21 Aralık 2012 Cuma

Hayat Devam Ediyor'da Hüzün Devam Ediyor..



            
            Dizinin geçen seneden beri çok önemli bir sosyal yaraya parmak bastığını savunanlardanım. Ülkemizin ne yazık ki çok büyük bir şiddet sorunu var. Şiddet deyince aklıma sadece kadına yapılan şiddet gelmiyor elbette. Hayvanlara yapılan şiddet ve acımasızlık yanında, çocuklara yapılan cinsel tacizler ve elbette ki çocuk gelinler..Sadece Türkiye’nin değil pek çok ülkenin sorunlarından biri küçük yaşta evlendirilen kızlar..Okumaktan, yaşamaktan, bilgilenmekten, eğlenmekten mahrum bırakılarak, çok küçük yaşlarda, büyük yüklerin altına giren kızlar..

            Ve en sonunda Mahsun Kırmızıgül imzası ile ekranlarımıza yansıtıldı bu konu.. Hikâye güzeldi, kurgu güzeldi, çekimler daha bir güzeldi, amma velâkin kardeşim,dram üstüne dram..Hüzün üstüne hüzün..Hayat devam ediyor dizisinin ismi Hüzün Devam ediyor olaymış iyiymiş..Tamam bizim ülkemiz ve insanımız hüzün seyretmeyi, ağlamayı pek sever ama bu sefer benim görüşüme göre, dozunu biraz kaçırdılar..Diziyi seyrederken içim ruhum daralıyor artık..Hele bu haftaki bölümden sonra bunalıma girecektim nerdeyse. O ne ızdırap o ne acı yarabbi. Allahtan hemen arkasından Krem başlıyor da, kafamız dağılıyor biraz.

            Neyse bakalım bu hafta neler olmuş şiddeti bize şiddetle anlatan dizimizde…
            Öncelikle dizide zaman atlaması yaşanıp iki hafta geçivermiş. Herhalde bir önceki bölümde çıkan yangından sonra, evi is pas içine sokup, yeniden bakım boya yaptırmak istemediler. Sıraç kardeşimin hapisten çıkmasını seyrederek sevinelim diyorduk ama elbette ki bu bölümde iki üç dakikalık sevinçleri, asırlık dertlerle örtmeyi başardılar çok şükür. Sıraç son iki haftadır benim delikanlım açıkçası..Kendisini hapiste terk eden ama sonra ettiği şımarıklığı anlayıp gelen Pelin’i şiddetli bir konuşma fırtınası ile hayatından atıverdi. İşte delikanlı dedğin yeri geldi mi, en büyük aşkını bile kalbine gömer..Çok ta iyi yaptı.Zaten olacak bir ilişki değildi. Hiç hoşlanmıyorum böyle şımarık âşıklardan. Pelin kızımız iyi hoş güzel ama pek kötü ağlıyordu. Mina’nın ayrılmasından sonra kendisinin de diziye veda edeceğini duydum. Dizinin güzel kızları birer birer gidiyor, bakalım yerlerini doldurabilecekler mi?

            Şirin kardeşime gelecek olursak, ciddi ciddi yoldan çıkıyor Şirin. Ben az akıllı sanırdım o kızı ama o hepsinden aptal çıktı. Ben bu Şirin’in kaba kaba konuşmasına bayılıyorum. Ne kadar güzel yapıyor rolünü Neslihan Atagül gerçekten. Küçük yaşına rağmen büyük başarılara daha şimdiden imza atıyor..Şirin’in o kılık kıyafetine, ailesinin durumuna bakmadan, kendine olan müthiş özgüvenine de hastayım. Aman efendim neymiş, öyle her reklamda oynamazmış, büyük dizilerde, filmlerde oynayacakmış..Çok zengin olacakmış ta, herkes kapısında bağıracakmış. Hayır, yani Şirin sen çok zengin insanların kapılarında sürekli birilerinin bağırıp ağladığını falan mı sanıyorsun. Ne komik laftı o öyle,çok güldüm gerçekten..Görünen o ki, Şirin ailesinin başına Hayat’ın açtığından çok daha büyük bela açacak..Hatta açtı bile.  Kardeşleriyle birbirine girdiler evin içinde. Orda da çok ilginç bir sahne vardı. Kudret ablamız, kavganın sebebini soran Cennet’e “benim çocuklarımın meselesi, sana söz düşmez” demez mi..Vay anasını dedim ya..Yahu Kudret, iki senedir dilinin her zehrini, Cennet’in direk yüzüne yüzüne fışkırtmıyor musun sen? Hayat’a etmediğin laf kalmadı, girip çıkıp laf sokuyorsun, kalkmış şimdi de Cennet’e sen karışma diyorsun. Aslında Kudret’in karşısına onun kadar çirkefini getireceksin, bak sen dizi o zaman nasıl eğlenceli oluyor..

            Neyse, niyeyse pek bir kıymetli Şirin Hanım. Babası İsmail’e de iki çift laf edeyim hazır yeri gelmişken. Maliğ’i dinlemeden etmeden reddedip evden atıyorsun, Bekir’in yemediği nane kalmadı, Şirin’i dizginlemek mümkün değil, ama niyeyse olan Malik kardeşime oldu. İsmail çok büyük haksızlık yaptı bu noktada Maliğe diye düşünüyorum. Bekir demişken, Bekir o sakalları kesmiş, niye kesti anlamadım ama hiç olmamış. O sakallı hali çok daha şeker ve sevimliydi bana göre. 

            Bu hafta Zeliha ile Berat’ın düğünü vardı. Oh aman ne güzel pek sevindik diyemedik tabiî ki, zira düğünü de Lavin’in ölümüyle zehir zıkkım ettiler bize..Lavin’e biraz sonra sıra gelecek, biz önce düğünü bir konuşalım.

            Kız isteme ve düğün sahnelerinde bir kere Berat’ın annesinin olmaması kadar saçma bir durum yok..Sevgili Suna Selen’in rahatsızlığı falan mı var bilmiyorum, inşallah öyle bir durum yoktur elbette ama cidden Berat’ın ailesi olarak o tiz sesli yengenin ve Yusuf’un düğüne katılması ziyadesiyle sevimsizdi canlarım..Yusuf demişken hemen küçük bir dipnot..Allah aşkına, Zeliha hapisteyken, tecavüze uğradığı tekne didik didik aranmadı mı canlarım ya..Polisin altüst ettiği o teknede, kamera görüntüleri bulunmadı da, teknenin yeni sahibi eliyle koymuş gibi buldu o görüntüleri öyle mi? O görüntüler de şıp diye Yusuf’un eline geldi. Bu kadar saçma bir sahne görmedim doğrusu..Ayrıca benim bildiğim, duyduğum, gördüğüm kadarıyla, gelin kızın gelinliğine o kırmızı kuşağı babası ya da dedesi bağlar. Kuşağı annesi mi bağlar Allah aşkına..O nerden çıktı öyle..Ama ana-kızın vedalaşmasına diyecek yok elbette. Yüreğimiz dağlandı, gözlerimiz doldu doldu taştı..Hayat’ın evlenmesi konusunda, arkasında durmayı başaramayan ailenin, tecavüze uğrayan Zeliha’ya sahip çıkmaları da ilginç bir ayrıntı doğrusu.

            Dizinin tek güzel ve içimizi ferahlatan kısmı olan Berat-Zeliha aşkı elbette. Berat gibi erkekler her ne kadar günümüzde artık olmasa da, ekrandan izlemek bile şahane..Berat nasıl sadık, nasıl dürüst ve nasıl âşık bir adamsın sen. Delikanlı olmak için asıp kesmeye, vurup kırmaya gerek olmadığını, asıl delikanlılığın aşkına sahip çıkmak olduğunu da öğrettin sen bize. Zeliha ile Berat aşkı efsanevi ve her türlü zorluğa göğüs gerip direne direne bu güne kadar geldi. Çok büyük sınavlardan, acılardan, olaylardan geçtiler. Onlar güldükçe biz güldük, onlar sevdikçe biz neşelendik, onlar ayrı kaldıkça biz özledik, onlar kavuşunca biz ağladık..Ve yüreğimize dokunan iki âşık, güzel bir düğünle mutluluğa doğru yola çıktı diyorduk ki, Lavin..Ah Lavin..

            Öncelikle sormak isterim, yanaklarından kan fışkıracak kadar sağlıklı Lavin kızımız, iki haftada o hale nasıl geldi..Büyük ihtimalle Lavin’i oynayan güzel kızımızın, diziden ayrılması gerekti. Okulu ya da başka projeleri olabilir. Ancak bu kadar kötü bir ayrılış olabilir mi..Evlat acısını ta yüreğimizde hissettik. Lavin’in hastane sahneleri evet cidden çok çok iyiydi. Müthiş bir makyaj yapılmış Lavin’e..Allah o güzel kızımıza uzun ve sağlıklar versin elbette ama rolünü müthiş oynadı gerçekten..Onun yanı sıra beni en çok Fikret Kuşkan etkiledi..O sesindeki titreme, gözündeki akmaya hazır yaş, yüzündeki ifade, Cennet’in kendini tutamayıp hıçkırması, Lavin’in rüyası, dışarıda bekleyenlerin perişanlığı, üstüne müzikler ile çok ama çok etkili bir sahne olmuş gerçekten. Şüphesiz ki, evlat acısı, insanın başına gelebilecek en şiddetli acıdır. Yaşayan bunu bilir ama oynayanın da bunu bu derece yansıtması büyük başarıdır. Evet, çok hüzünlü, çok dramatik bir sahneydi..Bu haftaki yeni bölüm eminim daha da dramatik olacak. Ben zaten her bölümde artık bundan fazlası olamaz diyorum ama hep yanılıyorum. Bakalım bizi bundan sonra ne olaylar bekliyor..

            Şüphesiz ki, hayatın içinden yaşanan her türlü olayı seyretmekteyiz. Hayata çok yakın açıdan bakan bir dizi Hayat Devam ediyor. Herkesin başına gelebilecek olayları işliyor. Kalabalık bir oyuncu kadrosu ve her birinin incelikle işlenen hikâyesi var. Belki de her birinin ayrı ayrı hikâyesi ve yaşadıkları dramlar birleşince, bu denli çoğalıyor hüzün. Oyunculukların çok iyi olması da bu etkiyi artırıyor elbette. Yine de ben, her zamanki gibi sizlere anlatırken, işin içine biraz muziplik bıraktım ki, fazla kafanıza takmayın. Seyrederken de, benim izlediğim bakış açısıyla izleyin ki, zaten zor olan hayat mücadelemiz, bir de bu diziler yüzünden kâbusa dönmesin.. En nihayetinde bütün seyrettiklerimizin birer kurgu olduğunu unutmayalım. Her ne kadar Sıkıntılar Hayatta devam etse de..Kendi sıkıntılarımızın üstüne bir de hayal ürünü sıkıntılar eklemeyelim diyerek Hayat Devam Ediyor yazımızı burada noktalayalım..

            Hazır kıyamette kopmadı nasılsa..Hayat Devam ediyor büyük bir hızla..Sevgiyle ve neşeyle kalın her anınızda..


Siyah İnci’den sevgiyle..

www.twitter.com/blackpearl42

                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder