29 Nisan 2012 Pazar

Adını Feriha Koydum 58.bölüm yorumları



         Adını Feriha Koydum, finale yavaş yavaş yaklaşırken, olayların temposu da hızlanmaya başladı. Bakalım bu hafta AFK’da neler olmuş neler…

         Öncelikle bu Levent-Bülent kardeşlerin sorunlarından çok bunaldığımı söylemekle başlayayım. Haftalardır kozlarını paylaşamadılar, dertleri ne hala anlamadım. İki kardeşi bu derece birbirine düşman edecek ne yaşadılar çözemedik gitti. Sanki annelerine çok bağlıymışlar gibi, kadın öldükten sonra pek kıymetlendi. Birbirlerine de düşmanlıkları iyice arttı..İkide bir kibar kibar atışmalarından bana fenalık geldi. Gerçi bu bölüm işi biraz yumruk kavgasına döktüler ama hiç yakıştıramadım bu iki yüksek sosyete gencine sokak kavgasını ben. Sahi yüksek sosyetenin demek ki sorunları da çok büyük oluyor..Yani ya bu mevzuu bir an önce açıklığa kavuştursunlar, ya da Allah aşkına Bülent’i babasının yanına mı gönderecekler, yurt dışına mı uçuracaklar, gözümüzün önünden bir yok olsun gitsin diyorum ben..

         Cansu az kaldı ölüyordu biliyorsunuz. Hani geçen hafta merdivenin başında Halil kardeşim boğazına sarılmıştı. Anlamadığım ne biliyor musunuz? Koskoca hastanede, o kadar doktor,hemşire, hastabakıcı varken, nasıl oldu da Halil Cansu’yu tenhada kıstırdı. Oh ne ala memleket. Bir Allahın kulu yok. Cansu kendi kendine koridorlarda gezinir, Aa ne tesadüf o sırada Sanem hanım’da koridordan geçer, ikisi baş başa yine her zamanki gibi hesaplaşırlar. Ama bir kişi de tesadüfen bile olsa konuşulanları duymaz ve her şey yine Sanem hanımın lehinde gelişecek şekilde ikisinin arasında kalır gider..Seyirciler de bir kez daha sinir olurlar..

         Sanem gelelim, bu kadın daha ne kadar düşecek merak ediyorum. En son Ünal Beyle beraberdi hatun. Ama bir baktık Levent’in kollarına atlamaya hazırmış meğersem. Levent’te çok karakterli adammış. Bir bıraktı, bir daha da dönüp arkasına bile bakmadı. Levent bile anlamışken Sanem hanımın seviyesini, Sanem hanımın kendisini hala tanıyamaması ne kadar güzel değil mi..

         Gelelim şu Veysel sahtekârına. Mehmet kardeşim, bu Veysel sizi bu kadar dolandırırken, ona buna borçlanırken, mafyayı peşine takarken sen ve senin o güzel aklın neredeydiniz? Şimdi mi aklınız başınıza geldi. Sen işle güçle ilgilenme, sonra da ah vah et. Veysel’in suratına bakan kim olsa anlar beş para etmez bir sahtekâr olduğunu, adamın konuşmasından tavrından bile belli. Sen o sıralarda yok Feriha’nın namusu, yok Gülsüm’ün namusu diye aslan kesilirken iyiydi, işleri güçleri işte böyle bırakırsan, şimdi mafyanın karşısında süt dökmüş kediye döner, bir de üstüne sevgili Seher’in paracıklarını çalar, babandan da tokadı yersin.

         Seher iki haftadır yine tam kıvamında. Bayılıyorum şu Sehere. Nasıl da kıvırdı yalanı Mehmet paraları bulunca. Halası para yollamışta, geri halasına verecekmiş te. E kardeşim madem parayı niye çektin bankadan demez mi insan. Mehmet ise demez tabi..Saf saf inanır, bizi de kendine bol bol güldürür..Eee Seher, haydan gelen huya gider be güzelim. Sen sanki o paraları nasıl kazandın Allah aşkına? Emir’e laf taşıyarak, Aysun hanım’a tehditler savurarak kazanılan para işte bir gün mafyanın avuçlarına gidiverir..

         Emir kardeşim de, Mehmet’e iş teklif ederek, şahane bir adamlık dersi verdi bu hafta. Onu da küçük bir not olarak eklemek gerekir..

         Ayrıca bu hafta eminim hepinizin dikkatini çekmiştir. Rüya kızımızın kafasına bir şey düşmüş sanırım. O saf, beceriksiz, iki lafı bir araya getirmek için annesi tarafından defalarca ezber yaptırılan, annesi olmadan her şeyi eline yüzüne bulaştıran Rüya gitmiş, akıllı,cin gibi, düşünebilen, konuşabilen ve hatta zeytinyağı gibi üste çıkabilen, çatır çatır kavga eden bir Rüya gelmiş. Ne oldu anlamadım ama bu akıllı hallerini ben hiç beğenmedim..Salak geldi, öylece de çıksın gitsin. Zira bu hafta bebek dünyaya geldi. Şimdi DNA testi yapılacak. Hoş yanlış bilmiyorsam bebek doğmadan da, hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabiliyordu bu test. Gel gör ki, amaç bizi stres etmek olunca doğumu bekledik dört gözle. Şimdi ben asıl şu DNA testi sonuçları çıkınca, bütün Feriha düşmanlarının suratlarını görmek için sabırsızlanıyorum.    

         Koray ile Hande’nin sürünen aşkından da bana fenalık geldi. Ama Allah için Hande bu hafta ekrandan hepimize çok güzel bir ders verdi. Sadece kâğıt üzerinde bile olsa, evli bir adamla beraber olmayı kendine yakıştırmadığını söyledi. Ben Hande’den yana değilim. Koray ile Gülsüm’ün sade, doğal bir aşk yaşamasından yanayım ama sanırım bu mümkün olmayacak. Koray ve Hande böyle her gün karşılaşıp kovalamaca oynamaya devam edecekler. Çok fazla uzayan ve sıkıcı olan bu konu ile artık ilgilenmiyorum, zira heyecanını kaybetti ve kısır bir döngüye girdi.

         Bu haftanın en şeker ve keyifli sahnesi Gülfidan’ın Feriha’ya temizliğe geldiği sahneydi. Nasıl tatlı bir kadın şu Gülfidan. Nasıl doğal, nasıl şeker. Büyük keyifle izlediklerimden bir tanesi. Ama Gülfidan bile Feriha’nın suratını güldürmeyi başaramadı ya, Artık ben bu Feriha’dan umudu kestim ne diyeyim.
        
         Ve sona yaklaşırken elbette AFK şarkısı için bir şey söylemem gerekir diye düşünüyorum. Ben çok ama çok beğendim o güzel melodiye yazılan sözleri..Nasıl içten ve yüreğe dokunan bir şarkı olmuş. Sanırım son zamanlarda ekranda dinlediğimiz en güzel aşk şarkılarından biri ..Şarkıyı yazanın, söyleyenin, dinleyenlerin ve beğenenlerin yüreklerine sağlık diyelim ve bu haftalık AFK için sözlerimizi bitirelim.. 


         Siyah İnci’den sevgiyle..

         www.twitter.com/blackpearl42



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder