Ben bildim ama…
Daha fragmanı izler izlemez…
Dedim ki, kime bakacağımı şaşırdım, bu nasıl kadro…
Hay böyle olunca, insan merak ediyor, bu kadar iyi oyuncu
bir araya gelmişken, hikâye nasıl acaba diye…
Ve Pazar günü akşam merhaba dedi O Hayat Benim ekranlara…
Ben dün izleyebildim yoğunluktan..Bugün de sıcağı sıcağına
yazayım dedim
Nihayet şöyle meraklar uyandıran bir senaryo ile karşı
karşıyayız..Hikâye bana çok farklı geldi. En azından son birkaç sezondur
izlediklerime hiç benzemiyor. İlk bölümden hızlı bir tempo ile girdiler
olaylara. Öyle ki, oyunculara mı bakayım, kim kimdir onu mu anlamaya çalışayım,
hikâyeye mi odaklanayım diye düşünürken, bir baktım ki ilk bölümün sonuna
gelmişim.
Hikâyenin kahramanları epey kalabalık, dolayısıyla gözünüz
korkabilir ama çok sade bir anlatım ile hemencecik çözüyorsunuz ilişkileri. Bu açıdan
çok sevdim ben. Öyle aşırı karışık akrabalık ilişkileri beni yoruyor şahsen.
Öncelikle hikâye dedik, oradan devam edeyim. Biri sizin
hayatınızı çalsa, ne yapardınız? Cidden bunu düşündüm izlerken. Ortada iki kız
kardeş var..Biri aslında öz değil, bambaşka bir hayatın evladı, zengin bir
babanın kızı. Gün gelip baba kızının izini buluyor, ama kızların annesi, para
hırsı ile asıl kızın yerine kendi kızını koyuyor..Böylelikle asıl zengin olan
kız, eski fakir hayatına devam ederken, bu hayatı hiç hak etmeyen diğeri
vuruyor turnayı gözünden…
Mehmet Emir Atahan, hayli zengin ve yakışıklı bir
adam..Yıllar önce sevgilisinden bir kızı oluyor, ismi Bahar ancak her zamanki
gibi bunu saklıyorlar kendisinden. Yıllar geçipte, kızın dedesi vicdan
azabından duramayınca bunu gelip Mehmet Emir beye anlatıyor, kızını bulup sahip
çıkmasını istiyor. Çünkü kızını verdiği ailenin durumu pekiyi değil,
dolayısıyla Bahar eğitimini bile sürdüremiyor. Tüm bunları duyan ve üstelik
yıllardır eşinden bir çocuk sahibi olamayan Mehmet Emir Bey, kızının peşine
düşüyor elbette hemen. Ama hesaba almadığı bir durum var..Kızını büyüten
ailenin başka bir kızı daha var..Efsun..Ve Bahar’ın üvey annesi, Efsun’un
gerçek annesi olan Nuran, tüm bunları duyunca Bahar yerine Efsun’u, Mehmet Emir’e
kızı olarak vermeyi ve dolayısıyla Atahanların servetinden faydalanmayı kafaya
koyuyor. Planlıyor ve uyguluyor. Bu plan ne kadar başarılı olacak, şüphesiz
seyredip göreceğiz..
İlk bölümün bana göre yıldızı Yeşim Ceren Bozoğlu…Kızların
annesi Nuran karakteri ile resmen döktürmüş..O Geniş Aile’nin ve Aldırma Gönül’ün
eğlenceli, şakacı ve biraz da tatlı sert kadınları gitmiş, yerine hırslı bir
mahalle kadını gelivermiş. Nasıl güzeldi, nasıl şahaneydi anlatamam. Bayılarak
izledim. Cuk oturmuş karaktere, ya da karakteri kendine yakıştırmış diyeyim,
tek kelimeyle nefisti. İnanarak oynamak böyle olsa gerek..Koskocaman alkışlar
kendisine…
Diğer dikkatimi çeken Ceren Moray oldu..Hani İşler Güçler'in deli kızı Zehra..Kız kardeşinin
sevgilisi ile beraber olacak kadar şahane bir ahlaka sahip olan Efsun karakteri
ile çok doğal bir oyunculuk sergiledi cidden. Annesinin hırslı ve bir o kadar
ahlaki değerlerden yoksun kızı Efsun, çok inandırıcıydı. Çok beğendim
performansını. Tam anlamıyla ortalığı karıştırmaya meyilli, herkesi birbirine
düşürecek kadar da tehlikeli..Nuran ve Efsun çok iyi bir ikili olmuşlar. Ve bu hikâyede
işin kötü ve entrikacı kısmını güzel idare edecekler gibi görünüyor..
Hazır entrika demişken, zengin evimizin sakinlerinden de söz
etmek gerek sanırım..Dedim ya, insan kimi izleyeceğini şaşırıyor..Zira Nuran ve
Efsun cephesine karşılık, zengin tarafında da iddialı ve entrikacı karakterler
mevcut..
Esas kızımız Bahar’ın gerçek babası Mehmet Emir karakterini
Sinan Albayrak üstlenmiş. Açıkçası ben çok yakıştırdım karaktere onu. Zengin ve
asil, bir o kadar da mutsuz bir erkek olarak hayli başarılıydı. Bir gençlik
sevdasının meyvesini yıllar sonra bulmanın heyecanı, öbür taraftan eşinin çocuk
sahibi olamaması, ailenin sorunlu gençlerini yola getirme çabaları, aynı evin
içinde o kadar insanı bir arada tutma çabası derken, yeni bulduğu ve ailesi
tarafından pek kabul görmeyecek kızının sıkıntısı Mehmet Emir beyi hayli
bunaltacak gibi görünüyor…Bakalım ilerleyen bölümlerde tüm bu sorunlarla nasıl
başa çıkacak, merakla bekliyoruz..
İlk bölümün dikkat çeken bir diğer oyuncusu Ahu Sungur, tamda
kendine yakışır bir karakterle çıktı karşıma..Bu kadına böyle zengin, asil
karakterler çok yakışıyor. Zira çok güzel ve rahat bir oyunculuğu var onun.
Adını Feriha Koydum’un Aysun hanımı, bu defa çok daha zengin, ailesine bağlı ve
biraz da fena bir karakter olan Hülya’yı oynuyor. Saçlar uzamış, hayli hoş
olmuş doğrusu…Hülya, Mehmet Emir’in kız kardeşi. Sorunlu bir erkek evlada, genç
bir kıza ve sanırım ailenin pek hoşlanmadığı bir kocaya sahip. Laf aramızda, o
damadı gözüm tutmadı benim..Herkesin ortasında kalıp, sorun çözmeye çalışan ve
bunun ağırlığını taşıyan, üstelik biraz da otoriter annesiyle başa çıkmaya
çalışan Hülya, şimdi de ortaya çıkan yiğeni ile uğraşacak gibi görünüyor. Ama
bunu ne derece başarır izleyip göreceğiz. Zira Efsun ile baş etmek hayli zor
olacak gibi görünüyor..
Dizinin ağır topları, şüphesiz Gülsen Tuncer ile Nurşim
Demir olsa gerek..İkisini de çok severek izlerim..Gülsen Tuncer, esas oğlumuz
Ateş’in teyzesini oynuyor..Nurşim Demir ise, Mehmet Emir’in annesi rolünde..Bir
kere Nurşim hanıma böyle zengin ve özellikle kibirli roller şahane oluyor.
Nasıl güzel oynuyor, nasıl güzel bakıyor tepeden tepeden anlatamam..Yüreğine
sağlık, çok yakışmış rolüne..
Gülsen Tuncer’i ise Aşk-ı Memnu’nun Ahsen hanımı olarak
izlemiştik. Burada daha mütevazı ama biraz gizemli bir karakterde karşımıza
çıktı. Yılların usta oyuncusunu tekrar izlemek çok keyif verdi bana..Henüz ilk
bölüm olduğundan, olayların ne olduğunu tam anlayamadık, ilerleyen bölümlerde
Atahan ailesi ile ne hesabının olduğunu anlayacağız diye düşünüyorum.
Gelelim esas kızımıza ve oğlumuza…Tüm olayların başlangıç
karakteri olan Bahar, kendi halinde, çalışkan fedakâr, ailesine yardımcı olan,
kardeşinin her türlü sinir bozucu haline katlanan, çok tatlı ve çıtı pıtı bir
kızcağız…Bu noktadan hareketle Ezgi Asaroğlu nasıl iyi olmuş bu karaktere
anlatamam…Çok sevdim ben, bir parça ilk bölüm heyecanı sezdim kendisinde ama o
kadar kusur da olsun artık..Bir kere çok güzel, çok sevimli bir kız zaten. Ben sevdim
ne yalan söyleyeyim Bahar karakterini…Üstelik karşı karşıya kaldığı
haksızlıkları da görünce, üzüldüm doğrusu..
Esas oğlumuz Ateş’i ise Keremcem oynuyor…Keremcem, tamam
boylu poslu pek yakışıklı bir kardeşimiz de, bir o kadar da oyunculuğu
ilerletmiş. Genellikle masum ve duygusal rollere yakıştığını düşünsek bile, bu
defa çok farklı bir karakter var karşımızda. Atahan ailesinin avukatı Ateş,
aynı zamanda geçmişten gelen bir sırra da sahip anladığım kadarıyla..Atahanlar
ile bir hesabı var ve içten içe bu hesabı sormanın derdinde..Ben Keremcem’i çok
beğendim, oyunculuk performansı çok iyiydi. Daha sert ve ciddi bir karakter
olan Ateş, büyük ihtimal Bahar ile bir aşk yaşayacak. Ama bu aşk ikisine neler
getirip götürecek hep birlikte izleyeceğiz…
Biraz karışık olduysa kusuruma bakmayın. En sade şekliyle
yazmaya çalıştım, hatta karakter analizi bile yapmadım ki, kafanız karışmasın.
Yazamadığım oyuncu ve karakter var daha, dediğim gibi dizi hayli kalabalık. Ama
hikâyenin ağırlıklı karakterleri böyle..Açıkçası, ben keyif alarak izledim,
senaryo, hikâye, oyuncular hepsi çok iyiydi. Genellikle ilk bölüm yazılarında,
fazla bir eleştiri, eksik yüksek falan bulup yazmıyorum malum..İlk birkaç bölüm
sonra çok daha iyi yerleşiyor karakterler zihnimde, daha sağlam yorumlar yapabiliyorum.
O hayat benim, keyifle izlediğim ve tavsiye edebileceğim bir
yapım olmuş..Tüm ekibinin eline yüreğine emeğine sağlık diyerek, yazımızı
burada noktalayalım..
Siyah İnci’den sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder