6 Kasım 2013 Çarşamba

Kayıp ile zamanda kayboluyor insan...


Kayıp bu sezonun en iddialı dizilerinden malumunuz..İlk bölümünden itibaren temposunu da hiç düşürmedi. Her bölümde insanı sürüklemeyi başlayan dizinin son bölümünde de hayli ilginç gelişmeler oldu..Bakalım izlediğimiz son bölümden aklımızda neler kalmış..Neler gözümüze takılmış..

Öncelikle şunu belirteyim, bu bölümde Falko kardeşimin sözde intikamının sebebini öğrendik az kıyısından ucundan..Öğrenmesine öğrendikte…Ne yani…tüm bu olayların sebebi kırık bir kalp mi şimdi..Adam terk edilmiş ve muhtemelen de haksız yere hapse düşmüş, bunların intikamını mı alıyor..İyi de bu kadar güzel kurgu içinde ben çok daha derinlikli ve sıradan olmayan bir sebep bekliyordum..Böyle sıradan bir aşk acısının intikamı, çok arabesk geldi bana..bu arada elbette ki, dizide herkesin bir sırrı var..Hal böyle olunca, Falko’ya o mektubu yazan kim insan onu merak ediyor. Falko’yu Kemal için terk eden Özlem mi, Leyla mı? Zira ben kesinlikle bu konuda ters köşe oluruz diye tahmin ediyorum. Bir diğer konu, sevgili Falko kardeşim, sen bu kadar psikopat iken, terk edilmen zaten normal değil mi..Sen ki, masum bir çocuğun parmağını kesecek kadar anormalsin, seni kim ne yapsın zaten..Bir tarafta saplantı haline getirdiğin aşkın, diğer taraftan acımasızlığın, bir de üstüne öfken..Çekilecek dert değilsin kusura bakma sakın. Tüm bunları söylemişken İlker Kaleli’yi de yüreğinden öpelim, öyle bir kötü karakter sundu ki ekrandan, alkışlara layık gerçekten.

Hazır Falko’dan lafı açmışken, onun bir üst patronu yada ortağı kim onu da merak ediyorum doğrusu..Merak etmekle beraber elbette şüphelerim de var..Hoş, dizide kime baksa şüphe ediyor insan..Benim görüşüm Falko’nun bağlantıda olduğu kişi aile avukatı. Nedense o adama bir türlü güvenemiyorum. Zaten sinir küpü dayımız Murat ile avukatımız arasında gidip gelmekteyim. Zira kâhyaları Bilal bile işin içinde olduktan sonra, pek uzak görünmüyor bu ihtimaller. Dizide her an her şey olabildiği için de asıl patronun kim olduğunu, Falko’ya kimin haber uçurduğunu ve olayla bağlantısının ne olduğunu öğrenmeyi de merakla bekliyorum..

Hazır dayı demişken, ben çok sinir oluyorum bu dayıya..Çevrenizde de eminim vardır böyle gücünü parasından alıp, her önüne gelene aşağılayarak bakan, haddini bilmeyen ve parası olduğu için konuşabileceğini, insanları azarlayabileceğini sanan tipler. Bu bölümde polis amirimize yaptığı çıkışlar cidden deli etti beni. Hani dizi olmasa, gerçek olsa ben görürdüm onun başına geleni de neyse ki, karakterlerimiz hayali, hikâyemiz kurgu. Yoksa zor kurtulurdu o karakoldan sevgili Murat dayımız benden söylemesi..

Dizi de en sevdiğim kısım, ilk sahneden sonra zamanda geriye gidip, tekrar ilk sahneye gelmesi..Bu bölümde de, eve gelen Mehmet, annesi ile kardeşini yerde buldu..Daha ilk sahneden şok ettiler cümle izleyeni eminim. Ben öldüler sandım ve yok artık daha neler dedim. Bir intikam hikâyesi bu kadar dallanıp budaklanmaz artık derken, gördük ki ölmemişler. Kötülüğün tavan yaptığı, acımasızlığın ve şiddetin gözümüze kadar sokulduğu dizide, Mehmet’in annesi ve kardeşinin de olaya dâhil edilmesi de bana çok klasik geldi kusuruma bakmayın.

Gözüme takılan bir diğer konu, Kemal kardeşimin her fırsatta Özlem’in üzerine atlaması canlarım. Adam sevinse sarılıyor, üzülse dizine yatıyor, kendini acındırıp Özlem’in duygularını hareketlendireyim diye uğraşıyor onca derdin arasında..Yahu rahat bırak artık Özlem’i, o çoktan buldu kalbinin sahibini..Malum, Mehmet ile Özlem arasındaki yakınlaşma fevkaladenin fevkinde heyecanlı..Özlem kızımız da zaten işi gücü bıraktı, bir bakıyorsunuz hafiyelik yapıyor, bir bakıyorsunuz çocuk bakıyor, bir bakıyorsunuz Kemal’i teselli ediyor, Leyla’nın yardımına koşuyor,Mehmet’i ormandan kurtarıyor, sanırsınız süper kahraman. Her an her yerde hazır Özlem..Şikâyetçi miyiz, kesinlikle hayır. Çünkü Özlem demek, Aslı Enver izlemek demek, hem de bayıla bayıla..Çok doğal oynuyor ve oda alkışı hak ediyor gerçekten..

Gelelim asıl konuya..Hasan abimiz ne yazık ki yakalandı bu hafta..Hiç beklemiyordum ne yalan söyleyeyim..Onun yakalanması çok ani gelse bile, mutlaka Falko bir yolunu bulup onu kurtaracaktır diye bekliyordum ki, çok uzun sürmedi..Mehmet, annesi ve kardeşini kurtarmak için Hasan’ı kurtarmayı kabul edecek mi, kabul ederse nasıl bir sırrı yüklenecek üstüne, seyredip göreceğiz.

Ancak Kesinlikle bu bölümün yıldızı Menderes Samancılar..adam susarak oynadı arkadaş ötesi var mı..O hapishanede eşi ile karşılaştığı an, eşi konuşurken, sorarken yüzünün aldığı ifade…Seyretmelere doyamadım..

Yazımızın sonuna gelirken ufak tefek bazı detayları da yazalım, şöyle ki, Dora kızımız günlerdir Falko ve adamlarının elinde ama maşallah ne zaman yıkanır duş alır bu kız..Saçı başı tertemiz duruyor. Kerem deseniz, çocuğun günlerdir saçının fönü niye bozulmadı. Özlem, bu kadar acılı ve sıkıntılı günler de neden moda dergilerinden fırlamış gibi giyinir. Hasan abi, iletişimin çok önemli olduğu böyle bir zamanda neden telefonunu arabada bırakır. Mehmet ile Özlem, hastaneden çıkışta, tüm gazeteciler yorum beklerken, resim çekerken, neden arabaya binip kıkırdayarak gülerler..O kadar stresin, sıkıntının arasında demezler mi adama, bu neşe niye diye…Fahri kardeşim, Kerem’den CD çekme konusunda yardım isterken, PC’ye kafasının basmadığını niye söyler. Zaten kafasının çalıştığı bir şeyler var mıdır ? Kerem durduk yere o CD’nin içine ne çekiyorlar diye neden merak etmez, şöyle bir kafasını uzatıp bakmaz. Murat dayımızın eşinin ölümü neden araştırılmaz. Öylece bırakılır. Kadir, annesine bağıran Kemal’den intikam almak için, olayın en önemli şahidi doktoru niye öldürmeye kalkar..Niye bu kadar düşmandır, niye bu kadar psikopattır herkes..

Tüm bu sorular kafamızda dönüp dursun tabi…Şaka bir yana..Dizi yaklaşık bir buçuk saat sürüyor ama nasıl başlıyor, ne zaman bitiyor anlamıyorsunuz..Şüphesiz, sezonun en iyilerinden olan dizinin ilerleyen bölümlerini merakla bekleyerek, bu haftaki yazımıza burada son verelim..Keyifle kalın..

Siyah İnci’den sevgiyle…

www.twitter.com/blackpearl42

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder