Yılın son gününde ne yazılır diye
düşündüm durdum..Aslında başlanmış ve yarıda kalmış yazılar vardı. Onları
bitireyim mi diye düşündüm. Sonra vazgeçtim. Mademki yılın son günü.. Bende
dizilerimizi bir yıldan fazla süredir izliyor, yorumluyor, yazıyorum. Şöyle
bütün bir yıla genel olarak bakalım ve yılın son yazısında dizilerimizin
karnesini bir çıkarayım dedim..Ama beklediğimden daha çok dizi çıktı karşıma. Durum böyle olunca, iki ayrı yazı yazarak, 2012'de kaybedenleri ve yükselenleri yazmaya karar verdim. Buyrun bakalım bu senenin kaybedenlerine bir bakalım..
2012-2013 sezonu diziler
açısından çok ta verimli bir yıl olmadı. Gerçi yayından kalkan ve yayın
hayatına devam eden dizilerimizi kıyas edersek, devam edenler ağırlıklı. Ama yine
de büyük umutlarla başlayan dizilerimiz arasında pat diye yayından kaldırılan
pek çok dizi oldu bu sezon. Bazılarının kendisine belli bir izleyici kitlesi
edinmesine rağmen üstelik.
Bu sezon Ustura Kemal, Emir'in
Yolu, Uçurum, Ağır Roman, Suskunlar, Hayatımın Rolü, Veda, Evlerden Biri,
Babalar ve Evlatlar, Kötü Yol, İffet, Düşman Kardeşler, Sultan, Sudan Bıkmış
Balıklar, Son Yaz Balkanlar, Bir Zamanlar Osmanlı, Yahşi Cazibe, İbret-i Ailem,
Canımın içi ve daha aklıma gelmeyen pek çok dizi yayından kaldırıldı.
Sevdiklerimiz kadar çok eleştirdiklerimizde oldu elbette. Bazılarının
senaryoları tam gönlümüze göre değildi, bazılarının oyunculuklarını beğenmedik,
bazıları ise senaryo ve cast açısından çok iyi olmasına rağmen, çok iddialı
dizilerin yayın günlerinde izleyici beğenisine sunuldu. Kimilerinin günü
değişti, kimi izleyicisine adeta sitem edercesine, final bölümü bile çekmeden
öylece bitirildi. Bahsettiğim dizilerden pek çoğunu dilimin döndüğünce yazmaya,
güzelliklerini ve beğenmediğimiz yönlerini dile getirmeye çalıştım. Zaman zaman
tahminlerde bulunduk ve bu tahminlerimizde de yanılmadık. Bütün bunları
yaparken izleyiciler gibi düşünmeye gayret ettim. Çoğu zamanda düşüncelerimizde
haklı çıktık hep beraber.. Seneye kanalların işi zor gibi görünüyor..Ya çok
sıkı projelerle karşımıza çıkacaklar, ya da dizileri ince eleyip sık
dokuyacaklar ve risk almayacaklar. Hep beraber yine seyretmeye ve yazmaya devam
edeceğiz elbette..
Bu sezonun en çok kan kaybeden
dizisi, Emir’in Yolu oldu şüphesiz. Hazal Kaya’nın ayrılması ile başlayan tepkiler,
tartışmalar, günlerce devam etti. Kimine güldük geçtik, kimini şaşkınlıkla
izledik. Ama şu bir gerçek ki, Hazal Kaya’lı, Feriha’lı dizimiz çok daha
keyifliydi. Yeni oyuncular transfer olduysa da, beklenen başarıyı yakalayamayan
ve çok büyük bir izleyici kitlesine sahip olan dizi, en sonunda yayından
kaldırıldı.
Bu sezonun en beklenmedik bitişi
ise Suskunlar oldu benim gözümde. Zira geçen sene müthiş bir çıkış yakalamıştı
dizi. Bu sezona da görkemli başlamıştı ama devamını getiremedi. Blog sayfamda başarısını
düşüren sebepleri paylaşmıştım hatırlarsanız. Sonuç olarak Suskunlar ekrana
erken veda etmek zorunda kaldı.
Beni üzen finaller ise, Ağır
Roman, Veda, Kötü Yol, Sudan Bıkmış Balıklar ve Bir Zamanlar Osmanlı oldu.. Her
birinin de senaryosu, oyuncuları gerçekten iyiydi. Mesela Ağır Roman. Çok
farklı bir dünyanın kapıları açmıştı bize. Veda, gerçekten çok iyi bir dönem
dizisi iken, seyircinin ilgisini çekecek dekoltelerden uzak olduğundan mıdır
nedir, beklenen izlenme oranını yakalayamadı. Kötü Yol, senaryosunun çok ağır
ilerlemesi sebebiyle seyirciyi sıktı ve adeta seyirciyi cezalandırır gibi garip
bir final ile bitirildi. Sultan, İstanbul’a taşınan dizi ekibinin, senaryoyu
bir türlü toparlayamaması sonucu tadını kaybetti. Sudan Bıkmış Balıklar, çok
keyifliydi, güzeldi, izleyicisi çok seviyeliydi, ama ne yazık ki oda reyting
canavarına yenik düştü. Ve fakat çok güzel bir final yaptı ve hepimizin
gönlünde tahtını korudu. Bir Zamanlar Osmanlı ise, yine geçen sezondan çok
severek izlediğim bir diziydi. Bu sezon hayli değişiklikler ve senaryoda
gereksiz ayrıntılarla yola çıktı ama en son ana karakteri Patrona Halil’i
oynayan Fırat Tanış’ın diziden olaylı şekilde ayrılması ile izleyicisini
kendisinden soğuttu. En sonunda o da ekrana veda eden dizilerden oldu.. İbret-i
Ailem ise çok keyifle seyrettiğim, ama ne yazık ki hak ettiği başarıyı
göremeyen bir dizi olarak karnemizde, sevilen ve kaybedilenler köşesine
oturdu..
Bana göre bitmesi güzel bir karar
olan bazı diziler de var elbette. Babalar ve Evlatlar mesela. Fazlasıyla
kalabalık, karışık, anlaşılması zor ilişkiler bütünü olan diziler, artık eskisi
kadar ilgi görmüyor demiştik. Haklı çıktık ve dizi daha 4.bölümünde yayından
kalktı. İffet deseniz o kadar saçma sapan bir senaryoya sahipti ki, sadece
gözümüzü değil gönlümüzü de rahatsız ediyordu. Evlerden Biri, Ceyda Ateş’i
cilveli ve havalı görmeye alışan izleyiciyi böyle, sıradan mahalle kızı
karakterinde pek tatmin etmedi. Ayrıca, tıpkı Kötü Yol’daki gibi, Evlerden Biri’nin
senaryosu da çok yavaş ilerledi..Hayatımın Rolü, Haluk Bilginer’in hayalindeki karakter
miydi bilmem ama benim hiç hayalimde Haluk Bilginer’in öyle bir rol oynaması
yoktu. Yinede uzun bir süre devam eden dizi, geçtiğimiz günlerde yayın hayatına
noktayı koydu..Ve elbette ki büyük umutlarla başlayan Son Yaz-Balkanlar.
Dizinin daha ilk bölümünde eleştirmiş ve Elveda Rumeli’nin taklidi olduğunu,
onu çok anımsattığını söylemiştim..Dediğim gibi de oldu ve dizi 6.bölümünde
yayından kalktı.
Anımsayamadığım, takip etmediğim
pek çok dizi daha bu sezonun fırtınasından nasibini aldı elbette. Ben aklıma
geldiği kadarıyla şöyle en popüler olanlardan bahsetmeye çalıştım. Artık kanalların
işi çok zor. Çünkü Bizimkiler gibi günlük hayatı anlatan bir dizi yapıpta bunu
on sene seyirciye izletmek mümkün değil. Seyirci çok bilinçli ve akıllı.
Hataları, senaryodaki tutarsızlıkları, oyunculuklardaki eksikleri fark ediyor.
Seyredeceği diziye vakit ayıracaksa karşılığını almak istiyor haklı olarak..
Elbette ülkemizdeki dizi
sürelerinin uzunluğu da insanı çileden çıkaran ve bıktıran bir durum. Şahsen
ben bile bazen sıkılıyorum. Hele üzerinde bir yazı yazacaksam, o dizinin o
bölümünü en az iki kez seyretmek zorunda kalıyorum. Nereden baksanız en az bir
buçuk saat süren bir bölüm, televizyon reklamları ile neredeyse üç saati
buluyor. İsyan etmemek mümkün mü..Üstelik bu sadece izleyici açısından değil, o
diziye emek veren insanlar açısından da korkunç bir durum. Biz iki saat oturup
izlemekten sıkılıyoruz bir bölümü. Ama o bölüm için günlerce çalışıyor
senaryosundan,oyuncusundan,yönetmeninden,set ekibine kadar herkes..Dizi
sürelerinin kısalması, gerek senaryo, gerek oyunculuk açısından çok çok daha
üst seviyelere taşıyacaktır kaliteyi..
2012 yılının kaybeden dizilerine
şöyle bir bakmaya çalıştık..Dilimiz sürçtü ise affola. Yeni yılda yeni
dizilerde görüşmek üzere..Sevgiyle kalın..
Siyah İnci’den Sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder