13 Nisan 2014 Pazar

Yeni dizi Yasak hakkında birkaç kelam..

Cuma akşamı başladı Yasak..Epeydir tanıtımları ekranda idi..Şimdilerde yeni modamız bu zaten..Yeni bir dizi başlamadan, aylarca tanıtım, resim, fragman, kamera arkası görüntüleri abartılı şekilde yayınlanıyor..Sanırım sektördeki acımasız rekabet yüzünden..Yinede Yasak bu anlamda Kurt Seyit&Sura kadar bıktırıcı olmadı diyebilirim.

Tanıtımlarında çok fazla kişi göremedik. Bu yüzden dün akşam yayınlanan ilk bölümde epey sürprizle karşılaştım..

Dizi, hikâye açısından Aşk-ı Memnu’yu hatırlatıyor..Hatta epey benziyor.  Dul, iki çocuklu zengin bir adam,zengin adamla evlenen hırslı ve mal,mülk düşkünü sıradan bir kadın, bu kadının âşık olduğu başka bir adam, zengin bir hayat, konaklar, büyük evler, hizmetçiler, aşçılar, kâhyalar derken, dizi bana Aşk-ı Memnu dizisini başka bir zaman diliminde izliyormuşum gibi bir his verdi doğrusu..

Hikâye ilerleyen bölümlerde değişir mi bilmem, ama ilk bölümden bana anımsattığı bu..

Gelelim oyuncu kadrosuna…

İşte dizinin en şahane yanı..Kimi izlesem diye şaşırıyor insan…Üstelik sevdiğim, beğendiğim pek çok oyuncunun yanı sıra, sürprizler, şaşkınlıklar, gülümsemeler arasında izledim ilk bölümü. Doğal olarak hikâyenin tanıdık olmasının olumsuzluğu da bu sayede aşılmış diyebilirim..

Dizinin ağır topu elbette ki Fikret Kuşkan..Kendisinin o büyüleyici oyuncuğu karşısında ne söylenebilir ki..Zengin, iki çocuklu Nazım bey karakteri ile karşımıza çıkan Sevgili Kuşkan, her zamanki gibi şahane oyunculuğu ile gözlerimi kamaştırdı. Muhtemelen güzel başlayan evliliği bir kâbusa dönecek..Bize de Nazım bey için üzülmek düşecek..

Burak Yamantürk diğer başrol erkek oyuncusu. Kendisini Veda dizisinde izleyip çok beğenmiştim. Burada sakallı hali ile karizması bir parça azalmış olsa da, Nejat karakterinde hayli başarılı idi ilk bölüm için.

Nazım beyin kızı Asude’yi Ezgi Eyüboğlu’na vermişler. Çokta iyi etmişler. Çok yakışmış zengin,asil ve biraz da sivri dilli Asude karakterine..Babasına düşkün, onu pek paylaşmak istemeyen, hafif şımarık büyümüş, üstelik gözü açık Asude, eminim babasının yeni eşine hayli zor günler geçirtecek o konakta..

Görür görmez yüzümü güldüren bir isim var..Özellikle bahsetmek isterim…Tuğçe Kumral…Eski Hikâye’de onu çok severek izlemiştim, dizi başlamadan birkaç gün önce kadroda olduğunu öğrenince çok sevindim. Zira gerçekten çok yetenekli bir genç sevgili Tuğçe…Dizide Nazım beyin evinde çalışan hizmetlilerden birini oynuyor..Ne kadar doğal, sahici oynuyor..Yolu açık olsun..

Evin kahyası Mehveş Kalfa ise, hepimizin yakından tanıdığı yılların tecrübeli oyuncusu Ayşe Tunaboylu’ya teslim edilmiş. Katı ve otoriter tavrıyla Mehveş Kalfa, bana biraz Harry Potter serisindeki Prof. Mcgonagall karakterini anımsattı..Elbiseler, duruş, tavır, gözündeki gözlükler, saç stili çok benzemiş ona..Konak çalışanlarını tir tir titreten Mehveş Kalfa’nın, evin yeni hanımıyla olan maceralarını bu yüzden merak ettim doğrusu..Mehveş Kalfa’nın sürekli uğraştığı Saniye kadın ise, yine tanıdık bir isim tarafından canlandırılmış. İncilay Şahin, huysuz ve tatlı kadın rollerinin bir numaralı kadın oyuncusu..Burada tam da benim sevdiğim ve keyif aldığım gibi, oynadığı diğer karakterlerden epey farklı bir karakterle karşıma çıktı. Bilirsiniz, ben en çok benzer karakterleri oynayan oyuncuları eleştiririm. Sevgili İncilay Şahin, oyunculuk gücüyle o sevimli tavırlarını birleştirince, ortaya gözü açık ama ezik aşçı Saniye çıkmış..Mehveş Kalfa ile Saniye kadının atışmaları eminim dizinin en eğlenceli sahneleri olacak..

İlk bölümün yıldızlarından biri de Buket Dereoğlu idi..Şahsen fikrimi söylemek isterim, çok ama çok şaşırdım. Zaten başta tanıyamadım, nasıl farklı, nasıl değişik..O çıtı pıtı, sevimli kibar genç kız rollerinde izlediğimiz Buket Dereoğlu, Nazım beyin komşusu Münevver karakteri ile karşımıza çıktı. Muhtemelen Nazım beye âşık olan Münevver Hanım, bunu pek belli etmemeye çalışıyor, ama içten içe entrika dolu bir kadına benziyor..Buket Dereoğlu’nu yürekten kutluyorum, müthiş oturmuş karakterin içine..

Deniz Çakır ise, bu proje için çok yanlış bir isim olmuş. Şahsen ben Deniz Çakır’ın oyunculuk anlamında yıllardır ekranda bir gelişme gösterdiğini görmüyorum. Onu Yaprak Dökümü ve İffet dizilerinde, Ya Sonra filminde izledim. Burada da hiç fark yok..Oynadığı karakterlerin ismi, kılık kıyafetleri değişiyor sadece. Onun dışında tüm mimikler, ses tonu, ağlaması, gülmesi, bakışı her şeyi aynı. Hiçbir farklılık yok. Dolayısıyla ben onu izlerken Ferhunde ya da İffet’ten farklı bir karakter izlemedim açıkçası..Olmamış, yakışmamış, tüm hikâyenin kilit noktası olan karakter, üzerine oturmamış bu yüzden..Bana göre dizinin en zayıf halkası da budur..

Gürbey İleri mesela..Bayıldım bayıldım..O Muhteşem Yüzyıl’ın kasıntı Şehzade Mehmet’i gitmiş, yerine uçarı, zirzop bir genç gelmiş..Calibe hanımın erkek kardeşi rolündeki Gürbey İleri ‘nin yakışıklılığına zaten edecek lafım yok, ama çok çok şeker bir karakter olan Nabi’yi çok başarıyla oynamış, şahsen yaptığı dengesizliklerle beni çok güldürdü..

Nejat oğlumuzun hocası Mehmet Esen ve Calibe hanımın annesi rolündeki Ayşegül Uygurer de benim için sürpriz iki isim oldu. Başta da dediğim gibi, nereye dönseniz bir usta oyuncu var dizide. Dolayısıyla, eğer hikâye birkaç bölüm sonra, Aşk-ı Memnu hikâyesinden biraz daha farklı bir eksende devam ederse, Yasak iddialı bir dizi olabilir. Bu arada en önemli ayrıntı yayınlandığı gün elbette. Karşısında Karagül gibi iki sezondur Cuma akşamını kimselere bırakmayan bir dizi var. Aynı zamanda Med Cezir de Cuma akşamı yayınlandığından, Yasak dizisinin böyle bir dezavantajı da mevcut. Bakalım ilerleyen günlerde bu dezavantajı avantaja çevirebilecekler mi,  neler değişecek, hep beraber izleyelim görelim diyerek yeni dizimizin ilk yazısına son verelim..

Siyah İnci’den sevgiyle..

www.twitter.com/blackpearl42



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder