6 Şubat 2014 Perşembe

Zeytin Tepesi..Güzel iş..

Zeytin Tepesi…

Bu sezon başlayanlar arasında en iyilerden biri..

Çok fazla dizi başladı yine sezon başında, pek çoğu yayından kalktı..Kimi iyiydi gerçekten, kıymeti bilinmedi, kimi gerçekten olacak gibi değildi…Vakit ilerleyip sezonun ortalarına gelince, sezon ortasında başlayan dizilerin riski de arttı elbette. Çünkü seyirci seçimini çoktan yapmıştı.
Bu kaygı ne kadar önem taşıdı bilmiyorum ama Zeytin Tepesi, çok özenilen bir iş olmuş gerçekten..

Yeni başlayan dizilere genel olarak göz atıyorum, zira fazlasıyla takip ettiğim dizi var malum, hatta bazılarını bir iki bölüm geriden takip ediyorum..Aslına bakarsanız yeni başlayanları takip etme niyetinde değildim. Zeytin Tepesi’ni izleyene kadar…

Her şeyden önce görüntüler çok nefis…

Oyuncular desem gerçekten hepsi iyiydi. İlk bölüm olması sebebiyle, elbette ki bir yabancılık, karaktere yeni yeni oturma durumları gözlemlesem de, genel olarak her biri çok iyi iş çıkarmış.
Kadro epey kalabalık, ilk bölüm için bunun dezavantaj olacağını düşündüysem de, çok net anlattılar hikâyeyi. Kafa karıştırmadılar ama gizemi de korudular..Her şey çok açık seçik değildi doğal olarak, ilerleyen bölümlere bırakılmış detayları merak ederek izledim ilk bölümü bu yüzden.

Hikâye size biraz karışık gelebilir. Ama özgün gerçekten, şimdiye kadar izlediklerime benzemiyor. Ben böyle diyorsam buna inanın..O kadar çok dizi, karakter, hikâye takip ettim ki son üç sezondur, artık hepsi birbirine benziyor benim için..Ama Zeytin Tepesi farklı. Hikâyesiyle, karakterleriyle, anlattıklarıyla..

Gelelim oyunculara..

İlk bölüm için gözüme çarpanlar Tayanç Ayaydın, Salih Bademci ve Neşem Akhan oldu..Her üçü de beni ters köşe yaptı diyebilirim. Tayanç Ayaydın, varlıklı toprak sahibi Tarık karakteri ile karşımızdaydı. İmajı hayli değişikti. Aslında sanırım biraz da yaşını büyük gösterme çabası yüzünden, daha önce izlediklerimizden oldukça farklı bir görünümde çıktı. Öfke ve kin dolu Tarık karakterinin sert yönünü de çok iyi yansıttı ekrandan. Tarık için kötü diyemeyiz belki ama fazlasıyla öfke dolu olduğu ve bu öfkesinin gözünü kararttığı kesin. İlerleyen bölümlerde , sert görünümünün altında yatan naif tarafında ortaya çıkacağını düşünüyorum.

Salih Bademci’yi Öyle Bir Geçer Zamanki Hakan karakteri ile hatırlayacaksınız. Aman Allah…Şimdi Akın karakteri ile harikaydı akşam gerçekten. Hani yaşayarak oynayanlardan tam olarak. Dedim ya, ilk bölüm için en iyi performanslardan biri kendisinindi..Emeklerine sağlık..Tarık abimizin erkek kardeşi olan Akın, hafif serseri, çapkın, başına buyruk, atarlı bir tip..Sanırım abisinde olduğunu tahmin ettiğimiz yumuşak kalp, kendisinde hiç yok. Akın kötülük düşünüyor, kötülükte yapıyor..İlk bölümden anladığım bu..

Neşem Akhan ise, beni cidden çok şaşırttı. Adını Feriha Koydum dizisinin fettan ve kötü gelini Seher gitmiş, yerine bambaşka bir karakter gelmiş..Onu ilk görür görmez ciddiyeti şaşırttı beni. Ama birkaç dakika sonra karakteri öyle güzel ortaya koydu ki haliyle ve tavrıyla, bravo dedim gerçekten. Tutucu, ciddi, insanların ne düşünecekleri korkusu taşıyan ve aile bireylerini bu tarz laflardan sözlerden korumaya çalışan, ailesine karşı sivri dilli, açık sözlü ve korumacı, ama dışarıya sırrını vermeyen, sakin sesiz bir görünüm çizen, söz konusu ailesi olduğumu yırtıcı bir kaplana dönüşen Suna karakteri, dizinin kilit taşlarından biri olacak gibi görünüyor. Neşem Akhan, beni gerçekten bu performansı ile hem şaşırttı, hem hayran bıraktı. Yüreğine sağlık gerçekten.

Ayça Varlıer diyeyim..Daha ne diyeyim ki..İsmi bile yetiyor..O kadar seviyorum ki onu izlemeyi. Üstelik bu defa o da beni şaşırttı..Hayli hareketli, kıpır kıpır bir karakterle karşımıza çıktı..Çok fazla izleyemedik dün akşamki bölümde ama ilerleyen bölümlerde uzun uzun görmeyi umut ediyorum kendisini.

Ve çok büyük bir usta vardı dün akşam..Bana da büyük sürpriz oldu. Sevgili Zerrin Sümer..Maşallah yıllar geriye mi gitmiş ne…Geçmişine bağlı, güçlü ama bir o kadar da kalbi yaralı bir anne Keriman Hanım..Evladından ona yadigâr kalan torunlarına sıkı sıkıya bağlı bir kadın. Aslında kızının akıbetini bilmediğinden olsa gerek, ondan kalan her şeye sahip çıkmış Keriman Hanım. Odasına bile dokunmamış.  Bir de topraklarına düşkün elbette, işine gücüne sahip. Çektikleri sıkıntıları göğüslemeye hazır..Zerrin Sümer’i izlemek büyük keyif oldu benim için..

Esas Kızımız Deniz karakterindeki Aslıhan Gürbüz ise, ilk bölüm için sanki biraz heyecanlı idi. Ve fakat ilk bölüm için gayet iyi iş çıkardı. O güçlü, hırslı, kararlı, ayakları yere sağlam basan Deniz, daha ilk günden kasaba tarafından dışlanmaya ve zorlanmaya başlasa da, kolay pes edecek bir tipe benzemiyor. Yarım kalan aşkı, işlemediği bir cinayetin yükü derken, Deniz’in işi epey zor görünüyor…

Öbür taraftan sürprizlerden biri de Hakan Karahan idi. Akşam görünce küçük bir hayret çığlığı atmadan edemedim. Kaçak dizisinin Kız Taylan’ı burada Tarik kardeşimin müstakbel kayınpederi rolü ile karşımızdaydı. Karizmatik ve gizemli Ragıp karakterine cuk oturmuş Hakan Bey..Dizinin kötülerinden biri olsa gerek kendisi. Şöyle ilk bölümden benim anladığım bu. Öbür taraftan Atilla Saral’ı yıllar sonra, ekranda görmek şaşırttı beni..Çok değişmiş, artık orta yaşlı bir karaktere uygun hale gelmiş. Yine İpek Tenolcay, Deniz’in annesi rolü ile çıktı karşımıza ama sanırım sürekli boy göstermeyecek. Merhamet ve Eski Hikâyede izlediğimiz Haldun Boysan usta da dizide yerini almış.

Gördüğünüz gibi kadro hayli kalabalık..Hatta kim kimdir zorlanabilirsiniz. Üstelik daha yazamadığım karakterler var..Dizinin hikâyesi dediğim gibi bana ilginç geldi. Yıllar önce birbirini seven Deniz ve Tarık, Tarık kardeşimin babasının öldürülmesi ve cesedinin başında Deniz’in bulunması sebebi ile ayrılırlar, Deniz işlemediği bir suç için uzun yıllar hapiste kalırken, Tarık ve kardeşleri (4 kardeşler) sürekli diş bilerler. Erken tahliye olan Deniz’in kasabaya dönmesi ve anneannesi ile kardeşleri(3 kardeşler) eşliğinde Tarık ve ailesine meydan okuması hikâyeyi hem karışık hem heyecanlı hale getiriyor. Deniz’in fabrikasını, işyerini hatta evini kaybetmesine yol açacak büyüklükte borçlarını ödeme çabaları da, hikâyenin keyfini artırmış. Öbür taraftan Tarık kardeşim Ragıp abımızın kızı ile nişanlı, Ragıp biraz karanlık bir tip gibi geldi bana. Bu cinayette parmağı var sanki..Ama ilk bölümde tam net anlayamadık bazı şeyleri elbette.

Zeytin Tepesi, gerek görsellik, gerek oyunculuk, gerek hikâye açısından benden tam not aldı. Sevdim, keyifle izledim..Hepsinin emeğine yüreğine sağlık..Umarım uzun ömürlü olur. Bu keyfi hep beraber, izler ve konuşuruz…

Siyah İnci’den sevgiyle..

www.twitter.com/blackpearl42


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder