20 Dakika..
Fazla hızlı
başladı..Aynı tempoyla devam ederse sorun yok..Ama ben böyle hızla başlayıp
sonra temposu düşen, hatta seyirciyi bıktıran çok dizi gördüm..Umarım öyle
olmaz zira ben 20 Dakika’yı seyrederken dakikaların nasıl geçtiğini anlamadım bile..
Beğendim
mi..Kesinlikle beğendim. Her şeyden önce İlker Aksum’un olduğu her projeyi
seyrederim zaten. Müthiş bir oyuncudur benim nazarımda. Haklı olduğumu bir kez
daha Ali rolündeki başarısıyla kanıtladı zaten..Dizi her ne kadar Melek ve onun
başına gelenler ile ilgili gibi görünse de, bence asıl kilit rol Ali..İlker
Aksum’da bu durumun farkında olsa gerek, performansını gözümü bile kırpmadan
izledim..İşte böyle olmalı diyorum ben..Oyuncu dediğin bazen âşık, çaresiz ama
ailesi için gözü kara bir eş olmalı( 20 Dakika), bazen bencil bir kötü (Kötü
Yol) , bazen komik bir hikâyenin şeker mi şeker kahramanı (Bizim Yenge), bazen
sinirli ama saf ve temiz kalpli bir mahalle insanı (Canım Ailem)..İlker Aksum’a
hepsi yakıştı..O yakıştırdı daha çok..Özellikle 20 Dakika’daki Ali’yi çok
sevdim ben..Onun için ne söylenebilir ki, yüreği uzun ömürlü olsun diyerek
ayakta alkışlıyorum…
Dizinin diğer
kahramanı bence Metin Çekmez abimizdir. Feriha’nın dindar, iyi niyetli, mütevazı
babasından, oğlunun intikamını almak için her kötülüğe hazır bir baba rolüne
şimşek hızıyla geçmiş Metin Usta..Çok farklı bir karakterle ve farklı bir
imajla karşımıza çıktı ve bir anda içine çekti beni..Özellikle Ali’nin
yalvarmaya geldiği sahnede, karşılıklı döktürdüler İlker Aksum ile..İşte böyle
olmalı..İzleyen, içinde yüreğinde bir şeyler hissetmeli..Yoksa ne tadı kalıyor,
ne keyfi, ne reytingi..
Olayın kadın
kahramanı Tuba Büyüküstün için açıkçası çok acımasız olmak istemem. Henüz ilk
bölümü seyrettik. İlerleyen bölümlerde daha iyi bir analiz yapmak mümkün
olacaktır elbette ama ilk bölümden benim hissettiğim, Melek rolü ona birkaç
beden büyük gelmiş sanırım. Evet, çok güzel kadın, bakarken dalıp gidiyorsunuz,
şahane bir güzellik, su gibi duru ve doğal..Ama ben çok daha iddialı bir
performans beklerdim açıkçası böyle bir karakter için. Gerçi dediğim gibi çok
acımasız olmak istemem çünkü karşısında İlker Aksum var..Adam kimle oynasa
karşısında acemi kalıyor ayrı konu..Melek karakteri iyi mi, kötü mü açıkçası
tam bilemedim. Ama bana sanki Melek, göründüğü kadar melek yüzlü değil gibi
geliyor..Öyle olması da hikâyenin ilginç hale gelmesine yol açacağından çok
isabetli olacaktır zaten. Yoksa karısını hapisten kaçırmaya çalışan bir adamın hikâyesi,
çok kurnaz bir senaryo ile ilgi çekici hale gelmeli. Hoş,senaryoyu yazan Kerem
Deren olunca, ben olacak gelişmelerden çok ümitliyim..
Genellikle ilk
bölümlerde çok fazla eleştiri yapmıyorum çünkü durum hiç zannettiğimiz gibi
gelişmeyebiliyor. 20 Dakika, Kaçış Planı isimli filmin yerli uyarlaması. Ancak
biz genellikle bir buçuk saatlik bir film senaryosunu, birkaç sezonluk dizi
haline getirince durum çok fena bir hal alabiliyor. Bu nedenle, ilk bölümdeki
aksiyonun artarak devam etmesini, aksi halde, dizilerden epey bunalmış
seyircinin ilgisinin azalacağını söylemek isterim. Yine de ilk bölüm cidden
güzel çalışılmış bir bölümdü..Başında da söylediğim gibi ben çok beğendim,
severek ilgiyle izledim..Geçişler, geri dönüşler, hikâyeyi anlatış şekli dümdüz
değil..Dolayısıyla sıkmadı beni..Uzun ömürlü olmasını dileyelim..
İntikam…
Neredeyse iki
aydır, belki daha fazla fragmanı tanıtımı dönüp durdu..Ve nihayet dün akşam
doya doya, hatta fazlasıyla doya doya seyretmiş oldu izleyici İntikam’ı…Üç kez
tekrar yayın verilmiş dün akşam. Ben Allah’tan ilkini seyrettim, o da bana
yetti zaten..
Öncelikle
oyuncu kadrosu kurtarır bu diziyi onu söylemek lazım. Yoksa öyle aman aman bir
konusu yok..Yabancı versiyonunu bilmiyorum, izlemedim, ileriki bölümlerde ne
gibi entrikalar olacak onu da bilemiyorum, ama tahmin edebiliyorum, zira artık
izlemediğimiz konu kalmadı, hepsine hazırlıklıyız, ilk bölüm için çok çok
heyecan verici değildi benim nazarımda..
İlk gözüme
çarpan. Ezgi Eyüboğlu…Sudan Bıkmış Balıkların tatlı ve şirin Zeynebi burada
zengin, biraz şımarık Cemre olmuş..Sevgilisi de Barış..Kuzey&Güney dizisine
gönderme mi yaptılar üstü kapalı olarak bilmem. Ama iki sevgilinin isimlerinin
Cemre ve Barış olması, hali hazırda izlediğimiz bir ilişkinin kahramanlarının
isimleriyle bire bir aynı olması, bana sevimsiz geldi.
Beren
Saat..Öylesine işte..Açıkçası her zamankinden farklı değil. Tavırlar,
hareketler, ses tonundaki vurgular, mimikler bile aynı…Daha önce de söyledim,
yine tekrar edeyim. Evet, çok güzel ve hoş olabilir, ama bir oyuncuyu ben hep
aynı tarz rolde seyredince onun oyunculuk gücüne tam inanamıyorum. Beren Saat,
Bihter’i anımsatan zengin kadın rolünde, bir o kadar da Fatmagül kadar
ezilmiş..Ekstra bir durum yok. Duruş aynı, bakış aynı, her şey aynı..Kusura
bakmasın Beren Saat hayranları ama bir Karadeniz kadını ya da bir Doğu kadını
rolünde, ağzında oraların şivesi ile bakışı ile seyretmedikçe, Beren Saat benim
nazarımda öyle göklere çıkaracağım bir oyuncu değil. Bir Demet Evgar değil
mesela. Bir kadın Bir erkek dizisinin deli dolu çılgın, modern kadın rolünden,
Güneşi Gördüm filminin Doğulu kadın rolüne nasıl girmişti Demet Evgar. Benim aradığım
oyunculuk ta bu, alkışladığım oyunculukta bu..Onun dışında hep aynı tarz
roller, saçlar, makyajlar, kıyafetler beni cezp etmiyor üzgünüm..Ayrıca kumral
ve ela gözlü Beren Saat’in çocukluğunun da lepiska saçlı, mavi gözlü bir çocuk
tarafından oynanması da hayli saçma geldi bana..Hadi saçların koyulaştı diyelim
de, gözlerine ne oldu..Cam gibi mavi gözler, nasıl ela oldu tartışılır..
Zafer Algöz..Buyurun
ben ne diyeyim bu adama şimdi..İbret-i Ailem dizisini seyredenler hatırlar,
oradaki o hafif dolandırıcı, gözü açık, üçkâğıtçı baba rolünden, sen kalk
zengin, karısını çok sevmeyen, ikiyüzlü bir adam oluver..Şahaneydi elbette..Ben
onu komedide seyretmeyi daha çok seviyorum oysa , çok gülüyorum çünkü ona, ama
her rolün adamı oluveriyor ya, ne diyeyim, eğiliyorum oyunculuğu karşısında
saygıyla..
İsimlerden bahsetmişken,
Yağmur kızımızın çocukluk aşkının isminin Rüzgâr olması hoş olmuş. Hele bu Rüzgâr’ı
Nejat İşler oynayınca demeyin keyfine insanın..Dizinin şahanelerinden biri de
o..Sakin, hoş ve gizemli Rüzgâr..Nejat İşler’in de İlker Aksum’dan pek farkı
yok. Türkiye’nin kim ne derse desin, sayılı erkek oyuncularından birisi bana
göre..Bana sorarsanız, ben onu Behzat Ç.’nin Ercüment Çözer’i olarak seyretmeyi
tercih ederim, ama Rüzgâr’ı seyrederken Ercüment hiç aklıma gelmedi bile ne
yalan söyleyeyim. Onu da kocaman öpüyoruz yüreğinden..
Şahika hoş kadın…Karizmatik bir
kadın ve şüphesiz güçlü bir kadın..Karakterine epey uğraşılmış senaryoda
belli..Arzu Gamze Kılınç rolüne cuk oturmuş..Beğendim ben..Hoş, kocasının
kendisini en yakın dostu ile aldattığını duyan kaç kadın, bu kadar soğukkanlı
olur, tartışılır doğrusu..Bu arada Didem Uzel, yıllar geçtikçe daha mı
güzelleşmiş nedir. Çok hoş buldum ben kendisini..
İntikam,
konu olarak ilk bölümden öyle aman aman beni sarmadı canlarım ne yalan söyleyeyim..Öyle 20 dakikadaki kadar heyecanlanmadım..Ama ilerleyen bölümlerde yanılmış olmayı bütün
kalbimle istiyorum..Bugüne kadar pek yanılmamış olsamda :)
Şimdilik
yeni dizilerimiz için bu kadar kelam yeter diyelim..Birkaç bölümden sonra
bakalım neler değişecek göreceğiz..
Bu arada küçük bir not :Okuyucularımdan bazıları, dün akşam
neden hiç yorum yapmadığımı merak etmiş. Kısa ve öz, teknik bir arıza
diyebilirim. Telefonumdaki teknik bir arızadan dolayı ne yazık ki, an be an
yorum yapma şansım olmadı. Bilgisayar başında yorum yapmak, diziye odaklanmamı zorlaştırıyor. Laptop açmaya da üşendim doğrusu..Ben de ne diyeceksem, yazımda belirteyim diyerek
sıcağı sıcağına yazayım dedim.
Siyah
İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder