Aman Allahım !!! Hala şoku
atlatamadım..Cuma akşamlarının, hepimizi ekranın başına toplayan, kâh ağlatan, kâh
güldüren, kâh sinir eden ve reytingleri her hafta alt üst eden dizisi..Çok
konuştuk hakkında, çok yazdık, çok söyledik. Çok beğendiğimiz de oldu, çok
eleştirip sinir olduğumuzda. Ama şu bir gerçek ki, sevelim sevmeyelim,
beğenelim eleştirelim, Adını Feriha Koydum bittiği zaman Cuma akşamları çok
büyük bir boşluk olacak bundan eminim..
Dizimiz bu hafta gerçekten
hepimizi şok eden gelişmelerle doluydu. Hangisinden başlasak inanın bende
şaşırdım.
Öncelikle bu hafta Feriha ile
Yavuz Sancaktar’ın karşılıklı muhabbetine şahit olduk bol bol. Onları seyrederken
bir an şöyle bir düşündüm de, ne konuşuyorsunuz, neyi paylaşamıyorsunuz dedim
ya. Konuştukları konu pek bir saçma sapan geldi bana. Ortada aslında ne dert
var, nede bu kadar büyütülecek bir olay. Ece kızımız ısrarla Emir’le arasında bir
şey olmayacağını söylüyor, Emir karısına zaten âşık, o kadar kötü olay olmuş
bırakmamış, vazgeçmemiş, Feriha desen ailesini karşısına almış, iki yılın
sonunda bu noktaya gelmişler, hala ne eski sevgili korkusundan bahsediyorsunuz
ben anlamadım doğrusu. Yavuz kardeşim, sen kadınım kadınım dediğin Ece’ye böyle
davranacağına git bir çiçek yaptır, güzel bir hediye al, böyle pat küt kıza
dayat atacağına sevgi ve şefkat dolu kibar bir adam ol önce. Olmadı nikâh yap
olsun bitsin. Kalkmış Feriha’ya Ece’nin boynundaki dövme niye hala orda diye sormaz
mı birde. O dövmeyi sildiremediysen o senin kabahatin Yavuz Bey, Emir’e çamur
atmaya, Feriha’ya sıkıntı yapmaya gerek yok boşu boşuna..
Gelelim Koray ile Gülsüm’e..Ben
haftalardır yazdım, Koray ile Gülsüm birbirine âşık olmalı dedim. Pardon
düzeltiyorum, Koray Gülsüm’e âşık olmalı dedim. Gülsüm zaten âşıktı zira. Her ikisi
de severken gerçekten çok temiz seviyorlar. Koray’ın kalbinin iyiliği ile Hande’nin
kötülüğü bir arada olmayacaktı, olmadı da zaten. Tam ayrılma aşamasında Koray
Gülsüm’ün kıymetini anladı sanırım. Geçen bölüm, boşanma konusunu maddi çıkara
dönüştüren Akif’in aksine Gülsüm’ün para istemek şöyle dursun, Koray’ın
kokusunun olduğu tek bir yastığa razı olması bile benim nazarımda nasıl masum
bir sevgiye sahip olduğunun kanıtıdır. Gülsüm’ün bu davranışı da Koray’ı
etkileyen bir unsur oldu büyük ihtimalle. Gülsüm ve Koray’ın evliliği yanlış
şartlarda ve yanlış şekilde başlamış ve bitme noktasına gelmiş olsa bile,
gelinen noktada büyük ihtimalle Koray Gülsüm’e yaklaşacak. Hatta yaklaştı bile.
Dilerim Koray’ın bu seferki ilgisi,şefkati ve yakınlığı yine içkinin tesiri ile
yapılmış bir davranış değildir de her ikisi de mutluluğu bulurlar.
Bu arada Emir’in bu iş güç
meselesi niye bu kadar problem oldu kardeşim ya. Bu adamın işi devlet memurluğu
değil sonuçta. Feriha’nın bu konuda kapris yapması kadar gereksiz bir şey var
mı? Adam gece çalışıyor zaten, işyerinde problemler varken gitmesi lazım olunca
da gidiyor işte. Bunu bu kadar büyütmenin anlamı yok ki. Evet, tamam, tehlikeli
bir işi var ama bunu Emir kendi istedi. Hoş Emir’in zaten kimseyi taktı yok son
zamanlarda. Kafasına ne koyduysa onu yapıyor. Ama Feriha kardeşim, gururla
karın doymuyor ne yazık ki. Mutlaka bir şekilde para kazanacak senin kocan. Emir,
çok yoğun bir iş adamı olsaymış,sürekli seyahatte, yurtdışında olaymış ne
olacakmış bilmem. Adam para kazanmaya çalışıyor ve kendine göre bildiği işi
yapıyor. Bunu bu kadar büyütmeye gerek yok diye düşünüyorum ben. Allah aşkına
Feriha bir gün huzur ver şu adama ya. Bir günde tersleme aksilenme bir kez de
şöyle iyi yönünden görmeye çalış, destek ol şu Emir’e.. Babası ile de ipleri
kopma noktasına gelen Emir, babasından gelen her türlü yardımı reddetmeye devam
edecek gibi görünüyor. Babasını affetmesi çok zor görünüyor ve dolayısıyla da
Feriha’nın tuhaf tuhaf gerginlikler çıkarıp bağırıp çağırmak yerine biraz
anlayış göstermesi gerekiyor kanımca.
Bu haftanın en bomba ve şok edici
sahnesi elbette ki Seher ile Akif’in mercimeği fırına vermeleri oldu. Ne Akif’miş kardeşim bir geldi pir geldi
maşallah. Rıza babanın gözünden kaçmayan ama Mehmet kardeşimin bir türlü anlayamadığı
yakınlık, bu bölüm patlak verdi. Rıza babanın korktuğu başına geldi. Eminim pek
çok seyirci de benim gibi tahmin etmişti bu yakınlaşmayı. Ama tahminlerimize rağmen
böylesine çabuk ve mide bulandırıcı bir başlangıç beklemiyordum ben kendi
adıma. Hele hele Feriha ile Emir’in evine gidip orada gündüz vakti paldır
küldür kendilerini birbirlerinin kollarına atmaları cidden tam Seher’e yakışır
bir davranış oldu. Saf Mehmet kardeşimden sonra, tam bir anasının gözü olan
Akif ile işi pişiren Seher’in akıbetini çok merak ediyorum doğrusu. İşte en çok
namustan, delikanlılıktan dem vuran, etrafına ahkâm kesip havalar atan, adamlık
dersi veren Akif’in gerçek yüzü de buymuş..Aldı Seher’i, topladılar bavulları,
atladılar taksiye, uçup gittiler bir anda. Ne diyelim gerisini Mehmet kardeşim ile
Hatice hala düşünsün. Bu durum her ikisi içinde çok iyi ders oldu . Bakalım
elinde bıçak Gülsüm’ü kovalayan, Feriha’ya namus, Emir’e adamlık naraları atan
Mehmet şimdi ne yapacak. Yâda namus dersi konusunda kimseye fırsat vermeyen
Hatice halamız ayılıp bayılmayla bu utancı aşabilecek mi? Gülme komşuna gelir
başına diyelim ve seyrine bakalım en iyisi biz..
Gelelim haftanın ikinci
bombasına. Aysun hanım ile Ünal Sarrafoğlu arasındaki yakınlaşmada bu hafta
bizi şok eden ama en azından Akif ile Seher gibi bizi iğrendirmeyen bir
yakınlaşmaydı. Hatta ve hatta tam isabet oldu diyebiliriz. Kadının zaten ikinci
kocasını gördüğü yoktu. Küçük oğlu desen nerelerde Allah bilir. Her ikisi de
önce Emir’i Feriha’dan kurtarmaya çalıştılar, baktılar olmuyor. Bu sefer Feriha’ya
kafayı taktılar karı- koca..O da olmayınca en iyisi biz birbirimize kafayı
takalım bari dediler sanırım. Ama ne şans varmış onlarda, daha öptük öpeceğiz
demeye kalmadı Emir’e yakalandılar. Aysun hanım o panikle aylardır sakladığı
gerçeği de ortaya çıkarıverdi. Meğer çoktan boşanmış öbür kocasından. E be
kadın, bunu niye saklıyorsun ki sen. Ünal’ın çapkınlıklarından nasibini almak
istemedi galiba ama zaten Ünal Sarrafoğlu’nun yanında bir tane sevgili göremez
olduk biz farkındaysanız. Adam devlet memuruna bağladı resmen. Sabah işinde
akşam evinde. Motosikleti de sattı herhalde ona bindiği de yok. Biz bunları
düşünürken meğer Ünal Sarrafoğlu kocaman bir dönüşüm geçiriyormuş haberimiz
yok. Adam pişmanmış meğer Aysun Hanımı kaybettiğine. E haksız sayılmaz o da
ayrı konu. Aslında birbirlerini sadece oğullarının problemleri için görseler
bile, Aysun hanım ve Ünal arasında bir yakınlık hep vardı. Birbirlerine
kızsalar, bağırıp çağırsalar bile eninde sonunda bir araya geleceklerini
düşünüyorum ben.
Sırada üçüncü
bombamız var... Sanem hanım ile Bülent kardeşime. Levent’in, kardeşinin servetini
iade edipte onu özgür bırakınca Bülent eline şeker verilmiş çocuklar gibi
şendi. Zaten çok ta isabetli bir karar olmuş Levent’in kararı. Zira Mahkeme
günü Sanem Hanım layığını buldu ve rezil oldu herkese. Levent’in mahkemeye
gelip te aralarındaki ilişkiyi ortaya dökmesi, Haldun’un ölümünün asıl
sebebinin ortaya çıkması, Cansu’nun gerçekleri öğrenmesi valla benim hem bayıla
bayıla hem de şaşkınlıkla seyrettiğim bir sahne oldu. Sanem hanımın bittiği anı
görmek için epeydir bekliyordum ben şahsen. Ve fakat böyle aniden her şey
ortaya dökülünce şaşırdım birden. Hande’yi de şöyle alnından öpesim geldi
vallahi. İki senedir yaptığı en hayırlı iş bu oldu. Sanem hanımın mahkemeden
kaçışı da evlere şenlikti doğrusu. En nihayetinde Sanem aldı bavulunu Seher
gibi, Yanına da Bülent’i alıp yurtdışına doğru yola çıktı. Sanem hanım efsanesi
de sanırım sona erdi böylelikle. Ben Sanem hanımdan çok Cansu’nun tekrar
delirmesinden korkuyorum valla. Bakalım bu işin sonucunda kim karlı çıkacak
göreceğiz..
Şok üstüne şok yaşadığımız bir
bölüm daha böylelikle sona erdi. AFK tarihinde gelmiş geçmiş eh heyecanlı
bölümdü dün akşamki bölüm. Önümüzdeki haftaki bölümün çok daha heyecanlı
olacağı konuşuluyor şimdi. Bende merakla yeni bölümü bekliyorum. Sanırım
senaristler son anda bizleri ters köşeye oturtacaklar…Şimdilik bizden bu kadar
diyelim..
Siyah İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder