Bu
sezonun bana göre en iyi dizilerinden Paramparça, dün akşam da tempoyu hiç
düşürmedi..Uzun zamandır özlediğimiz, her sahnesi dolu dolu geçen, gereksiz
diyaloglar, uzun uzun bakışmalardan uzak sahneler, hızlı ilerleyen hikâyesi
sayesinde Paramparça, haklı başarısının gururunu yaşamalı elbette..
Demek
ki neymiş…Yapılabiliyormuş böylesi..İzlerken insan düşünmeden edemiyor..
Gelelim
dün akşamki bölümden bizim payımıza düşenlere..
Küçük cadının büyük oyunları…
Hazal
kızımızın boyundan büyük planları var maşallah. Kız yürüyen fitne fesat adeta..İnsanın
kafasından, kalbinden hiç mi iyilik geçmez kardeşim. Hâlbuki mis gibi
yaşıyorsun, bir elin yağda bir elin balda..Otur keyfini çıkar değil mi..Onca
yıl seni büyüten anneni de attın arkana..Daha ne değil mi..Ama yok..Hazal
illaki de Dilara’nın kızı olduğunu hatırlatıyor sürekli..Nasıl da çekmiş
annesine. Nasıl da kinci, hırslı ve asabi..Bir o kadar da çekilmez. Tüm bunları
Dilara da anladı elbette. Evden göndereyim diye niyetlendi ama Hazal kızımız da
az değil. Tuttu kesiverdi bileğini..Ama sanırım uyduruk bir kesik olsa gerek.
Bir saatin içinde taburcu olduğuna göre..Ben hastane sahnesinde, Gülseren’in o
telaşına üzüldüm. Eminim izleyen herkes çok üzüldü, ağladı..Gülseren öyle güzel
gösteriyor ki annelik nedir, Hazal ise öyle bir anneye layık evlat olmadığını
ispat ediyor her olayda..Aslında Dilara’da Hazal’ın gerçek yüzünü gördü ama
sırf Gülseren’e inat ona sahip çıkıyor sanki..Hazal eninde sonunda çok pişman
olur dilerim..
Ah be Dilara. ..Sen
koskoca bir sevginin önünde duramazsın.…
Hazal’ı
ben doğurdum benim yanımda kalsın, Cansu’yu ben büyüttüm o da benim yanımda
kalsın..Oldu Dilara..Dünyayı sen döndürüyorsun çünkü değil mi..Ne hırs varmış
kadında anlamadım gitti. Her an Gülseren’i suçlayarak kendini aklamaya çalışan,
Gülseren’i aşağılayarak kendini daha kaliteli zanneden Dilara, kendinin hiç
farkında değil gerçekten..Kadın yürüyen asabiyet abidesi adeta..Her an
suçlayacak birilerini buluyor, kendi sütten çıkma ak kaşık..Yahu dön kendine
bir bak..Herkesi kontrol etme ve yönetme hırsından bir türlü kurtulamayan
Dilara, para ile her şeyi halledebileceğini sanan duygusuz, kalpsiz ve sevgisiz
bir kadın sadece..Cansu’nun kendinden neden uzaklaştığını bu yüzden anlayamıyor
belki de..Hazal’ın para için yanında kalmak istediğinin de farkında aslında,
ama bir türlü kibrini yenip bir parça sevgi vermeyi denemiyor. Onun için Hazal’ı
kazanmak, Cansu’yu Gülseren’den koparmak en önemlisi. Kendinden başka kimseyi
düşünmeyen, paranın ve gücün her şeyin önüne geçebileceğini zanneden Dilara, ne
yazık ki, Gülseren’in çok kısa bir zamanda Cansu’nun yüreğine doldurduğu
sevginin önüne geçemedi. Oh, çok ta güzel oldu. Dilara, çocukları falan
düşünmüyor aslında, onun tek düşündüğü Gülseren’i yenmek..Gülseren ise her ki
kızının da mutluluğunun derdinde, çünkü o gerçek bir anne..
Gel
Cihan, git Cihan…
Sen
koskoca şirketleri yönet, emrinde bilmem kaç yüz adamın olsun, tek bir imzan
her işi halletsin, ama iki de bir kapının önüne bavulların atılsın. Cihan’ın
sabrına gerçekten hayranım. Gerçek olamayacak kadar hayal kahramanı
aslında..Dün akşamki bölümde Dilara ablam, Cihan’ın bavullarını yine kapının
önüne koydu. Hayır, ne zannediyor acaba..Cihan, aman yapma etme Dilara mı diyecekti.
O kadar yıllık kocasını tanımayan Dilara, hem resti çekti hem de Cihan geri
adım atmayınca avukatına koştu..Dilara’nın avukatı Candan’da ne sinir kadın.
Tıpkı kendisi gibi bir avukat bulmuş. Hayır, anlamadığım nokta, bu Candan hukukçu
değil mi..Oturup kanuni yoldan işleri çözmeye uğraşmak yerine, habire plan
program strateji kurmak neyin nesi..Bu arada Dilara’nın her bölüm daha çekilmez
bir kadın olduğunu fark ettiniz eminim..Ebru Özkan, tek kelime ile
nefis..İzlerken sinir olsam da, oyunculuğu karşısında alkışlar bile yetersiz
kalacak..
Biri Cansu diğeri
Hazal..Biri anne derdinde diğeri para..
Hazal’ın
yerinde Cansu olaydı, bizim küçük cadı bir damla gözyaşı dökmezdi eminim..Hastaneye
koşan Cansu, aynı zamanda annesine de koştu..Dilara, Cansu’nun inadından
gittiğini söylese de, Cansu gerçek anne sevgisinin peşinden koştu gitti. İşin
ilginç yanı, Hazal’a her defasında tercih yaptıran Dilara, söz konusu Cansu
oluna, kızına söz hakkı bile vermiyor. Çünkü biliyor ki Cansu, babası gibi
paradan önce sevgiye önem veriyor..Öyle de oldu, Cansu Gülseren’in elinden
tuttu gitti. Annesinin yanında, sevgi manyağı olacak kesinlikle..Cansu’nun da
istediği o zaten..Para pul kimin umurunda..Zaten dağ gibi babası var
arkasında..
Ah Keriman…Ne çektin bu parasızlıktan…
Özkan
ile Keriman, şüphesiz ki dizinin en komik ikilisi..Keriman, zaten başlı başına
bir olay…Özkan ile hiç geçinemeyen, gözü de paradan başka bir şey görmeyen
Keriman, sürekli olarak Hazal’ı ben büyüttüm diyor ya...Çok gülüyorum. Aman
büyüttün de, sanki çok iyi büyütmüşsün, çok güzel yetiştirmişsin..Marifetmiş
gibi övünüyor birde..Özkan, başına bela oldu kadının, Keriman para peşinde koştukça,
para da ondan kaçıyor adeta..Kadıncağız da kendini yemeğe veriyor ne yapsın.
Her an ağzına bir şeyler tıkıştıran Keriman sayesinde, yemek yemekten falan
soğuduk ne yalan söyleyeyim..Hani para için her şeyi yapacak tipler vardır ya,
hah…Keriman tam öyle biri işte…Kâh ağlamaklı bir dille yalvaran, kâh işi
kavgaya döküp üste çıkan Keriman, Nursel Köse’nin hayran olunacak oyunculuğu
sayesinde bu kadar sevildi bu kesin..Hani tesadüfen o mahalleye yolunuz düşse,
o evin önünde gözleriniz pencereden bağıran bir Keriman arar..Dün akşam da çok
güldürdü beni Keriman..Gülseren evden giderken, beni de götür diye yalvarmaz
mı..Yahu seni seni götürür mü Gülseren. Kadın zar zor kurtuldu zaten senin
elinden..Haydi şimdi Özkan ile sen uğraş dur bakalım..
Cansu ile Gülseren, baş
başa yepyeni bir hayatta…
Gülseren’in
gururunu bir kenara bırakıp Cihan’a gitmesi, bazı kadın izleyiciyi
sinirlendirmiştir mutlaka. Ama çaresizlik dediğin şey, gurur mu bırakır
insanda. Gülseren artık öylesine bunaldı ve yoruldu ki, Cihan’a sığınmaktan
başka çare bulamadı. Çok ta iyi yaptı vallahi, mis gibi evine oturdu kızıyla. Hele
de Dilara, avukatının ofisinde, Cansu’nun kendine koşa koşa geleceğini
beklerken..Ama Gülseren bu…Cansu için razı oldu yeni bir eve, yeni bir hayata.
Öbür tarafta yine çabalamakta Derya’nın börekçi dükkânında. Bu Derya’nın kocası
nerelerde bilen var mı..Ben mi izlerken kaçırdım, adam vardiyalı mı çalışıyordu
neydi yanlış hatırlamıyorsam, şimdi hiç ortalarda yok. Neyse, börekçi dükkânında
kendi kazancının peşinde olan Gülseren, Dilara ile arasındaki savaşta galip
gelecek mi hep birlikte göreceğiz..
Gülseren'in gömlekleri..
Yazmadan edemeyeceğim, Gülseren'in giydiği üzerinden buram buram kalite kokusu gelen, tiril tiril, ipekli gömlekleri çok şık. O hayatı yaşayan bir kadının bu kadar şık ve kaliteli gömlekler giymesi gözlerime battı benim..Bir de saçı baş sürekli darmadağın olan Gülseren'in kusursuz makyajı da insanı rahatsız ediyor. Keriman ona nazaran çok daha doğal geliyor bana..Olması gerektiği gibi..
Herkes bencil, herkes paramparça..
Aslında Gülseren dışında herkes
biraz bencil davranıyor..Cihan bile, Dilara’yı hep bencillikle suçlarken,
Gülseren’in kızlarını görmeye hakkı olduğunu söylerken, Özkan karşısında duygularına
yenilip Cansu’yu paylaşamadı. Çocuklara hiç soran yok bu arada. Herkes kendi
derdinde..Cihan, Cansu’dan asla vazgeçmiyor, Hazal’a henüz tam
ısınamadı..Dilara, ikisini de yanında istiyor, tamamen kibir odaklı. Ozan, hala
Hazal’ı kabullenemedi. O da paramparça oldu. Ozan’ın bu hafta annesine
patlaması da keyiften dört köşe etti beni..Kızlar deseniz, zaten şaşırdılar,
arada kalmaktan yoruldular..Şimdi de Dilara’nın Özkan ile oturup plan kurması
çıktı hepsinin üstüne..Ama ben olsam, Özkan’a fazla güvenmezdim. Her an karşı
tarafa geçebilecek bir tip Özkan..Ne düşündüğünü anlayamadığımız tiplerden. Bakalım
Dilara, savaşın yeni cephesinde, nasıl bir strateji uygulayacak. Hep birlikte
görelim diyerek paramparça yazımıza burada son verelim..
Siyah İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/_BlackPearI_
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder