir de üstüne öfken..Çekilecek dert değilsin kusura bakma sakın.
Tüm bunları söylemişken İlker Kaleli’yi de yüreğinden öpelim, öyle bir kötü
karakter sundu ki ekrandan, alkışlara layık gerçekten.
Hazır Falko’dan lafı açmışken,
onun bir üst patronu yada ortağı kim onu da merak ediyorum doğrusu..Merak
etmekle beraber elbette şüphelerim de var..Hoş, dizide kime baksa şüphe ediyor
insan..Benim görüşüm Falko’nun bağlantıda olduğu kişi aile avukatı. Nedense o
adama bir türlü güvenemiyorum. Zaten sinir küpü dayımız Murat ile avukatımız
arasında gidip gelmekteyim. Zira kâhyaları Bilal bile işin içinde olduktan
sonra, pek uzak görünmüyor bu ihtimaller. Dizide her an her şey olabildiği için
de asıl patronun kim olduğunu, Falko’ya kimin haber uçurduğunu ve olayla bağlantısının
ne olduğunu öğrenmeyi de merakla bekliyorum..
Hazır dayı demişken, ben çok
sinir oluyorum bu dayıya..Çevrenizde de eminim vardır böyle gücünü parasından
alıp, her önüne gelene aşağılayarak bakan, haddini bilmeyen ve parası olduğu
için konuşabileceğini, insanları azarlayabileceğini sanan tipler. Bu bölümde
polis amirimize yaptığı çıkışlar cidden deli etti beni. Hani dizi olmasa,
gerçek olsa ben görürdüm onun başına geleni de neyse ki, karakterlerimiz
hayali, hikâyemiz kurgu. Yoksa zor kurtulurdu o karakoldan sevgili Murat
dayımız benden söylemesi..
Dizi de en sevdiğim kısım, ilk
sahneden sonra zamanda geriye gidip, tekrar ilk sahneye gelmesi..Bu bölümde de,
eve gelen Mehmet, annesi ile kardeşini yerde buldu..Daha ilk sahneden şok
ettiler cümle izleyeni eminim. Ben öldüler sandım ve yok artık daha neler
dedim. Bir intikam hikâyesi bu kadar dallanıp budaklanmaz artık derken, gördük
ki ölmemişler. Kötülüğün tavan yaptığı, acımasızlığın ve şiddetin gözümüze
kadar sokulduğu dizide, Mehmet’in annesi ve kardeşinin de olaya dâhil edilmesi
de bana çok klasik geldi kusuruma bakmayın.
Gözüme takılan bir diğer konu,
Kemal kardeşimin her fırsatta Özlem’in üzerine atlaması canlarım. Adam sevinse
sarılıyor, üzülse dizine yatıyor, kendini acındırıp Özlem’in duygularını
hareketlendireyim diye uğraşıyor onca derdin arasında..Yahu rahat bırak artık Özlem’i,
o çoktan buldu kalbinin sahibini..Malum, Mehmet ile Özlem arasındaki yakınlaşma
fevkaladenin fevkinde heyecanlı..Özlem kızımız da zaten işi gücü bıraktı, bir
bakıyorsunuz hafiyelik yapıyor, bir bakıyorsunuz çocuk bakıyor, bir
bakıyorsunuz Kemal’i teselli ediyor, Leyla’nın yardımına koşuyor,Mehmet’i
ormandan kurtarıyor, sanırsınız süper kahraman. Her an her yerde hazır Özlem..Şikâyetçi
miyiz, kesinlikle hayır. Çünkü Özlem demek, Aslı Enver izlemek demek, hem de
bayıla bayıla..Çok doğal oynuyor ve oda alkışı hak ediyor gerçekten..
Gelelim asıl konuya..Hasan abimiz
ne yazık ki yakalandı bu hafta..Hiç beklemiyordum ne yalan söyleyeyim..Onun
yakalanması çok ani gelse bile, mutlaka Falko bir yolunu bulup onu
kurtaracaktır diye bekliyordum ki, çok uzun sürmedi..Mehmet, annesi ve
kardeşini kurtarmak için Hasan’ı kurtarmayı kabul edecek mi, kabul ederse nasıl
bir sırrı yüklenecek üstüne, seyredip göreceğiz.
Ancak Kesinlikle bu bölümün
yıldızı Menderes Samancılar..adam susarak oynadı arkadaş ötesi var mı..O
hapishanede eşi ile karşılaştığı an, eşi konuşurken, sorarken yüzünün aldığı
ifade…Seyretmelere doyamadım..
Yazımızın sonuna gelirken ufak
tefek bazı detayları da yazalım, şöyle ki, Dora kızımız günlerdir Falko ve
adamlarının elinde ama maşallah ne zaman yıkanır duş alır bu kız..Saçı başı
tertemiz duruyor. Kerem deseniz, çocuğun günlerdir saçının fönü niye bozulmadı.
Özlem, bu kadar acılı ve sıkıntılı günler de neden moda dergilerinden fırlamış
gibi giyinir. Hasan abi, iletişimin çok önemli olduğu böyle bir zamanda neden telefonunu arabada bırakır. Mehmet ile Özlem, hastaneden çıkışta, tüm gazeteciler yorum
beklerken, resim çekerken, neden arabaya binip kıkırdayarak gülerler..O kadar
stresin, sıkıntının arasında demezler mi adama, bu neşe niye diye…Fahri
kardeşim, Kerem’den CD çekme konusunda yardım isterken, PC’ye kafasının basmadığını
niye söyler. Zaten kafasının çalıştığı bir şeyler var mıdır ? Kerem durduk yere
o CD’nin içine ne çekiyorlar diye neden merak etmez, şöyle bir kafasını uzatıp
bakmaz. Murat dayımızın eşinin ölümü neden araştırılmaz. Öylece bırakılır.
Kadir, annesine bağıran Kemal’den intikam almak için, olayın en önemli şahidi
doktoru niye öldürmeye kalkar..Niye bu kadar düşmandır, niye bu kadar
psikopattır herkes..
Tüm bu sorular kafamızda dönüp
dursun tabi…Şaka bir yana..Dizi yaklaşık bir buçuk saat sürüyor ama nasıl başlıyor,
ne zaman bitiyor anlamıyorsunuz..Şüphesiz, sezonun en iyilerinden olan dizinin ilerleyen bölümlerini merakla bekleyerek, bu
haftaki yazımıza burada son verelim..Keyifle kalın..
Siyah İnci’den sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder