Serhat
ile Merve’yi birbirine nedense yakıştıramıyorum..Aynen Nurgül ile Ertan’ı
yakıştıramadığım gibi. Her iki çiftimiz de ayrı dünyaların farklı
insanları..Bir araya gelmeleri mümkün değil, zaten Merve ile Serhat’ın acı bir
aşk hikâyesinden kalan çocukları var onları bağlayan. Nurgül ile Ertan
kardeşimin ki daha da beter. Onların ki intikam sebebiyle başlamış bir ilişki.
Bana sorarsanız, ben Ertan’ın şimdi değilse bile ilerleyen bölümlerde Nurgül’e
sırılsıklam âşık olmasını ve dizinin hep çatışma, kavga, silah, mafyadan ibaret
aksiyonunun içine sağlam bir aşk hikâyesinin yerleştirilmesinden yanayım.
Merve’nin
Serhat’a Umut konusunda yaptığı beklenmedik itiraf herkesin hayatını alt üst
etti. Babasının kafasına silah dayanmasını bekliyormuş meğer. Umut Serhat’ın
çocuğu idi, biz zaten biliyorduk bunu. Ve fakat fark ettiniz mi bilmem ama Umut
Ertan’a daha çok benziyor. Gülümsetti bu ayrıntı beni..
Kaç
yaşına gelmiş kızını bodruma kilitleyen İsmet Ali babamız kızını hala liseli
ergen falan zannediyor olabilir. Ama sanırım kızını dövmek için biraz geç
kaldı. O kadar güzel bir kadının onca erkek adam arasında, mutlaka birine âşık
olacağı kesin,Yine de okumuş, aklı başında bir kadının babasının zoruyla
evlenmesini de insanın aklı almıyor. Söz konusu İsmet Ali olunca, her şey mümkün
elbette. Kendisinden torununun gerçek babasının saklanmasına sinirlendi İsmet Ali
Topçuoğlu, sanki yıllarca torununun babası olarak bildiği şahıs çok matah, çok değerli
biri..Ertan neticede, fazla zorlamaya gerek yok..
Serhat
kaçtı, bir cami avlusuna sığındı. Haklı bir kaçış olsa gerek, haklı bir
dinlenme. Çocuğunu kaybetmek kadar zor olsa gerek, yıllardır kendisinden
gizlenen gerçeğe kavuşmak..Kafasında bin bir deli soru ile sığındığı avlu ona huzur
verdi mi bilinmez, ama ekibin Serhat olmadan allak bullak olduğu da kesin..
Dadaylı
ile Doktor baş başa kaldılar da, bir arada kalamadılar. Serhat olmadan bu
ekibin de anlamı olmadığını anlamış bulunduk..Favori dizimin favori
karakterleri, bu haftaki bölümün de yıldızları oldular..Özellikle Nazmi’nin iş
görüşmesi kısmına bayıldım, itiraf edeyim..Üstelik Dadaylı’nın ısrarla iş
görüşmesini sonlandırması da üstüne kahkaha ekti. Hayır, Nazmi çalışsın kime
zararı var ki. Adam 24 saat çalışmayacak sonuçta. İşten arta kalan vakitlerde
kahramancılık oynamaya devam eder yine. Ayrıca midelerine de yumurtadan başka
bir yiyecek girmiş olur fena mı?
Nurgül’ün
gözünü kocaman evlerle ve milyarlarca liralık gelinlikle boyamaya çalışan Ertan
ürküttü beni…Başında da söylediğim gibi, sadece Serhat’tan intikam almak için
bu kızla evleniyorsa Ertan, kızdan önce kendine yazık edecek..Elbette elinde
kerpeten, dil koparan, kulak kesen bir adamın içinden, bir aşk kelebeği
çıkmaz..Ama Ertan, intikam almak için evlendiği kadına âşık olursa neler olur,
izlemek isterim doğrusu..
Ertan’ın
gülüşüne bayılıyorum..O sevimli hareketleri, mimikleri, kötülüğü sevimli hale
getiren tavırları doğru mudur, tartışılır. Zira adam işkence ederken bile, öyle
bir üslup kullanıyor ki, olayın şiddetinin farkına varamıyoruz. Zaten dizinin
en muazzam yanı da bu olsa gerek. O kadar şiddeti, silahı, çatışmayı, yasadışı
işi, böyle küçük ve güzel ayrıntılar sayesinde, öyle bir sunuyorlar ki,
gözümüze batmıyor, rahatsız etmiyor…
Gökhan’ın
yakalanmasının ve dilinin kesilmesinin ardından, Topçuoğlu ekibinin, sözde
Ertan’a baskın yapmak isterken baskına uğradıkları sahnede,hele de Topçuoğlu ekibinin
bana göre en hoş ve karizmatik adamı Fatih’in vurulması yüreğimizi ağzımıza
getirse de, akıllı telefonların bir işlevinin de kurşuna karşı durmak olduğunu öğrenip
derin bir nefes alıyoruz..
Şahin
göz sayesinde çözülen işler, bulunan adresler falan filan tamam da, kim bu Şahin
göz, neden bu kadar gizli ve bir o kadar yardımsever? Doğrusunu isterseniz,
gözüme batmaya başladı bu gizlilik..
Bu
hafta, bebekleri çalınan aileye yardım eden Dadaylı ile Doktor’un, Rusyalı’nın
adamları karşısında faka bastıkları sahne de, hayli iddialı olmuş doğrusu.
Dövme ayrıntısı düşünemeyen iki kafadar, başta kendilerini ele verseler de, işi
kahramanlığa dökmeyi başardılar. Bu kafadan dalma olaylarını da ellerine
yüzlerine bulaştırıp, küçücük bir çakıdan medet ummaya kalınca iş, Allah’tan
Serhat yetişti de, olay tatlıya bağlandı. Bu arada Serhat’ın sadece kafası için
istenen on milyona karşılık, adamlarımızın birer milyon etmesi de beni o kadar
kavga dövüş arasında gülümseten bir ayrıntı oldu.
Dikkatimi
çeken bir ayrıntı daha var, Serhat hem araba kullanıp, hem tek eliyle, üstelik
sol eliyle tuttuğu silah sayesinde birer birer kötü adamları indirirken, neden
karşı taraf bu kadar kötü nişancıdır..Değil adamlara, arabaya bile isabet etmez
mi bir tek kurşun..Neyse, en azından minik bebişimiz kurtuldu diyerek,
detayları görmezden gelelim..
Ama
detay demişken, Nurgül’ün teyzesinin evinin iç dekorunun niyeyse nikâh
konseptine pek bir uygun olması, gözden kaçacak gibi değildi..
Onlar
erdi muradına, biz çıkalım kerevetine demek isterdim, ama Ertan hiç vakit
kaybetmeden planını uygulamaya koyunca, Serhat bu evliliği öğrenip neler
yapacak gerçekten merak ediyorum..
Bu
arada 26.bölümden itibaren dizinin yönetmeni Volkan Kocatürk yerini bir
başkasına bırakacak. Bakış açısını çok sevdiğim, Karadağlar ve Şubat gibi
efsane dizilere imzasını atan sevgili Kocatürk, en sevdiğim ve beğendiğim
yönetmenler arasında..Yolu açık olsun..Umarım, bu yönetmen değişikliği, bugüne
kadar izlediğimiz görsel şöleni olumsuz etkilemez diyelim ve yazımıza son
verelim..
Siyah İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder