Kuşkusuz sezonun en aksiyonlu
dizilerinden Karagül..
Oyunculuk, ekip bütünlüğü,
senaryo, özellikle müzikler falan derken favorilerimden ne yalan söyleyeyim..
Üstüne bir de senaryonun
özgünlüğü eklenince demeyin keyfime..
Gerçi son üç haftadır biraz sakin
ortalık..Her an harekete, kavgaya, heyecana alışan izleyicisini biraz
dinlendirdi Karagül..Karakterlerin ruhsal dünyasında meydana gelen duygusal
değişimlerin de bunda etkisi olduğu açık. Bu hafta bizi heyecandan
gözyaşlarına, mutluluktan hüzne doğru yolculuğa çıkardı.
Şüphesiz haftanın en duygusal
anları, Narin ile Ebru arasındaki dayanışma idi. Şahsen ben izlerken
gözyaşlarımı tutamadım. Söz konusu evlat olunca, her öfke unutuluyordu..Narin,
öfkesinden sıyrıldı bir süre de olsa. Ama ya Ebru..Onun yaptığı cidden çok
yürekten geldi bana..Zira Baran ve Ayşe, her ikisi de onun evladı değil. Daha
doğrusu Baran evladı da, Ebru bundan haberdar değil..Yine de, bilmese de,
vicdanı mıdır, annelik içgüdüsü müdür bilinmez, Narin’in elinden tuttu, Narin
onu hep itmişken..Narin onu yaralamış, zedelemişken, o Narin’e merhem olmayı
tercih etti.
Baran ile Ayşe’nin akıbetini
bekleyenler arasında, gecenin en iyi
performansı Sibel’in yürekleri dağlayan çıldırmış halleriydi..Ebru Ojen Şahin
nefesimi kesti, devleşti adeta ekranda. Kendisini oldum olası nerde izlesem,
şöyle bir dalıp giderim. Oynadığı karakterin ruhunu çok iyi yansıtır insana
zira..Ama bu defa bir başkaydı gerçekten. Evladını kaybetmiş bir annenin
feryadı ile tüylerimi diken diken etti..Ha bu arada Ayşe, Sibel’in kızı imiş.
Zaten daha öncesinde şüphelenmiştik, bu bölüm anlamış olduk. Sibel’in ağzından
dökülen “kızım”kelimesini kimse fark etmedi konakta ama biz fark ettik tabiî ki
de. Mesele Ayşe’nin babası kim? Muhtemelen Kasım kardeşim onun babası
çıkabilir. Bu ne demek? Bizi hareketli günler bekliyor demek elbette..
Bu bölüm Kendal ağaya acıdım
inanın. Şöyle bir baktım da, yanlış saymadıysam adam tam dokuz kadınla birden
uğraşıyor. Yahu, millet bir tanesi ile başa çıkamıyor, Kendal ne yapsın. Hangi
birine yetişsin adama da hak veriyorum bir yerde. Hiç birinin de derdi
bitmiyor. Hoş, görünen o ki, Kendal ağamızı yakında çok daha büyük dertler
bekliyor. Malum, Baran ile Ayşe’nin bulunduğu yerde, Jandarma araştırma
yaparken, Murat ağamızın cüzdanı bulundu..Hayır, jandarma orada niye araştırma
yaptı ben onu da anlamadım. Sanırım Özcan Deniz’in dönmesi yakındır. Ve bizim
devreler asıl o zaman yanacak, görürsünüz. Murat ağa konağa bir dönecek ki, her
şey allak bullak olmuş, herkes bir arada, herkes birbirine düşman, kavga dövüş
hır gür hak getire. Anlaşılan Fırat ile boğuşmayı başarmış kurtulmuş ama konaktaki
bu kadar tantana ile nasıl boğuşacak merak ediyorum gerçekten.
Gelelim daha hayatlarının
baharında iken görmedikleri dertleri gören Baran ile Ayşe’ye. Şimdi ben şunu
anlamıyorum. Baran’ı amcası Sibel’e götürdü, tamam…Baran, Sibel’e elini bile
sürmedi, oda tamam…Tüm bunlar Baran,Kendal ve Sibel arasında bir sır..Amenna…Yahu
şimdi niye hortluyor bu mesele tekrar..Ebru’ya da çok kızdım. Sanane be kadın.
Niye çocukların huzurunu kaçırıyorsun. Tamam, Kendal yerden göğe kadar suçlu,
haksız. Meseleyi Sibel ve Kendal arasında halletsenize. Ta Kadriye anaya
söylemelere kalkmalar, işin sonunda Baran ile Ayşe’ye duyurmalar. Hayır, yani
ne işinize yarayacak onu anlamadım. Ayşe bilse ne olur bilmese ne olur bu
konuyu, sonuçta olan biten bir şey yok. Baran’ı da stres ettiniz, panik
ettiniz, itiraf etti çocuk sonunda…Etti de ne oldu, kime ne oldu..Kendal asıl
suçlu ama tüm cezayı acıyı çeken Ayşe ile Baran. Kusura bakmayın da, ben çok
sinir oldum Baran’ın Ayşe’ye bunları söylemesine. Ayşe zaten yaralı bir
serce..Ay nasıl tatlı o kız ya..Bayılıyorum ben ona..Sevda Erginci’yi ben ilk
Veda dizisinde izlemiştim. Çıtı pıtı, hanım hanımcık idi..Ayşe karakterinde de
tam olarak böyle..İnsan onu izlerken kıyamıyor..Tatlı tatlı konuşması, bakması ağlaması
ve gerçekten oyunculuk kabiliyeti görülmeyecek gibi değil. Baran deseniz, o
ayrı bir başka güzel. İkisinin karşılıklı sahneleri nasıl temiz, masum, sıcacık
böyle..Ama maşallah ikisine de hayatı zindan etti tüm konak halkı elbirliği
ile..Hikâyenin en masumları, en ağır cezaya mahkûm oldular niyeyse..Tüm bunlar
tamam da, her şeyin başı olan Kendal ağa ne zaman ceza görecek onu da merakla
bekliyoruz..
Son iki bölümdür Ada’nın geçirdiği
değişim çok etkileyici değil mi..O aksi, huysuz, nefret dolu kızın, , kardeşi
Baran’a karşı içinde büyüttüğü ve kendine bile itiraf edemediği o sevgi ortaya
çıktı sonunda..Doğrusu Ada’nın hepsinden ayrı bir karakteri var..Gerek Maya,
gerek Rüzgâr, hemen her şeyi unutmaya hazır iken, Ada buna asla izin vermiyor.
Ne yalan söyleyeyim, bir Ada zaten bir Narin…İkisi de beni çok sinir
ediyor..Bakın Özlem’de çenesini tutamayanlardan ama onun sevimli bir hali
var..Narin ile Ada ise gerçekten sürekli birilerine laf çarpmaları, kavgaya her
an meyilli olmaları sebebiyle benim favorilerim değil ne yazık ki..Ama işte
aile dedin mi, akan sular duruyor, karşısında öfke kin bırakmıyor. Narin ve
Ada, Baran’ı kaybetmek söz konusu olunca, ikisi de sıyrıldı öfkelerinden
sonunda..Hele Rüzgâr’ın Narin’e “abimi görebilir miyim Narin teyze” dediği anda
Narin’in verdiği izin, yüreklerimize dokundu gerçekten.
Gözüme takılan bir sahne, Baran
ile Ayşe’nin hastaneden konağa geldikleri sahne idi..Orada şahsen Kadriye
ananın Baran’a sarıldığı kadar, Ayşe’yi de bağrına basmasını beklerdim
şahsen..Olayların en masumu olarak bunu hak etmişti Ayşe..
Bir de beni hayli rahatsız eden
bir karakter var..Şu Oğuz komutanın kardeşi rolündeki motorlu arkadaş var ya..Yahu
ne gereksiz bir karakter o..Hadi iki kardeşi birbirine düşürmek ve yeni bir
aksiyon yaratmak için yazılmış bir karakter diyelim. Tamam, sözüm yok..Ama hiç
kimseyi bulamadınız mı…Çocuk oyuncu değil besbelli..O kadar kötü oynuyor, o
kadar ezberci bir rol yapıyor ki, bu kadar şahane oyunculuk arasında, ne yalan
söyleyeyim çok sırıtıyor..
Baran’ın Ayşe’ye her şeyi itiraf
etmesiyle konak tabii ki yine karıştı..Özlem bu fırsatı kaçırır mı..Tuttu Sibel’in
saçından sürüdü vallahi…Aman bu Özlem’den korkulur gerçekten…Sibel’in
çaresizliğine bir kez daha üzüldüm, onun gibi pek çok çaresiz kadına üzüldüğüm
gibi…
Yani konak yine yeni bir skandal
ile çalkalandı canlarım. Heyecan da tavana vurdu elbette. Bakalım daha bu konak
kaç rezalet daha görecek diyerek, yazımızı burada noktalayalım..
Siyah İnci’den sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder