1 Mart 2012 Perşembe

KUZEY BİLİYORDU… BİR DE GÜNEY’DEN DUYMAK İSTEDİ…

Sanırım iki haftadır hepimiz ekrana çivilendik değil mi? Kuzey&Güney, gün geçtikçe gerek senaryo, gerek oyunculuk açısından zirveye doğru koşarken, seyredenleri de ekran başında büyülemeyi başarıyor

Geçen haftadan başlayayım ilk olarak. Öncelikle Kuzey kardeşimin Sümer züppesini iyice benzetip, kafasını gözünü dağıtıp, bir de üstüne karakola getirdiği sahnede ben keyiften dört köşe oldum. Hazır elini kaldırmışken, Simay’ı da aradan çıkarsaydı daha güzel olacaktı bence..

Hayır, yani bu Simay kızımızın cesaretine de şaştım kaldım, baktım kaldım, adamın gözü dönmüş sinirinden(adamdan kasıt Kuzey), elinden bir kaza çıkmasın diye uğraşıyor, seni güzel güzel uyarıyor, sen daha hala kalkmış, sırlarımız ne olacak diye soruyorsun. Arsız mısın, yüzsüz müsün, yoksa cahil misin de bu kadar cesaretlisin anlamadım ben. Hoş gerçi Kuzey son cümlelerini ettikten sonra, diyecek söz kalmadı garibime. O da ne yapsın, elindeki son kozunu oynayayım dedi ama Kuzey ile oyun oynamak kolay mı öyle?

Ali’nin Kuzey için yaptığı fedakârlıktan sonra, Kuzey’den Ali kardeşime iade-i dostluk gecikmedi. Ali ve Kuzey arasındaki dostluk ve kardeşlik hangimizin gözünü yaşartmıyor sorarım size. Gözümüzün içine soka soka, iki haftadır, dürüst, karşılıksız, beklentisiz dostluk ve gerçek kardeşlik, gerçek adamlık nasıl olur, senaristler yazıyor, bizimkiler de oynuyor Allah için. Kuzey’in,  Ali’yi dövme cüretini gösteren Sümer ve yancılarını benzettiği sahneyi seyrederken vallahi ben ekran karşısında hop oturdum hop kalktım, Hayatımda ilk defa birilerinin dayak yemesinden böylesine zevk aldım. Ama Kuzey kardeşim eksik bıraktı..Hayır yani madem o kemeri belinden çıkardın, Sümer kardeşime, kemer ile dövülmek nasıl oluyormuş gösterecektin.

Ve o kavga sahnesinde aklımdan geçen tek düşünceyi de sizinle paylaşayım. Gerçek adamlık, Simay için parmağını bile kımıldatmazken, Ali için yumruklarını konuşturmaktır.. Adamsın Kuzey helal olsun sana..

Elbette geçen haftanın bombası Güney’in Kuzey’e attığı büyük kazıktı. E biz başından beri ne dedik. Bu Güney’e güvenilmez, bencil herifin teki demedik mi. Bekliyorduk ama bu kadarına ben bile şaşırdım doğrusu.

 
Ve gelelim bu haftaya.. Cemre’den başlamak isterim. Çünkü pusulanın ibresi, Cemre’ye doğru kayacak galiba. Cemre bu bölüm yine şahane idi. Vallahi alnından öpülecek kız şu Cemre. Güzeldi, şekerdi, asildi, sevimliydi, duygusaldı tamam ama en önemlisi Güney’e haddini yine bildirdi. Güney kalkmış Cemre’ye “bazı insanlar koşar, arkasına bakmaz” derken, birkaç hafta önce otel odasında Cemre’ye yalvardığını, onu unutamadığını, pişmanlığını söylediğini ne zaman unuttu anlamadım. Kendisi hiç geriye bakmazmış gibi kalktı Cemre’yi aşağılamaya kalktı. Cemre’de lafı gediğine koyuverdi. BEN SENİN GİBİ KOŞMAK İSTEMİYORUM…Gecenin en kral laflarından biriydi..

Birde şu Kuzey Barış Sinaner’i dövse çok rahatlayacağım ben. İnşallah onunda sırası gelir yakında. Güney’in de Barış'a inat olsun diye Kuzey’i savunmasına ise acı acı güldüm ben..

Simay, Sümer’in yatağına koşup ta, Sümer tarafından def edilince de pek bir keyiflendim şahsen. Tam layık olduğu davranışı gördü Simay aslında. Kim olduğu, ne olduğu kendisine güzelce hatırlatıldı. Bu açıdan Sümer kardeşimize teşekkür ederim. Daha dur bakalım Simay Hanım, hele şu gizli yardımcın –ki büyük ihtimalle bu kişi Ferhat çıkacak- ortaya çıksın, asıl o zaman eğleneceğiz biz..

Cemre, Ali ve Kuzey’in meyhane sahnesi ise, hayatımda gördüğüm en güzel, buram buram aşk ve dostluk tüten sahne idi. Üçü bir arada, üçü de birbirine sımsıkı bağlı üç yürek, üç saf ve temiz insan. Ve sadece Ali’nin Cemre ve Kuzey’e bakışlarından bile anlaşılan, o uğruna hayatlar değiştiren aşk. Simay’ın da Zeynep’e itiraf ettiği ve dile getirdiği, Kuzey ile Cemre arasında hiç söylenmeyen, dile getirilmeyen ama saklanamayan o büyük aşk. Eminim pek çok kişi Cemre ile Kuzey aşkını seyretmeyi bekliyor. Bu bölümün sonundaki en kilit sahne de yakında muradımıza ereceğimizin sinyalini verdi..

Kuzeyin Ali’ye içini döktüğü sahne ise gecenin BOMBASIDIR. Tek geçilir, defalarca bıkmadan seyredilir. Kuzey ve Cemre aşkı için ağlanır. Zira Kuzey, içini dökerken, yüreklerimize de öylesine etki etmiştir ki, o dertlendikçe siz ağlarsınız farkında olmadan. Birde Haydar Haydar çalınca onca lafın üzerine, tadına doyulmaz. Bu sebepten fazla yorum yapılıp büyüsü bozulmaz arkadaşlar..Tadı damağımızda kalsın bence..

Allahım Yarabbim bu Zeynep sadece beni mi sinir ediyor ya. Üç gün olmuş mahalleye geleli, hemen kendini bir şey zannettin. Sanırsınız Kuzeyle büyük aşk yaşadın ya, Cemre ile odasında konuşurken gözümün önüne bir an Küçük Sırlardaki Ayşegül gelmez mi. Masum çalışkan okumuş Zeynep gitti, ikiyüzlü, karşısındakini acıtmaktan zevk alan Ayşegül geldi. Sanırım bunda Merve Boloğur’un aynı tarz bir rolde oynamasının etkisi de var. Ben şahsen Zeynep’i Kuzey’e yakıştırmıyorum, yakıştırana lafım yok ama Kuzey’in meyhanedeki itirafından sonra eminim Zeynep’in fazla bir şansı olmadığını anladık çok şükür.

Peki, Ya son sahne…O kaza sahnesi. Öncelikle kaza sahnesindeki performanslar için K.Tatlıtuğ ve B.Gülsoy ikilisini ayakta alkışlamak lazım. O nasıl bir sahneydi öyle ya. Korkularından, seslerinin titremesinden,o paniklerinden ben korktum yemin ederim. Çok çok iyi yazılmış ve oynanmış bir sahneydi. Üstelik Güney kardeşimin sahte samimiyetinin ortaya çıkması açısından da çok önemli bir sahne idi. Ve Kuzey son cümlesini söyledi..BİLİYORDUM AMA BİR DE SENDEN DUYMAK İSTEDİM..ARTIK KARDEŞİM DEĞİLSİN !!!..

Bu cümle ne demek biliyor musunuz canlarım. Artık Kuzey rahat rahat, kardeşinin, pardon eski kardeşinin eski nişanlısına bakabilir, beraber olabilir demek kanımca : ))) Vallahi güzel olur, pek güzel olur hemde.

Kuzey&Güney seyredenler,seyretmeyenler,sevenler,sevmeyenler için son cümlem şudur..Kuzey Güney..Sezen Aksu albümleri gibi,boş yok.Her sahnesi müthiş.

Şimdilik bu kadar. Kuzey&Güney’den gözümüze takılanları da sonra konuşalım..

Siyah İnci’den sevgiyle..

www.twitter.com/blackpearl42

1 yorum: