Ne yazmalı…Nasıl anlatmalı...
Birkaç satır ve üç beş kelime elbette
ki aciz kalacak onun karşısında…
Kocaman bir yürek sustu bu
sabah..Yüreğiyle devleşen kadını, Meral Okay’ı kaybettik..
O ölmedi, biz onsuz kaldık bundan
sonra..
Öyle üzgünüm ki..Öyle üzgünüz
ki..Ne söylesem çare değil, ne yazsam tarifi mümkün değil. Bir kadın ki, tek
başına her birimizin yüreklerine dokundu,yüreklerimize yer etti ve şimdi
koskocaman bir boşluk bırakarak,biricik sevgilisi ‘Yaman’ın yanına konmak için
uçuverdi ansızın..
O Asmalı Konağın, Bir Bulut
Olsam’ın, Muhteşem Yüzyıl’ın senaryosunu yazan kadın... İkinci Bahar’da, Kasap
Melahat rolüyle,elindeki satır ile kendini sevdiren kadın..
O Daha adını sayamadığım pek çok
dizide, filmde, yapımda, eserde emeği ve yüreği olan kadın.
O Hep dürüst,dobra dobra,mütevazı
ve çalışkan kadın. Dar zihinlerin karşısındaki cesur kadın..
O en önemlisi âşık bir
kadın..Yıllar önce ölen biricik eşine, en derininden bir aşk ile bağlanmış, bu
anlamda yıllardır verdiği pek çok dersin üstüne, bir de adam gibi,kadın gibi
sevmenin ve sadakatin dersini de vermiş bir kadın..
Dedim ya onu ne kadar anlatmaya
çalışsak imkânsız.
O herhangi biri değildi.
Estetikleriyle,sevgilileriyle, magazin hayatıyla gündeme gelmedi. Öyle güzel, öyle
sıcak,öyle şeker ve öylesine büyük bir kadındı ki ve öylesine sevdirdi ki
kendini, bugün ölüm haberiyle adeta herkesi, her yeri altüst etti.
Her ölüm erken…Her ölüm biraz
daha vakitsiz..Ama yeri bir daha dolmayacak ise giden kişinin, işte o noktada
ölümün anlamı, ardında kalanlar için tarifsiz ve yetersiz..
Nasıl incittiler,nasıl kırdılar
onu..Sağlığında ve hayatında, insanlara faydalı olmak için yaptığı, aşkla,sevgiyle
yaptığı işler için duymadığı kalmadı. Onu bir kez bile dinlemeden konuştu
herkes dilinin ucuna gelen ile..Anlamaya bile çalışmadan, ahkâm kesmekti çünkü
bizim işimiz. Keşke konuşmadan önce, Meral Okay’ı tanımaya, anlamaya
çalışsaydık hep birlikte..Yaptığı işin sadece yüzeyini değil, derinini görmeye
çalışsaydık bir kere..
Ve bu noktada illaki söylemem
gereken en önemli konu…Daha öncesinde de yazmıştım ama şimdi bunları bir kez
daha söylemek çok anlamlı olacak…
M.Yüzyıl için söylenmeyen
kalmadı..Ve eminim ki, her söylenen onu çok incitti. Zira bir programda uzun
uzadıya dinlemiştim kendisini. Nerden yola çıktığını, neler planladığını, o
senaryoyu, o bayıla bayıla seyrettiğimiz ve her hafta izlenme rekorları kıran
diziyi anlatırken, yüreğinden gelen o heyecanı, Kanuni’den söz ederken duyduğu hayranlığı
ve yazdığı her karakter için duyduğu sevgiyi ve saygıyı öyle hissettirmişti
ki.. Yani oturupta “ben ne yapayım,ne yapayım,dur ben bir senaryo yazayım da,
Kanuni’ye hakaret edeyim” değildi niyeti..
Öylesine büyük emek vermişti ki
Meral Okay, öylesine ciddiye almıştı ki işini ve öylesine güzel bir
yürekle,saygıyla yapmıştı ki işini.. Onun amacı tarihe hakaret falan değildi
kandırmayalım kendimizi..Kendi cahilliğimizi ört bas etmek için, üste çıkmaya
çalışmayalım..Madem o kadar tarihine, ecdadına saygılı milletiz, TRT’nin yeni
yaptığı diziyi neden reytinglerde bir numara yapamadık, madem tarihten çok
anlıyoruz, neden Bir Zamanlar Osmanlı-Kıyam’ı göklere çıkarmadık. Lütfen iki
satır okumadan, iki kitap yüzü açmadan, tarihten habersiz, tarihi savunmaya
kalkmayalım. Meral Okay bugün yaptığı iş ile her şeyden önce, insanların tarihe
sempati duymasını ve meraklanmasını sağlamıştır. Kimseye hakaret etmek,
aşağılamak gibi bir niyeti olmamıştır. Yüreğinden gelen bir iş yapmıştır ama en
çok ta yüreği yaralanmıştır.
Şimdi lütfen….
Defne J.Foster’ın ölümünden sonra
yapılan çirkinlikler olmasın..Kalbi çirkin, dilleri zehirli olanlar en azından
sussun !
Zira onun artık,onu anlayanlar
dışındakilere kendini anlatması imkânsız. Ve savunulmaya gerek olmayacak kadar
da suçsuz..
Güzel yürekli kadın…Sen asla
unutulmayacaksın. Zaten giderken bıraktığın boşluk buna izin vermeyecek..
Mekanın Cennet Olsun !
Siyah İnci’den dev yürekli kadına
sonsuz saygı,sevgi ve hüzünle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder