25 Ekim 2013 Cuma

Karadayı'dan haberler..



Karadayı için öncelikle yazmak istediğim bir konu var… Bütün rengi gitti dizinin Bahar’ın ölmesiyle. Meğer ne kadar eğleniyormuşuz biz o stresin, gerginliğin içinde Bahar sayesinde. Dizinin birkaç haftadır o ağır konusu, acıklı hikâyesi, ağlamaklı yüzleri arasında vallahi ruhum daraldı. Niye böyle oldu derken buldum cevabı. Dizide yüzümüzü güldüren kimse var mı sorarım size..Herkes ayrı bir gergin, herkes ayrı stresli..Haliyle ekran başında izleyenler içinde pek hoş olmuyor doğrusu bu durum..Bakalım dizimizin gerginleri ve bizi gerenleri kimlermiş..

Bu bölüm özellikle Mahir beni sinir etti. Geçen bölümün sonunda Yaver’in kim olduğunu çözdüler değil mi Yasin ile..Rıhtım’da Necdet ve Merdan ile buluşan Sevgili Turgut Savcımızın ta kendisiydi Yaver malum..Biz biliyorduk ta, Mahir ile Yasin’e yeni nasip oldu görmek. E gördüler de ne oldu. Yahu insan yanına bir fotoğraf makinesi almaz mı be kardeşim. Orda Yasin ile Mahir uzaktan bakıp bakıp durdular Yaver’e..İyi de bakmakla ne ispatlayacaksınız. Alsanıza yanınıza bir fotoğraf makinesi. Sadece sizin sözünüz ile kim inanır buna..Hele hele Mahir’in Yaver’in ağzını burnunu dağıtma girişimleri vardı ki çok güldüm. O akıllı uslu, kendini tutmayı bilen Mahir, ne olduysa bir anda Orhan’a bağladı kendini.   Yasin onu durdurmaya çalıştıkça daha bir gaza geldi Mahir abimiz. Ama doğrusunu isterseniz o sahneler beni güldürmekten ziyade sinir etti diyebilirim.

Tabi ki ellerinde herhangi bir belge olmadan, sadece kuru sözle bu bilgiyi Feride’ye söyleseler de inandıramadılar. Hoş, Feride kızımız nihayet Turgut savcıdan şüphelenmeye başladı. Ama kadın da haklı. Ne yapsın, nasıl suçlasın delil olmadan Turgut Savcıyı. Feride’nin bu hafta şüphelenince ne iyi bir hafiye olacağını da anlamış olduk..Öyle ya, ilk bölümden itibaren Turgut’a toz kondurmayan, gözünün önünde olan her huylanılması gereken tavrı, cümleyi, bakışı görmezden gelen Feride, bir anda Turgut savcının peşinde buldu kendini. O da ne bulma. Sen koş, gündüz vakti arabasının içinden not defterini bul, oradan randevu saati oku, bir de sevin üstüne. Turgut’u pek hafife alıyorlar bizim üç silahşörler anlaşılan. Adam cin gibi. Kaç zamandır her olayın içinden sıyrıldı. Ne işi var randevuda. Ortalığı ayağa kaldırdılar Yaver’i yakalayıp işi çözeceğiz diye. Yahu aylardır çözülmeyen iş beş dakikada çözülür mü..Dizinin zaten ben en geren yanı, kötülerin her an kazanıyor olması.  Az biraz iyilerin eline geçse şu kozlar belki heyecan biraz daha artacak eminim.

Öbür taraftan İlknur’da beni gerdi..Hem nasıl germe..İlknur’un o ağlamaklı yüz şekli, sanki günlerdir ağlamış ta kısılmış gibi çıkan ses tonu, nefret dolu ve aşağılama dolu bakan gözleri, cidden beni sinir ediyor. Özellikle kocasıyla arasındaki sorunlar iyice arttı bu sezon.  İlknur’un çok ileri giden halleri var zaman zaman. Evet, kocası sütten çıkmış ak kaşık değil, hatta çok büyük hataları da var ama hiçbir erkek, eşi tarafından horlanmayı, aşağılanmayı kabullenmez. Gerçi İlknur’a attığı tokada da çok güldüm. Üstelik Mahir adım adım dükkâna yaklaşırken. Buldu belasını dedim kendi kendime. Adam İlknur’a bir tokat attı, kendisi tekme tokat dayak yedi. Bu kaçıncı dayak Bülent bu kaçıncı tokat sana da acıyorum yemin olsun. Hayatın gerilim hattında bir ileri bir geri gidip gelmekten ibaret..İlknur’a gelince, her fırsatta eşine küçümseyen gözlerle bakar, ailenin yanına onu sığıntı gibi yerleştirirsen olacağı bu. Aza kanaat edip ayrı bir evde otursaydın keşke İlknur. Belki Bülent bu kadar bunalıp çareyi yanlış yollarda aramazdı..

Gelelim ağlak aşığımız Feride’ye..Yahu ne oldu bu kadına..Aşk böyle mi yapar insanı gerçekten..Liseli kızlara döndü. Oturup günlük yazmalar falan. Hiç yakıştıramadım kocaman kadına ben o halleri. Komik geldi bana..Ne yapayım, dizi o kadar gergin ki böyle ufacık tefecik şeyleri bahane edip gülüyorum başka türlüsü bunaltıyor beni..Kadının gündüz başka gece başka halleri var. Gündüz buzdolabı olan Feride, gece ağlak bir aşığa dönüşüveriyor. Neyse ki çok şükür, aylar sonra Turgut Savcıdan şüphelenmeye başladı da biraz rahat nefes aldım. Günlüğüne yazdığı o duygu deryası sözler ise açıkçası beni pek etkilemiyor..Zira o yaşta ve konumda bir kadın, yani ayaklarının üzerinde duran her kadın, aşk acısından bu derece etkilenmez sanmıyorum. Belki olayın geçtiği senelerde öyleydi ama Mahir&Feride aşkı çoktan cazibesini yitirdi benim gözümde.

Bu arada Feride kızımızın nişanlısı Sinan kardeşim de beni çok geriyor söylemeden edemeyeceğim. Fazlasıyla gereksiz bir karakter aslında. Dizinin çökme aşamasına gelen senaryosuna bir katkı olsun diye kurgulanmış olsa gerek. Ve fakat Mahir’in onca derdinin arasına, bir de başka erkek sıkıntısı sokmaya hiç gerek yoktu. İzleyicinin ters köşeye yatırılması çabası ile sinir edilmesi arasındaki ince çizgi çoktan aşılmıştır bana göre. Hele hele Sinan’ın Feride’yi sahiplenen tavırları, Feride’nin buna karşılık dik başlı hareketleri ve tartışmaları da canımdan bezdirdi beni.

Hele hele Orhan kardeşimin, o yediği öldüresiye dayaktan sonra muhtemelen Merdan abimizin himayesindeki eve getirilmesine ne demeli. Tamam dedim kendi kendime, bir tek Orhan’ın bir hayat kadınına aşık olmadığı kalmıştı, oda olacak galiba.

Dizinin beni gülümseten en güzel yanı Songül ile Yasin aşkıdır bunu belirteyim. Çok masum geliyor bana ikisinin aşkı. Onca hır gür arasında, kavgaları ve sorunları aşan Yasin ile Songül, muhtemelen bu Nazif Kara davası bitmeden kavuşamayacaklar.  Zaten bu gidişle davanın biteceği de yok. Çünkü sözde bu hafta büyük umutlarla olayın büyük kısmı çözülecek derken, yine arap saçına döndürdüler sağ olsunlar. Umarım tüm olayların çözümünü son bölüme sığdırmazlar..

Dava fazla uzadı değil mi canlarım.  Olayın bütün cazibesi tadı tuzu kaçtı artık. Dön dolaş aynı şeyler yaşanıp duruyor, deliller bulunuyor, yok oluyor, bir gram ilerleme yok, dolayısıyla hikâyenin artık nasıl çözüleceğini doğrusu merak ediyorum. Hoş, koskoca davanın çözümünü, o kadar delil, adam, şahit dururken bir tek gömlek düğmesine de bağladılar ya, bravo artık ne diyeyim.

Diyeceğim odur ki, Karadayı bu sezon benim için tüm cazibesini kaybetmiştir. Bir an önce hikâyenin toparlanıp, sezon sonunu beklemeden final yapılmasını, ya da en azından seyirciyi tekrar heyecanlandıracak gelişmelerin olmasını dileyerek yazımıza burada son verelim..

Siyah İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder