Maral…
Uzun
süredir, Hazal Kaya’nın yeni dizisi ile ilgili haberler çıkmakta ve açıkçası
merakla beklenmekteydi..Ne yalan söyleyeyim, beni bilenler bilir, öyle hiçbir
oyuncunun hayranı ya da fanı falan değilimdir, kimsenin şahsına da herhangi bir
lafım olmaz, ama oyunculuk dedin mi konuşurum, kimse de beni tutamaz,
beğendiysem alkışlarım, beğenmediysem de bunu açıkça yazarım..
Maral, bir
aşk hikâyesi olacak besbelli. Kahramanları da Maral karakteri ile Hazal Kaya ve
Sarp karakteri ile Aras Bulut İynemli..Öncelikle Hazal Kaya’dan
başlayayım..Saçının şeklinin değişmesi dışında ben Hazal Kaya oyunculuğunda
hiçbir değişiklik göremedim ne yazık ki. Adını Feriha Koydum dizisinde ne ise,
şimdi de aynısı. Biraz daha güler yüzlü o kadar. Ama bakışından tutun,
sesindeki vurguya kadar her şey aynı. Karaktere ekstra bir oyunculuk katmamış
ne yazık ki. Dolayısıyla Maral karakteri aslında izlediklerimizden farklı bir
karakter olmasına rağmen, sıradan bir oyunculuk gösteren Hazal Kaya sebebiyle
beni pek heyecanlandırmadı.
Aras Bulut
İynemli ise şahane..Bakın, sırf onun için izlenir bu dizi. Maral’ın çalıştığı
pastahanenin çikolata şefi olan Sarp kardeşimiz, Biskolata erkeklerini bile
gölgede bırakacak bir cazibeye sahip. Serseri, ukala ve ilk bölümün sonunda
anlaşıldığı üzere biraz karanlık bir karakter. Hani gündüzleri melek, geceleri
şeytan olan tiplerden olsa gerek..Ama sevgili Aras öylesine başarılıydı ki,
böyle bayıla bayıla izledim ne yalan söyleyeyim..
Dizilerimizin
olmazsa olmaz karakteri zengin, hırslı kötü kadın karakterinde Ceyda Düvenci
elbette ki şahane iş çıkarmış. İyi kalpli kadın rollerinden, entrikacı kötü
üvey anne karakterine jet hızıyla geçiş yapıp, cuk diye oturan Ceyda Düvenci,
Deniz karakteriyle, Maral kızımızın başına epey iş açacak gibi görünmekte. Eşi
Halis karakterinde ise Reha Özcan’ı görünce içim ferahladı. Acımasız
karakterlerin bir numaralı oyuncularından olan sevgili usta, kötülükte eşi
Deniz’den geri kalmayan Halis beyimizi keyifli hale getirecek bir unsur
elbette.
Her
şeyden önce, mağazada çalışan garson kızın, bir gecede koskoca mağazaya
yönetici olması saçmalığını söylemeden edemem..Kurgu bile olsa, ben izlerken
kendimi bir parça saf yerine konmuş hissediyorum. Nerede görülmüş, koskoca
mağazanın başına, her bölümden haberi var diye garson kızı yönetici yapmak, tüm
yetkilerini devir etmek. Maral kızımızın maşallahı var gerçi, mağazada iki adım
yerde akşama kadar nefes almadan koşturduğu halde, koskoca bilmem kaç katlı
mağazanın her biriminin detayından haberi var. Nasıl olduysa artık orasını
anlayamadık. Hikâyenin ilk bölüm olması itibariyle çok eksik tarafı olduğu
kesin, ilerleyen bölümlerde bu eksikler tamamlanır diye tahmin ediyorum.
Şüphesiz ki, çok kaliteli oyuncular var. Bakalım bu hikâye nasıl ilerleyecek
diyerek ben birkaç bölüm daha şans vermek istiyorum Maral dizisine…
Serçe
Sarayı..
Aaaa bakın
işte bu şahane bir iş olmuş..Oy oy oy…Kimi sayayım ben şimdi size..Öncelikle
Serçe karakterindeki Songül Oden, elbette ki güzel iş çıkarmış. Hoş, bana
Umutsuz Ev Kadınlarındaki Yasemin karakterine benzer bir karakter gibi geldiyse
de, öyle panik ve deli dolu halleri yoktu. Serçe karakteri daha çilekeş, daha
mutsuz bir karakter..Erkek egemen toplumda, hala bir yerlerde kadının
yalnızlığının herkesin gözüne battığı bir mahallede, çocukları ve kardeşiyle
yaşam mücadelesi veren, eşini kaybetmiş, geçmişteki aşkı ile burun buruna
yaşamak zorunda kalan, üstelik eşinin yıllarca kendini aldattığını öğrenip
bunun acısıyla başa çıkmaya çalışan Serçe karakterini ben çok sevdim..
Dedim ya,
hangi birini yazayım..Oyuncular öyle güzeller ki, her biri ayrı yazı konusu
olur vallahi..Serçe’nin başının tatlı belası, Kadir karakterindeki Mert Fırat,
neyi oynarsa izlenecek bir adam mesela..Nasıl bitirim, nasıl delikanlı ve nasıl
âşık bir adam Kadir. Henüz Serçe ile arasındaki acıklı aşk hikâyesinin
detaylarını öğrenemedik ama ilerleyen bölümlerde hepsinin bizi sarıp sarmalayacağından
eminim..
Muhtemelen
Kadir kardeşimin rakibi olacak gibi görünen öğretmen Ali Rıza karakteri ise
Alican Yüce soy’a çok yakışmış..Nasıl güzel olmuş öğretmen rolünde. Bana Artık
Hicran De dizisinin çok kısa süren serüveni sebebiyle izlemelere doyamadığımız
sevgili Alican Yücesoy ile de buluşmuş olduk böylelikle..
Peki, Erkan
Bektaş desem ne dersiniz. Büyük oyuncu, onun da her karakterini çok severek
izlerim..Üstelik her karakterde imajı mutlaka değişir Erkan Bektaş’ın..Serçe
Sarayı dizisinde de bıyıklı halini önce tanıyamasam da, sonrasında sesinden ve
bakışlarından onun olduğunu çıkarınca sevinçten ağzım kulaklarıma gitti yemin
olsun. Serçe’nin en yakın arkadaşı Aliye ile evli olan Mahir karakterinde
karşımıza çıkan Erkan Bektaş, eminim nefis oyunculuğu ile bizlere keyif
verecektir. Eşi Aliye karakterinde ise yine çok başarılı bir oyuncu olan Selen
Öztürk var..Muhteşem Yüzyıl’ın Gülfem Hatunu, Benim adım Gültepe dizisinin
kavgacı Meziyet’i Şimdi Serçe’nin en yakın dert ortağı..Neşeli, hareketli deli
dolu Aliye ve kol kola gezdiği Süheyla Serçe’nin en yakın iki dostu
olmuşlar..Peki Süheyla kim dersiniz. Esra Dermancıoğlu diyeyim siz anlayın
gerisini. Nam-ı Diğer Fatmagül’ün yengesi..Esra Dermancıoğlu, o kadar sevimli
ve cilveli bir oyunculuk gösteriyor ki, bayılmamak elde değil.
Tüm bu
güzelliklere Gülen Karaman, Turgay Kantürk, Serkan Ercan gibi ustalar da
eklenince Serçe Sarayı, hikâyesiyle, müzikleriyle, oyuncularıyla, tadına
doyulmaz bir şölen olmuş gerçekten. İlk bölümünü dikkatle ve keyifle izledim.
Hata falan aramadım, oturup keyfini çıkardım, ilk bölüm için hayli dolu dolu
idi, hikâyeyi dallandırıp budaklandırmadılar, izleyiciyi oyalamadılar,
meraklandırdılar ama tüyolar da verdiler. Dolayısıyla Serçe sarayı yeni
başlayan diziler arasında takip edilecekler listeme aldığım dizilerden biri
oldu..Uzun ömürlü olsun diyerek yazımızı burada noktalayalım..
Siyah İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/_BlackPearI_
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder