Sanırım iki haftadır hepimiz
ekrana çivilendik değil mi? Kuzey&Güney, gün geçtikçe gerek senaryo, gerek
oyunculuk açısından zirveye doğru koşarken, seyredenleri de ekran başında
büyülemeyi başarıyor
Geçen haftadan başlayayım ilk
olarak. Öncelikle Kuzey kardeşimin Sümer züppesini iyice benzetip, kafasını
gözünü dağıtıp, bir de üstüne karakola getirdiği sahnede ben keyiften dört köşe
oldum. Hazır elini kaldırmışken, Simay’ı da aradan çıkarsaydı daha güzel olacaktı
bence..
Hayır, yani bu Simay kızımızın
cesaretine de şaştım kaldım, baktım kaldım, adamın gözü dönmüş
sinirinden(adamdan kasıt Kuzey), elinden bir kaza çıkmasın diye uğraşıyor, seni
güzel güzel uyarıyor, sen daha hala kalkmış, sırlarımız ne olacak diye
soruyorsun. Arsız mısın, yüzsüz müsün, yoksa cahil misin de bu kadar
cesaretlisin anlamadım ben. Hoş gerçi Kuzey son cümlelerini ettikten sonra,
diyecek söz kalmadı garibime. O da ne yapsın, elindeki son kozunu oynayayım
dedi ama Kuzey ile oyun oynamak kolay mı öyle?
Ali’nin Kuzey için yaptığı fedakârlıktan
sonra, Kuzey’den Ali kardeşime iade-i dostluk gecikmedi. Ali ve Kuzey
arasındaki dostluk ve kardeşlik hangimizin gözünü yaşartmıyor sorarım size.
Gözümüzün içine soka soka, iki haftadır, dürüst, karşılıksız, beklentisiz
dostluk ve gerçek kardeşlik, gerçek adamlık nasıl olur, senaristler yazıyor,
bizimkiler de oynuyor Allah için. Kuzey’in, Ali’yi dövme cüretini gösteren Sümer ve
yancılarını benzettiği sahneyi seyrederken vallahi ben ekran karşısında hop
oturdum hop kalktım, Hayatımda ilk defa birilerinin dayak yemesinden böylesine
zevk aldım. Ama Kuzey kardeşim eksik bıraktı..Hayır yani madem o kemeri
belinden çıkardın, Sümer kardeşime, kemer ile dövülmek nasıl oluyormuş
gösterecektin.
Ve o kavga sahnesinde aklımdan
geçen tek düşünceyi de sizinle paylaşayım. Gerçek adamlık, Simay için parmağını
bile kımıldatmazken, Ali için yumruklarını konuşturmaktır.. Adamsın Kuzey helal
olsun sana..
Elbette geçen haftanın bombası
Güney’in Kuzey’e attığı büyük kazıktı. E biz başından beri ne dedik. Bu Güney’e
güvenilmez, bencil herifin teki demedik mi. Bekliyorduk ama bu kadarına ben
bile şaşırdım doğrusu.
Ve gelelim bu haftaya.. Cemre’den
başlamak isterim. Çünkü pusulanın ibresi, Cemre’ye doğru kayacak galiba. Cemre
bu bölüm yine şahane idi. Vallahi alnından öpülecek kız şu Cemre. Güzeldi,
şekerdi, asildi, sevimliydi, duygusaldı tamam ama en önemlisi Güney’e haddini
yine bildirdi. Güney kalkmış Cemre’ye “bazı insanlar koşar, arkasına bakmaz”
derken, birkaç hafta önce otel odasında Cemre’ye yalvardığını, onu
unutamadığını, pişmanlığını söylediğini ne zaman unuttu anlamadım. Kendisi hiç
geriye bakmazmış gibi kalktı Cemre’yi aşağılamaya kalktı. Cemre’de lafı
gediğine koyuverdi. BEN SENİN GİBİ KOŞMAK İSTEMİYORUM…Gecenin en kral
laflarından biriydi..
Birde şu Kuzey Barış Sinaner’i
dövse çok rahatlayacağım ben. İnşallah onunda sırası gelir yakında. Güney’in de Barış'a inat olsun diye Kuzey’i savunmasına ise acı acı güldüm ben..
Simay, Sümer’in yatağına koşup
ta, Sümer tarafından def edilince de pek bir keyiflendim şahsen. Tam layık
olduğu davranışı gördü Simay aslında. Kim olduğu, ne olduğu kendisine güzelce
hatırlatıldı. Bu açıdan Sümer kardeşimize teşekkür ederim. Daha dur bakalım Simay
Hanım, hele şu gizli yardımcın –ki büyük ihtimalle bu kişi Ferhat çıkacak-
ortaya çıksın, asıl o zaman eğleneceğiz biz..
Cemre, Ali ve Kuzey’in meyhane
sahnesi ise, hayatımda gördüğüm en güzel, buram buram aşk ve dostluk tüten
sahne idi. Üçü bir arada, üçü de birbirine sımsıkı bağlı üç yürek, üç saf ve
temiz insan. Ve sadece Ali’nin Cemre ve Kuzey’e bakışlarından bile anlaşılan, o
uğruna hayatlar değiştiren aşk. Simay’ın da Zeynep’e itiraf ettiği ve dile
getirdiği, Kuzey ile Cemre arasında hiç söylenmeyen, dile getirilmeyen ama
saklanamayan o büyük aşk. Eminim pek çok kişi Cemre ile Kuzey aşkını seyretmeyi
bekliyor. Bu bölümün sonundaki en kilit sahne de yakında muradımıza
ereceğimizin sinyalini verdi..
Kuzeyin Ali’ye içini döktüğü
sahne ise gecenin BOMBASIDIR. Tek geçilir, defalarca bıkmadan seyredilir. Kuzey
ve Cemre aşkı için ağlanır. Zira Kuzey, içini dökerken, yüreklerimize de
öylesine etki etmiştir ki, o dertlendikçe siz ağlarsınız farkında olmadan. Birde
Haydar Haydar çalınca onca lafın üzerine, tadına doyulmaz. Bu sebepten fazla
yorum yapılıp büyüsü bozulmaz arkadaşlar..Tadı damağımızda kalsın bence..
Allahım Yarabbim bu Zeynep sadece
beni mi sinir ediyor ya. Üç gün olmuş mahalleye geleli, hemen kendini bir şey zannettin. Sanırsınız Kuzeyle büyük aşk
yaşadın ya, Cemre ile odasında konuşurken gözümün önüne bir an Küçük Sırlardaki
Ayşegül gelmez mi. Masum çalışkan okumuş Zeynep gitti, ikiyüzlü, karşısındakini
acıtmaktan zevk alan Ayşegül geldi. Sanırım bunda Merve Boloğur’un aynı tarz
bir rolde oynamasının etkisi de var. Ben şahsen Zeynep’i Kuzey’e
yakıştırmıyorum, yakıştırana lafım yok ama Kuzey’in meyhanedeki itirafından
sonra eminim Zeynep’in fazla bir şansı olmadığını anladık çok şükür.
Peki, Ya son sahne…O kaza
sahnesi. Öncelikle kaza sahnesindeki performanslar için K.Tatlıtuğ ve B.Gülsoy
ikilisini ayakta alkışlamak lazım. O nasıl bir sahneydi öyle ya. Korkularından,
seslerinin titremesinden,o paniklerinden ben korktum yemin ederim. Çok çok iyi
yazılmış ve oynanmış bir sahneydi. Üstelik Güney kardeşimin sahte samimiyetinin
ortaya çıkması açısından da çok önemli bir sahne idi. Ve Kuzey son cümlesini
söyledi..BİLİYORDUM AMA BİR DE SENDEN DUYMAK İSTEDİM..ARTIK KARDEŞİM DEĞİLSİN !!!..
Bu cümle ne demek biliyor musunuz
canlarım. Artık Kuzey rahat rahat, kardeşinin, pardon eski kardeşinin eski
nişanlısına bakabilir, beraber olabilir demek kanımca : ))) Vallahi güzel olur,
pek güzel olur hemde.
Kuzey&Güney
seyredenler,seyretmeyenler,sevenler,sevmeyenler için son cümlem şudur..Kuzey
Güney..Sezen Aksu albümleri gibi,boş yok.Her sahnesi müthiş.
Şimdilik bu kadar.
Kuzey&Güney’den gözümüze takılanları da sonra konuşalım..
Siyah İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
sezeni unutmamışsın, harika, :))
YanıtlaSil