28 Mart 2012 Çarşamba

Öyle bir geçer zaman ki..Ve yaşanır aşkın her türlü hali..

            Öyle bir geçer zaman ki, ikinci sezonunda dram ve hüzün konusunda rekora doğru gidiyor. Dizide, kahramanlarımızın başına gelmeyen kalmadı. Dün akşamki yeni bölümünde, yine bir sürü entrika, oyun, hüzün seyrettik. Ama ben dün akşam çok farklı bir açıdan seyrettim diziyi. Bu bakış açısı da bugünkü yazımızın temel taşını oluşturdu. 

            Olaya aşk açısından baktım ben. Dizimizin bütün kahramanları çeşit çeşit aşkın pençesindeler.  Aşkın bin bir türlü halini seyrediyoruz. Öyle ise haydi bakalım kim nasıl bir aşk yaşıyormuş, aşkın hangi halini yaşıyormuş, bugün de bunu konuşalım.

            Hakan… Aşkın en onursuz, gurursuz ve karaktersiz halidir bana göre. Kendisini sevmeyen bir insanla, hatta başkasını seven bir kadınla aynı evliliği yürütebilmek için çok masum, günahsız bir çocuğu aşkına alet edip, adeta kendine onu silah edindiği için onursuzdur, karısını çocuğu ile tehdit edecek ve sevilmediğini bile bile kendisine dönmeye zorlayacak kadar gurursuzdur. Elbette ki, bir başka erkeğin varlığına katlanabildiği için bile karaktersizdir. 

            Peki, Berrin..Berrin aşkın en anne halidir. Yani en şefkatli ve içimizde derin bir sızı bırakan yanıdır..Suçu yok mudur? Vardır ve elbette çok büyüktür. Sen madem hiç sevmediğin Hakan ile evlendin, sevmediğin adamdan niye çocuk yapıyorsun be kadın. Haydi, yaptın diyelim, yakışır mı artık bir anneye Ahmet peşinde koşmak. Aslında Berrin için durum öylesine zor ki. Hem suçlayabilir, hem üzülebiliriz onun için. Ve inanın bir diğeri, diğerine baskın çıkmaz..Aşktan yana halimiz ister ki her şeyi bir kenara bırakıp Ahmet ile beraber olsun. Ama anne halimiz ise der ki, bir anneye bu nasıl yakışır. Berrin de aşkın anne haline kulak verdi akşam ve seçimini,kendi mutsuzluğunu göze alarak evladından yana kullandı. Ve her iki durumda da ağlattı elbette..

            Ahmet…Aşkın en çaresiz,yıkık ve perişan hali..Hayatın rüzgârı, onu hiç umulmadık yerlere sürüklerken, tutunacak hiçbir dal bırakmadı aslında. Berrin’in mektubunu okurken gözlerinden,yüzünden akan hüzün hepimizin gözyaşı olarak aktı gitti.. Aşk her şey ile savaşırdı,her şeyin karşısında dururdu..Evlat sevgisi hariç. Ahmet’in aşkı da, bir annenin evladına duyduğu aşk karşısında çaresizdi elbette. 

            Ayten..Aşkın en ikiyüzlü,en bencil, en hain hali. Öyle ki, insanların çaresizliğinden, hüznünden,imkânsızlığından kendine küçük bir imkân,fırsat yaratmaya çalışan bir ucuz âşık..Ne dost, ne sevgili olur ondan. Böylesine bir bencillik ile Ahmet ile Berrin’in acılarının üstüne mutluluk planları yapacak kadar da tehlikeli üstelik.

            Ve Ahmet ile Ayten birlikteliği…Henüz yok böyle bir durum ama gidiş yönümüz bunu işaret ediyor. Bunun için söylenecek tek bir cümle vardır artık. Aşkın en dibe vurmuş hali..

            Soner..Aşkın en sadık, en asil ve en kibar hali olsa gerek. Kimseyi incitmek istemezken her önüne geleni mahveden bir hayat. Bir taraftan Aylin’e sadakatle büyüttüğü imkânsız aşkına sahip çıkarken, diğer taraftan kendine âşık kalpleri de umut vermeden en kibar şekliyle reddetmek..

            Aylin…Aşkın gururlu,inatçı , güçlü görünmeye çalışan ama içten içe mahvolan hali. Aylin’in Soner karşındaki inatla sürdürdüğü gurur gösterisi ne kadar devam edecek Allah bilir. Artık öyle ya da böyle yaşanan her şey, Aylin’in hamileliği ile sona ermeliydi. İçimizi karartan bu aşk hikâyesinde, her delikten çıkan, her problemi anında halleden, eli kolu uzun, istihbaratı kuvvetli Süleyman kardeşim nasıl oldu da bu hamilelik işini bir türlü çözemedi anlayabilmiş değilim..Daha önce dediğim gibi bu ikiliyi ya adam gibi kavuştursunlar, ya da beraber intihar ettirsinler. Zira çok bunaldık artık..

            Doktor Gülay..Aşkın en umutsuz hali..Elbette ki sen kalkar, göz göre göre, başka bir kadını deli gibi seven, onun uğruna ölümlerden dönen bir adamı seversen, umutlarını da aşkını da en başından mezara gömmüşsün demektir. 

            Doktor Tarık…Aşkın en sevimsiz hali. Yani kusura bakmayın da Aylin kızımıza Soner’den sonra bir aşk hikâyesi yaşatacaksanız, şöyle Soner’i yakışıklılıkta, karizmada, zenginlikte ve adamlıkta 100 e katlayacak birini bulun, öyle bir karakter yazın. Bu tiple, bakışla, gülüşle Tarık Aylin’i kendine âşık ederse, aşka da yazık Aylin’e de..

            Mete..Aşkın en delikanlı, ,cesur ve bahtsız hali. Onun başına gelen kimsenin başına gelmedi. Birini sevmeye kalktı, kadın hastalandı öldü, sonra bir tane daha sevdi,delikanlılık etti sahip çıktı,  oda başkasını öldürdü hapse girdi. Ne baht varmış kardeşim adamda. Olmadı çocuğun müzik kariyeri de bitti gitti. Mete cidden bu saatten sonra, aşkta mı işte mi gülecek, gülecekse bu nasıl olacak sanırım çok merak etmekteyiz.

            Caroline..Aşkın en yasak ve çirkin hali elbette. Yuva yıkanın yuvası olmaz sözünün de en bariz örneği. Cemile’nin yuvasını yıkmayı başardı, şimdi kendi yuvasını yıkmanın peşinde. Ama bilmiyor ki sevdiği ya da sevdiği demeyelim, tek kurtarıcısı gibi gördüğü adam onu çok kolayca harcayıverecek yakında..Zira Kenan, aşkın en kazık hali bu noktada..

            Ali kaptan..Şüphesiz, aşkın en pişman hali. Dün akşamda bunu açık açık dile getirdi. Ve çok iyi anlattı bize neden evliliğin kutsal olduğunu, değerli olduğunu. Çünkü siz bilmezseniz sahip olduğunuzun değerini, eninde sonunda size bunu anlatacak birileri çıkar ama kafanıza vura vura, ayağının altına ala ala anlatır işte. 

            Cemile..Aşkın en öfkeli, en kırgın hali elbette. Cemile, Ali kaptanı bağışlasın istemiyorum ben. Dün akşamki duygusallık, gözlerde bir yaşlanma hali sanki böyle bir affetmenin sinyalini verdi bizlere. Ama kadınlık gururunu yerle bir etmiş bir adam, şimdi sırf aradığını bulamadı diye pişman olmuşsa, onu affetmenin ne anlamı var nede gereği. 

            Ve en sona bıraktığım kişi Osman..Onun için çok söz söylemeye gerek yok. Sanırım anladınız..

            Osman..aşkın en saf,kirlenmemiş masum hali…

            Siyah İnci’den sevgiyle..


            www.twitter.com/blackpearl42
            http://bit.ly/GJEXXD

1 yorum:

  1. Dizide 'aşk'la ilgili saptamalarınız süper olmuş ilave olarak 'aşkın yüz karası boyutuna geçmiş' bir diziyle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim. Artık maalesef akıllı olan ve kaderini kendi çizen kişiler kötü kahramanlar Kenan ve Caroline. Diğerlerine aptal ve geri zekalı yaftası yapıştırmayı uygun buluyor yönetmen. Süleyman gibi akılı ve analetik bir adam Aylin'in hastanedeki durumunu araştıramayacak kadar basiretsiz. Soner Gülay'la cilveleşen ve paylaşamadığı paylaşırsa onu kaybetmekten korktuğu çok önemli bilginin 'para istemek' olduğuna inanan bir embesil. Bunlar kötü mesajlar. 'İyilerin aptal olduğunu' anlayabiliriz sadece. Ya Soneralla'nın 4 yaşındaki çocuğun annesine dönüp ' Ne güzel bebeğiniz varmış?' demesi neydi ya? O çocuk bebekliği aşalı bayağı olmuştu. Ama Soner artık papucuna bile sahip olamadığından ciddi algılama problemlerine de kapılmış. Muhtemelen 'İstemeyen seyretmez' diyorlardır değerli yapımcılar. Ciddi anlamda eskisi gibi seyretmiyorum zaten Aylin'li sahneler geldiğinde bakmaya çalışıyorum o da Aylin ve Mete aşkına olan inancımdan. Ama bir yapımcı veya direktör veya senarist Mete Horozoğlu gibi bir ustayı bu kadar kötü durumlarda lanse edemez. Mete Horozoğlu fanı olarak kınıyorum. Algılama problemli olarak lanse etmeye çalıştıkları Soner değil , yapımcılardır. Mete Horozoğlu dizinin son bölümüne atıfla 'küçük rol yoktur, büyük oyuncu vardır' esasıyla yan rolde görev aldığı bir dizide sivrilmiş biridir.Mete Horozoğlu iyi oyuncudur, sanatçıdır, akıllı biridir. Kimse ona bu aptal adam kılıfını giydiremez.
    Ahmet, Berrin ve Hakan ilişkisinde Hakan herzaman figuran kalmıştır. Ancak Berrin'in seçimi ve Ahmet'in yaralı vücudunu başka vücutlarla pansuman yapacak olması tahminiyle (Ayten= başka vücut) dizideki en devrimci aşkının da heba edilecek olması tek şeyi doğruluyor: Dizileri zamanında bitireceksiniz!Sevdiğimiz saydığımız oyuncuları da bizi incitecek sahnelerde oynatmayacaksınız. (Soneralla'nın papucu sahnesi)

    Aşkın Elif Kalemin Kurşun Hali yazılarından alıntıdır.
    www.duruten.blogspot.com

    YanıtlaSil