Geçtiğimiz sezona damgasını vurdu Kara Para Aşk. Hikâyesiyle
olduğu kadar, hikâyenin hiç beklemediğimiz şekillere girmesiyle de
izleyicisinin dikkatini çeken dizi, oyuncuları ile de çok konuşuldu elbette.
Performanslardaki gerçekçilik ekranlardan yüreğimize kadar işledi adeta.
Özellikle dikkat çeken iki aşk hikâyesi var dizide. Elif ile Ömer… Nilüfer ile
Metin…
Kara Para Aşk özleyenler için yazdığım bu yazının konusu da
bu iki aşk hikâyesi..Bakalım kimlermiş bu aşkların kahramanları ve nasıl bir
aşkmış onlarınki?
Elif ile Ömer…
Ne kadar ayrı dünyalarda her
ikisi de…Biri zengin ve çok güzel bir kadın, diğeri evimizin oğlu
neredeyse..Biri şirketini kurtarmanın derdinde, diğeri katilin
peşinde…Yaptıkları ortaklık önceleri zoraki ise de, zamanla alıştılar
birbirlerine..Alışmakla kalmadılar, bir de aşk girdi işin içine..İşte ondan
sonrası koskocaman bir bilmece…
Peki,Elif’i Ömer’e âşık eden ne ?
Nasıl kapıldı gitti böyle birden bire..Elif, o güne kadar adeta prensesler gibi
yaşamış hayatının her döneminde…Zenginlik, mal, mülk, İtalya ile Türkiye
arasında yaşamış kafasına nasıl eserse…Kendi işini de yapmış ama keyfine
göre…Yapmış sevdiği iş ne ise..Babasının gözdesi, annesinin biricik umudu olmuş
git gide…Her şeyin altüst olmasıyla kaldı ortada sudan çıkmış balık misaliyle.
Ödeyemeyeceği kadar borç geldi hepsinin üstüne…Tam nasıl çözeceğim diye
uğraşırken,tuz biber oldu kaçırılan kardeşi de..
İşte tüm bunların ortasında buldu
Ömer’i Elif..Biraz kibirle ve ukalalıkla yaklaştı başlarda Ömer’e. Ama onun iyi
niyetinden emin olduktan sonra, hele hele ona güvenmeye başladıktan sonra her
şey daha kolaylaştı Elif açısından. Çünkü Elif, o güne kadar cam bir fanus
içindeydi adeta. Her şey çok güzel, her şey tozpembe. Hayatın acımasız arka
sokaklarına yürüyünce, ürktü birden bire..Ve güvenmek zorundaydı Ömer’e istese
de istemese de…Çünkü dünya farklıydı, işler farklıydı…O ise, işleri düzelteyim
derken daha da allak bullak etmişti elbette.
Bu noktada Ömer’e sığındı
Elif…Onu Ömer’e âşık eden, Ömer gibi birini hiç tanımamasıydı aslında. Ömer
onun, o güne kadar tanıdıklarından çok farklıydı. Babasına bile güvenini
kaybetmişken, çevresinde fırsat kollayan bir sürü ikiyüzlü arasında, Ömer o
kadar gerçek, o kadar dürüsttü ki…Ve bir o kadar da erkek…Ömer, onun
güzelliğinden etkilenmeyen, ona tavır yapabilen, Elif’in ukalalıklarına aynı şekilde
cevap verebilen bir erkekti. Ömer’i alt edemedi Elif, Ömer’de Elif’e boyun
eğmedi. Sertti, bir parça da maçoydu aslında Ömer..Elif’i en çok etkileyen de
bu oldu sanırım. Sahiplenen, koruyan, , yeri geldiğinde o benim sevgilim
diyerek elinden tutup çekip alan…Ömer, hem çok duygusaldı, hem de güçlüydü..E
bir kadın daha ne isterdi…
Ömer ise, Elif’ten aslında
başından beri etkilendi ama belli etmedi. Hatta belki anlayamadı da..Çünkü
henüz nişanlısını yeni kaybetmiş, çok yaralı ve sarsılmış bir haldeydi.
Başlarda birbirlerine sinir olduklarını da söyleyebiliriz. Ömer’in önceliği iş
idi..Karşısında ise inatçı ve ukala bir kadın vardı. Ömer’in ondan etkilenmesi
sadece güzelliği değildi elbette. Elif’in olaylar karşısında, ailesini korumaya
yönelik tavrı, onlar için elinden gelen her fedakârlığı yapması, Ömer’i
etkiledi. Dik durmaya çalışırken, kendisine olan ihtiyacını da fark ediyordu
Ömer. Ama o çok fazla duygularını belli etmeyi sevmeyen bir erkek olarak,
Elif’in ona gelmesini bekledi. Hatta Elif onu öptükten sonra bile Ömer, emin
olmayı bekledi. Ömer için tek engel, hayatlarının arasındaki uçurumdan başka
bir şey değil. Ne Ömer, Elif’in yaşantısına ayak uydurabilir, ne de Elif,
Ömer’in mütevazı hayatının içine girebilir. Üstelik şimdi Ömer, Elif'in kendine söylediği tüm yalanları da biliyor..Aşk, her şeyi halleder mi bilinmez,
ama işin diğer ucunda Elif’in karıştığı kara para olayı, bu aşkın belki de en
büyük engeli olacak, kim bilir !!
Nilüfer ile Metin…
Cam fanusun içinde bir kadın
daha…Ama karşısındaki adam çok daha başka…İmkânsız, unutulmaz, vazgeçilemez ne
yapsa da..Nilüfer, çok genç ama bir o kadarda yaşamış hayatını doya doya…Pek
takmamış kafasına…Çünkü ailesi varmış arkasında…İyi hoş ta. Nilüfer, çok
kırılgan bir çiçek adeta. Üstelik öyle aman aman bir aşk çıkmamış karşısına..Ta
ki Metin onu kaçırana, alıkoyana ve yüreğine alana kadar…Metin, görünüşte kötü
ve karanlık bir adam..Bir o kadar da çekici ve duygusal..
Metin ise, daha fena durumda…Çünkü o görünüşte
kötü bir adam..Yüreği ne kadar temiz olsa da…Ne zor bir hayat yaşamış aslında. Tüyler
ürpertiyor zaman zaman hatırladıkça…Tayyar gibi bir adamın oğlu olmak yeterince
zor iken, bir de bunu saklıyor diğer kardeşinden..Tayyar’ın en büyük sırrı
Metin, hayatının arka odası, okunmayan sayfası, zengin ve lüks hayatının
karanlık tarafı..Diğer oğlu para içinde yüzerken, Metin o paraları kazanmak
için koşturmakta..Üstelik babası tarafından dili kesilen annesinin acısı ve
intikam ateşi yüreğini yakmakta..Fırsat kollamakta...Tayyar’ın sonu Metin’in
elinden olmalı eninde sonunda..Bu kadar öfkeli Metin, bu kadar soğuk..Bu kadar
kötü, bir o kadar da kocaman yüreği…Aynı zamanda çok cesur bir adam Metin.
Karanlık hayatının ortasına Nilüfer’i alacak kadar cesur..Ve soğukkanlı..Bu
özellik babasından geçmiş olmalı…Ama bu soğukkanlılık sayesinde hiç açık
vermiyor,bu da işin en güzel yanı..
Babasının planını uygularken,
kaçırdığı Nilüfer, Metin’in kalbinde o güne kadar hiç açılmamış bir sayfa açtı adeta..Nilüfer,
aradığı samimi ve gerçek sevgiyi, ilgiyi Metin’de bulacaktı. Metin ise onun
şefkatine muhtaçtı..İki yaralı yürek, birinde sevgi eksik kalmış, birinde
merhamet…Metin, tüm merhametini Nilüfer’e sunarken, Nilüfer’de tüm sevme gücünü
ona saklamış sanki…Onun iyi yanını görmeyi başarabilen tek kadın belki de…Belki
de bu yüzden Metin, Nilüfer’e kıyamadı, incitemedi, sırf onu incitmek adına
kendi hayatını hiçe sayabildi..Sevdi Metin, sanki tüm sevme gücünü Nilüfer’e
saklamıştı. Sevdi Nilüfer, sanki dokunmaya kıyamadığı bir kristal vazoydu
Metin. İkisi de ortalarında bulundukları ve aslında onları çok incitecek
olaylar arasında, birbirlerini hiç incitemediler..Sadece tüm güçleriyle
sevdiler, her imkânsızlığa inat…Metin, kimi zaman uzak durdu Nilüfer’den, sırf
ona zarar verme korkusuyla, ama aşkına da yenildi her defasında..Nilüfer ise
hiç umursamadı bile kimi sevdiğini, baştan aşağı hata olduğunu bildiği halde..O
Metin’in kalbinin en derinlerinde kalan sevgi kırıntılarını toplayıp bir araya
getirip kocaman bir yumak oluşturabilmeyi başarmıştı çünkü..Canları çok yanacaktı
besbelli, ama ayrılık ta ölüm kadar beterdi..
Elif ile Ömer’in durumu bile çok
daha umutlu, Nilüfer ile Metin’e bakarsak…Onlarınki öylesine zor bir aşk ki, nereden
nasıl bir araya gelirler bilinmez..
İyi de…
Aşkın kolay olduğunu kim söyledi
ki !!
Siyah İnci’den Sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder