Adını
Feriha Koydum bu hafta bizi epey şaşırtan gelişmelerle doluydu. Artık yavaş
yavaş finale yaklaşırken seyrettiğimiz gelişmeler, daha önceki yazımda
bahsettiğim senaryolardan bazılarına uyarken hiç beklenmedik olaylar da bizleri
şaşırttı doğrusu.
Öncelikle
Koray’ın doğum günü partisi sebebiyle, birbiriyle ilişkisi olan o kadar insanın
aynı çiftliğe doluşmasını bir konuşalım. Koray Hande’ye âşık, Hande Emir’e âşıktı
şimdi kime âşık belli değil, Levent Feriha’ya, Feriha Emir’e, Ece’de Emir’e,
Emir Feriha’ya,Gülsüm Koray’a..Kafanız karıştı değil mi. Cidden hepsini bir
arada görünce ilk aklıma gelen bu oldu ve çok güldüm. Herhalde geçmişte, günümüzde
ve gelecekte bu kadar karmaşık ilişki yumağına sahip insanı bir araya getirmek
büyük başarı olsa gerek. Hande kızımızı öncelikle yürekten kutluyoruz.
Hande
kızımızın çiftlik evi dikkatinizi çekti mi bilmem ama bizden kaçmaz. Kuzey&Güney
seyredenler fark etmiştir. Geçen bölüm Burak kardeşim, Venüs’e yaptığı sürpriz
ziyarette aynı evin aynı terasında aynı hasır koltuklarda oturmuşlardı.
Doğum
günü partisi için hazırlıklar sürerken Hande ile Feriha’nın dertleştiğini de
görünce yüreğimiz ferahladı adeta..Birbirlerine bir bıçakları eksikti, bunlar
hangi ara bu kadar yakınlaştılar şaşırsam da güzel bir gelişme olduğunu
düşünüyorum. En azından Hande, Cansu gibi Emir konusunu hastalıklı bir saplantı
haline getirmeden kestirip attı. Hande’ye ikinci bir kutlama daha geliyor bu
sebepten.
Feriha
ile Emir bu bölümde iki cümle ile barışıverdiler. Yahu kardeşim, madem bu kadar
kolay barışacaktınız, haftalardır bizi niye sinir ettiniz. Hele dizimizin
sürekli izleyicileri daha iyi hatırlayacaklardır, bölümün birinde sadece Emir
ile Feriha çekişmesini tartışmasını izledik, aynı evin içinde bir türlü orta
yolu bulup ta sorunları çözememişlerdi. Şimdi ne oldu yani , açık hava, bol
oksijen beyinlerini mi çalıştırdı acaba, havuzun başında birkaç saniyede iki
cümle ile barışıp koklaşmaya başladılar. Madem öyle, bizim suçumuz ne,
barışacaksınız diye bekledik tırnaklarımızı yiye yiye..
Feriha
ile Emir barışadursun, Gülsüm hayatının en büyük hatasını yaparak yemekte her
şeyi döküp indirdi maşallah. İçtiği şarabında etkisiyle Koray’ı elinde tutmak
için yaptığı oyunları anlattı. Sanki çok işe yaramış gibi. Ve elbette hepimizin
beklediği bomba Koray’dan geldi. Hoş zaten o boşanmak için çareler arayıp
duruyordu. Gülsüm, bir anlamda ekmeğine yağ sürdü Koray’ın. Bu evliliğin zaten
başından beri düzelecek bir durumu yoktu. Bunun Gülsüm’de çok farkındaydı
sadece kendini kandırdı. Ben en çok Hatice Hala’nın tepkisine güldüm. Gülsüm
boşanacaklarını söyleyince kadının dili tutuldu. E be kadın, belli değil miydi
zaten kızının evliliğinin normal bir evlilik olmadığı. Hayır, ne bekliyordun
ki, bu kadar şaşırdın. Başından beri bu evliliğin yürümeyeceği belliydi,
üstelik Gülsüm açık açık annesi ile konuşmuştu ama Hatice Hala’mız kendi
kafasına göre bu çakma evliliğin sürmesi gerektiğine inandırmıştı kendini. Tabi
beklenti yüksek olunca, yaşanan yıkıntı da büyük oluyor sonunda..
Allah
aşkına, Ece kadar yüzsüzünü gören var mı merak ediyorum. Bir insanın yüzüne
yüzüne istenmediğini adeta haykıracaksın, o ise hiçbir şey duymamış gibi
keyfine bakacak. Gerçekten Ece karakteri gereksiz olduğu kadar, ne kadar sinir
bozucu olduğunu da bu bölüm anlattı bize. Hele o helikopter komedisine ne
demeli. Kendimi bir an Görevimiz Tehlike falan seyrediyorum sandım. Hemen elimi
kumandaya uzattım acaba yanlış bir kanala mı atladım diye ama yok. Eli tespihli
holding sahibi kabadayımız Yavuz imiş gelen. Ne oldu hayrola? Bir şey yok
geçerken uğramış Ece kızımızı almaya. Tövbe Yarabbi, sanki Uluslarası operasyon
düzenliyorsun. Bin arabaya gel kardeşim, helikopter de neyin nesi. Silahlı
adamlar koşturuyor etrafta bir panik bir telaş. En sonunda Ece’yi karga tulumba
helikoptere atıp uçtular da rahat bir nefes aldık ama olan bizim Emir ile
Feriha’nın öpücükleri ile Koray’ın doğum günü partisine oldu elbette.
Gelelim
Lara-Bülent ikilisine. Yapmayın gözünüzü seveyim. Lara gibi kendinden ve
köpeğinin süsünden başka bir şey bilmeyen bir kızı, elinde temizlik kovası ile
Bülent’in kapısına gönderirseniz, ben çok gülerim buna. Bu arada Lara
kardeşimin sevgilisi İlker vardı hatırlıyor musunuz? Nereye kayboldu o çocuk,
ayrıldılar mı? Ayrıldılarsa bizim niye haberimiz olmadı. Sessiz sakin İlker’i
aradan çıkardılar galiba Lara ile Bülent’i Yaklaştırmak için amma velâkin İlker
Bülent’e kıyasla çok çok daha aklı başındaydı benden söylemesi.
Hazır
ikililerden söz etmişken, Gülsüm’ün ağabeyi Akif beyimiz ile Seher arasındaki
cilevelerden de söz etmek lazım. Bakın benden söylemesi, bu Akif ile Seher
birbirlerini sevip kaçıp giderlerse hiç şaşırmayın. Hadi Seher kızımız oynak, cilveli,
neşeli onu anladık ta, Akif’e ne oluyor. İnsan kuzeninin eşine öyle bakar mı
yahu. Ben bu Akif abinin bakışlarından huylandım canlarım ne yalan söyleyim.
Seher zaten dünden razı. Geceliklerle adamın karşısına çıkmalar falan. Mehmet
bu saf ve pısırık haliyle farkına hiç bir şeyin varmasa da, Rıza baba bu sefer
kesin kalpten gider gibi geliyor bana..
Dizimizin
en bomba ikilisi elbette Feriha ile Aysun Hanım..Karşılıklı sahneleri
kayınvalide-gelin çekişmesi yaşayanlar için ideal sahneler. Bu bölümde de
karşılıklı konuştular ama bir farkla. Aysun hanım Feriha’dan yardım istedi üstü
kapalı da olsa. Bana sorarsanız Aysun hanımın tek amacı, oğluna kendisinin söz
geçiremeyeceğini bildiği için, Feriha’yı ortaya sürmek. Feriha sayesinde oğlunu
tehlikelerden kurtarmak..Aysun hanım Feriha’nın oğlu üzerindeki gücünün
farkında. Söylediği “oğlumu yenebilen tek insansın” sözü de bunun en güzel
kanıtıydı. Bu arada Aysun hanımın üzerindeki turkuaz elbise benden öncelikle
rengi, sonrasında ise modeli ve elbette ki Ahu Sungur’un elbiseyi taşıyışı ile on
puan aldı.
Kıyafetler
konusunda bu hafta benim en çok dikkatimi çeken Emir’in son sahnede giydi o su
yeşili gömlek oldu. Bu sene malum yaz çok renkli geçecek. Yeşiller,maviler,
sarılar, pembeler var. Ama kardeşim, bir insana bu kadar mı yakışır bir renk.
Bunu sosyal paylaşım sayfamda da dile getirmiştim ama orada okuyamayanlar için
burada da yazayım dedim. Eminim bu bölümden sonra yeşil gömlek satışlarında bir
patlama olacaktır. Hoş herkes Çağatay Ulusoy gibi yakıştırabilir mi o da ayrı
konu elbette.
Son
sahnemizde ise olanlar oldu. Hepimizin şaşkın bakışları arasında Emir, Rıza
babanın elini öptü. Feriha’nın işareti üzerine dönüp Rıza babaya bakarken, Ben
Emir’in gözlerinde,umut, barışma isteği ve biraz da korku gördüm. Bakalım formalite
icabı yapılan bu el öpme, Rıza babanın kalbindeki kırıklıkları ve öfkeyi
bitirecek mi ? Koskoca Emir Sarrafoğlu’nu bile dize getiren Rıza babamıza da
hürmetler sunarak bu yazımızı bitirelim.
Siyah
İnci’den sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder