50 bölüm sonra nihayet yüzümüzü güldürdü Karadayı dün akşam..
Hoş ben güleyim mi ağlayayım mı
bilemedim. Daha çok ağladım sanırım..Nasıl gerildiysek artık 50 bölüm boyunca..
Bölümün ilk başında malum Turgut
Savcım yine kurtuldu kaçtı polisin elinden. Cidden bazen çok saçma sapan
yazıyorlar. Türk Polisine de hakaret ettiler resmen. Yahu bu kadar mı
beceriksiz artık bir polis..Silahı dayamış Turgut Savcıya, biz tam sevindik
yakalanıyor diye, bir baktım ki, Turgut adamı tepelemiş, bir de kıyafetlerini
giymiş, neyse ki bedenleri tutuyor, cuk diye oturmuş üniforma üstüne maşallah..Yine
kurtuldu yine kaçtı onca polisin arasından..Nasıl operasyon, nasıl kuşatma
anlamadım gitti.
Turgut Savcım yakalanmıyor bir
türlü ama Feride babasına yakalandı izleyenler hatırlar..Hem de Mahir ile
sarmaş dolaş. Adamın yüreğine inecek dedim, cidden indi vallahi..Ben Mehmet
Saim beyden çok daha büyük bir tepki beklerdim doğrusu, o gitti hastalık
numarasına yatıp bir an önce düğün beklediğini söyledi. Koskocaman kaçakçılık
mafyasını yönet, sonra gel kızına böyle uyduruk bir hikaye ile evlilik baskısı
yap. Hiç yakıştıramadım doğrusu..
Evlilik demişken, bizim gariban
aşıklar, Yasin ile Songül de Mahir’in hışmına uğradı hatırlarsanız. Hayır, da,
Mahir kardeşim Yasin’den iyisini mi bulacaksın o devirde..Neyine karşı
çıkıyorsun anlamadım ki ben..Songül okumayacağım demiyor, üstelik Yasin de
niyeti ciddi ki vermiş o yüzüğü. Bunlar Ayten ile Necdet gibi saçma sapan bir
evlilik derdinde de değiller. (Ayten ile Necdet konusuna birazdan
geleceğim)..Tamam kızabilirsin bir ağabey olarak, senden saklamaları da doğru
değil, ama bir dinle be kardeşim, bir savunma al..Sen ki suçsuz babanı
kurtarmak için aylardır koşturuyorsun, ama iki aşığı dinlemekten acizsin..Hak
hukuk ararken, haksızlık yapmak yakışmadı sana Mahir..Gerçi dün akşamki bölümde
biraz yumuşamıştı sanki. Ama ilk başlarda düşmanı iken, sonra kendisi ile omuz
omuza kötülerle savaşan Yasin Komiser, öyle bir anda kardeşlikten silinmeyi hak
etmedi benden söylemesi. Ben Yasin ile Songül aşkını çok severek izliyorum.
Songül zaten çok tertemiz, Yasin ise onca kötülüğün arasında kalbinde pırıl
pırıl bir yer bırakmış seveceği kadın için. Birbirlerini bulmaları, tanımaları,
anlamaları, ne kadar zorlu bir süreçten geçti. Ne ayrılabildiler, ne
vazgeçebildiler, ne bir araya gelebildiler. Birbirlerini hiç göremeseler,
konuşamasalar bile tek bir yüzük ile bağlandılar. Bu kadarı bile saygıyı hak
ediyor benden söylemesi..
Necdet…Ah Necdet..Adam hırs dedin
mi ilk akla gelen isim..Öfkeli, kötü, hırslı ama kalbinin bir yerlerinde de
güzel duygular beslemeyi biliyor Necdet..Ama ne fayda. O hırs insanı koskoca
yalılardan, eşinin evine iç güveysi yapıverdi en sonunda. Güleyim mi ağlayayım
mı bilemedim. Ayten ile Necdet aslında dizinin başından beri birbirlerine tencere
ile kapak kadar uygunlardı. Ama ilerleyen bölümlerde Necdet, kötü duruşuna bir
de karizma yerleştirince, sanki Ayten kızımıza birkaç gömlek büyük geldi. Yine
de aşkının peşinde koşup kendine eş yaptı. Bu noktada adamlığını da göstermiş
oldu..Ayten ise aslında biraz da sığınmak istedi Necdet’e. Mahir’i kaybettikten
ve aileden uzaklaştıktan sonra, kanatlarının altına sığınacağı biri gibi gördü
Necdet’i. Sever mi sevmez mi bilinmez, ama Necdet kardeşime de yazık doğrusu...Zira
Necdet, Ayten’e sahip çıkmasıyla, onu başının tacı yapmasıyla delikanlılığın
nasıl olacağını gösterdi cümle aleme..Sırf bu yüzden bile bir parça mutlu
olmayı, güzellikler yaşamayı hak etti bence..
Güzellik görene, sevmeyi
bilene..Tabi doğru zamanda doğru kişiyi sevmek şartıyla..Haydi buyurun bakalım
Orhan kardeşime. Adamın sanki başında hiç bela yokmuş gibi, şimdi bir de başına
Yılan Merdan’ı saracak. Ailene bir faydan yok, kendine hiç faydan yok..Olacak
gibi de görünmüyor..Yahu ne cesaret sen Merdan’ın kadınına göz koyuyorsun, aşık
oluyorsun, kendi çapında oyunlar çeviriyorsun, yok dışarı çıkmalar, gizli
buluşmalar, liseli aşık pozları falan..Merdan bunu anlamayacak mı acaba. Ben
merakla Merdan’ın Orhan kardeşime yapacaklarını bekliyorum doğrusu.. Bakalım kadınına göz koyduğunu
fark edince Merdan’ın Orhan için nasıl bir planı olacak.
Yarabbi ya, Bülent abimize ne
demeli peki..Sanki sen dört dörtlük bir eş oldun İlknur bacımıza. Kalkmış şimdi
ukala ukala tavırlar, yok Nazif’i görmemeler..Nazif’in akşam bir cümlesi vardı
ki yüreğime taş gibi oturdu..”Dedem bana Baba olur” dedi o küçücük yüreğinden
hiç beklenmeyecek bir büyüklük ile..Bu arada bu sezonun en iyi çocuk oyuncularından
biri olan, küçük Nazif’i oynayan Atabek Mutlu’yu da yanaklarından, gözlerinden
minicik ellerinden öpüyorum doğrusu..
Tam bunlar yaşanırken, öbür
tarafta Mahir, Turgut savcıyı yakaladı amma velakin silah ta alnına dayandı
kaldı..İyi ki de yakaladı. Elinden bir kez daha kaçırırsa ayıp artık. Ben
Turgut Savcıyı da anlamıyorum. Kardeşim artık suçlu olduğun meydanda, neyine
kaçıyorsun, rezillik çekiyorsun viranelerde. Teslim ol, git bir koğuşta ağa ol
bundan iyi..
Tüm bunları son sahnede izledik
dün akşam. Cidden dizi beni son zamanlarda çok germişti, hatta sıkılmıştım bile
sürekli kötülerin kazanmasından, hiç iyi bir gelişme olmamasından..Ama dün
akşamki bölüm “al bakalım,sevin sevinebildiğin kadar” dercesine güzel bir
bölümdü. Özellikle Mahkeme sahnesi beni benden aldı canlarım.. Nazif baba
beraat etti..Hakime hanım, sesinin titremesine engel olamadı. Yüreğindeki
sevinç ve heyecan taşmıştı adeta..Çok şahaneydi Bergüzar Korel o sahnede,
hakkını yemeyelim..Onun o sesindeki titreyiş, Nazif babanın gözlerindeki bakış,
Safiye kadının gözyaşları derken, kendimi bir anda mahkeme salonunda onlarla
beraber ağlarken buluverdim..
Ve fakat artık bu kadar ağlama
yeter. Haftaya Turgut kardeşim yine kaçmayı başarmaz ise, ben Nazif babadan
şöyle büyük bir kutlama yapmasını bekliyorum doğrusu, ağlayanlar gülsün,
ayrılanlar kavuşsun, Yasin ile Songül nişanlansın, Ayten Necdet’e sırılsıklam
aşık olsun, Mahir ile Feride evlensin, İlknur ile kocası barışmasın, hatta
mümkünse hiç görüşmesinler, Nazif baba Küçük Nazif’e de baba olur nasıl olsa
(bölümün en baba sahnelerinden biriydi zira Küçük Nazif’in bu cümlesi)..Her şey
böylece toz pembe olsun diye hayal etmekteyim ama…
Nazif baba serbest kalırken,
Mahir Turgut’u vurup içeri girmesin ne olursunuz…Bir 50 bölüm daha bununla uğraşılmaz…
Karadayı, yüzümüzü güldüren bir
bölümle karşımızda iken, tüm bunları yazan biri olmanın dışında, herhangi bir
izleyici olarak, bir nebze yüzümüzü güldürdükleri için teşekkürler efendim…
Siyah İnci’den sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder