15 Mayıs 2012 Salı

Terazinin iki kefesi. Kuzey ile Cemre...Cemre ile Barış..Hangisi ağır basacak ?


Kuzey&Güney’de son birkaç bölümdür aşk trafiğinin yoğunluğu arttıkça seyirci adeta ikiye bölündü.. Kimi Kuzey-Cemre aşkından yana, kimileri Cemre-Barış diyor. Ben elbette ki tamamen tarafsız bakmaya çalışıyorum, hangisi daha keyif veriyorsa ve göze güzel geliyorsa o taraftan yanayım.

         Madem öyle, koyalım terazinin bir kefesine Kuzey ile Cemreyi, diğer kefesine Cemre ile Barışı..Her iki aşkı mercek altına alalım dilimiz döndüğünce, bakalım hangisi ağır basacak buna da okuyanlar karar versin..

        
    Kuzey ile Cemre..

         Yaşanamamış, unutulamamış, vazgeçilememiş bir aşk..Birbirlerini daha önce kimseyi sevmedikleri ve sevemeyecekleri kadar çok seven, ama bu aşkı kalplerinin içinde yaşatıp büyütmüş iki insan. Ne birleşebilen, ne ayrılabilen bir ikili. Tek hataları birbirlerini unutmaya çalışırken yaralamaları. Unutamadıkça yaralayan, yaralandıkça unutamayan ve dönüp dolaşıp yine birbirlerine koşan..Söylenemeyen her türlü söz, açıklanamayan her bir duygu onları biraz daha bağlıyor aslında birbirlerine.

         Kuzey’in hataları…Kuzey’in en büyük hatası, Cemre’yi unutmak uğruna Zeynep’e yaklaşması. Ama Zeynep ile de tam anlamıyla bir ilişki yaşayamaması. Geçmişte de aynı hatayı yaptı ve bu bütün hayatını etkileyecek bir şekilde sonuçlandı malum. Güney’in yaptığı kazanın suçunu üzerine alması, bir anlamda Cemre’den uzaklaşabilmek için yapılmış bir adımdı. Ve fakat o Cemre’den kaçtıkça, Cemre daha çok yerleşti içine. Şimdi ise, her iki kız da onu severken, sadece Cemre’yi unutmak uğruna kendini kandırıyor Kuzey..Sadece kendini değil, Zeynep’i de kandırıyor aslında..Ve sadece Zeynep'i kandırmıyor, Cemre’yi de yaralıyor.

         Neden bu birliktelik olmalı…. Aşk kazansın diyorsak, Kuzey ile Cemre eninde sonunda bir araya gelmeliler. Ama bunun için çok fazla engel ve zorluk, büyük bir savaş onları bekler..
        
         Neden olamaz..Her şeyden önce mantıklı düşünelim. Cemre, daha öncesinde Güney ile bir ilişki yaşadı. Fazla derinliği olmayan kısa bir ilişki olsa bile Kuzey, abisinin eski nişanlısı ile bir ilişkiye girecek adam değil. Kuzey’e göre bu delikanlılığa da sığmaz. Kuzey zaten Güney gibi bir karakter olmadığından, abisine inat olsun diye de, çok sevse bile yaşamaz bu ilişkiyi. Bütün bunların üstüne, hatırlarsanız Güney “Cemre ile bir şeyler yaşadığında sorarım sana” gibi bir cümle ile Kuzey’in Cemre’ye giden bütün yollarını kapattı..Ve Kuzey, Güney’in karşısında böyle bir duruma düşmektense, ömür boyu Cemre’yi kalbinin içinde saklar gibi geliyor bana..Cemre’de Kuzey’i çok sevse bile, gözlerinin önünde yaşanan sahte Zeynep aşkı onu daha fazla yaralamaktan başka bir işe yaramıyor. Zaman zaman Kuzey’in Cemre’yi nasıl kıskandığını ve bunu gizleyemediğini görüyoruz. Son iki haftadır bu konu iyice su yüzüne çıktı. Bu Cemre’nin gururunu okşasa bile, onu üzdüğü kadar öfkelendiriyor da..Cemre açısından da, herkesten gizlediği ve inkâr ettiği bir aşkı açık açık yaşamak Cemre’yi çevresine karşı çok zor durumda bırakacaktır.

         Sonuç olarak..Cemre ile Kuzey ikilisinin bir araya gelmesi zor olduğu kadar, aşklarının imkânsızlığı da yeterince çekici ve heyecanlı olacaktır..


         Gelelim terazinin diğer kefesine..

           Cemre ile Barış...

         Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi Barış’ı yeni keşfettik ve keyfini yeni çıkarıyoruz. Barış son birkaç bölümdür, yardımcı erkek oyunculuktan başrole yükseldi adeta. Barış özgüveni yüksek, zengin bir züppe iken bir anda Cemre’ye tutuldu. Aslında Barış’ın başlangıçta amacı Cemre ile birlikte olarak, Güney’i yaralamak idi bana sorarsanız ama işler onun planladığı gibi gitmedi ve son bölümde hepimizin bayıla bayıla seyrettiği o tekne gezisinde Barış Cemre’ye tutuldu..Cemre’ye daha önce hiç olmadığı kadar yakın oldu, içini döktü, yüreğini açtı ve Cemre’nin saflığı ile yıkanıp hayatının her türlü yanlışından sıyrıldı bir anda. Bu arınma onu Cemre’ye daha çok yaklaştırdı, içindeki romantik Barış’ı ortaya çıkardı. O menfaatçi, düzenbaz, entrikacı, hilekâr, alaycı, ukala züppe, kendini bir anda Cemre’nin gözlerine tutulmuş buldu. İçindeki romantizm, duygusallık ve belki de gerçekten sevme isteği ortaya çıktı. Barış’ta bunu saklamaya niyetli değildi zaten. Tüm içtenliği ile samimi duygularını birleştirdi, anlattı, dinledi, rahatladı ve âşık oldu. Bunu da Cemre’ye derin bakan gözlerinden, onu dikkate alan yüz mimiklerinden çok iyi anladık.
        
         Barış, Cemre’yi dinledikçe sevdi, sevdikçe kendini anlattı, anlattıkça âşık oldu. Cemre, Barış’ı dinledikçe onu daha iyi tanıdı, tanıdıkça etkilendi, etkilendikçe yakınlaştı ve onun yanında daha fazla vakit geçirme arzusu ön plana çıktı.

         İşin belki de en ilginç yanı, Cemre’nin de buna ihtiyacı vardı ve Barış Cemre’yi farkında olmadan en zayıf noktasından yakaladı. Cemre’de çok yorgundu ve Barış’ın bu ilgisi onu etkiledi ister istemez. Barış, Cemre’nin aradığı hem duygusallığa hem de güce sahip insan..Hatırlarsanız ilk bölümlerde Cemre’nin ufak tefek hırsızlıkları ve maddi açıdan rahat bir hayata özlemi var idi. Cemre’nin aradığı o güç, Barış’ta olabilir ve Cemre’yi bu noktada Barış’a yaklaştırabilir diye düşünüyorum . Üstelik Barış, Cemre’nin Kuzey’e karşı elinde bulunan, patlamaya hazır bir silahı. Kendisini Zeynep ile vuran Kuzey’i, Barış ile vurmaya kalktı Cemre.

         Barış’ın en büyük hatası…Cemre’yi sırf Güney’i yaralamak uğruna kullanması olacakken Barış’ın Cemre’ye yaklaşması, bu hatayı Cemre’nin üzerine attı..Şimdi Cemre kızıp köpürdüğü, içten içe deliler gibi kıskandığı Kuzey’i, onun yaptığının aynısını yaparak yaralıyor. (Hoş, yaralanan yumruğu yiyen Barış olsa da)

         Neden bu birliktelik olmalı..Bana sorarsanız Cemre ile Barış çok yakıştılar, yakınlaştılar ve bu kimseyi çok rahatsız etmedi. Kuzey, Cemre’nin duygusal hayatının eksiklerini tamamlarken, Barış, o burnu havada zengin insanlar karşısındaki ezikliğini yok edecek güce sahip. Ve aslında Cemre duygusal açıdan da çok büyük bir boşluğa sahip, çaresiz üstelik.  Barış belki de hiç tahmin bile etmediği kadar duygusallaşıp Cemre’ye yaklaşınca, Cemre’nin o duygusal boşluğuna ve açlığına da dokundu yavaşça. Ayrıca inkâr edilemez bir gerçek daha var ki, Barış çok çekici bir erkek..Kibar, mesafeli, karizmatik ve hiç tahmin edemeyeceğimiz kadar duygusal..Kabul etsek te etmesek te Cemre’nin de ondan hoşlandığı ve etkilendiği de çok açık..Ve cidden ilk buluşma için, tekne gezisi, yemek, dans, mehtap ve güneşin doğuşu hedefi tam on ikiden vuran bir güzellikti doğrusu..

         Neden olamaz..Her şeyden önce Ebru Hanım ile Banu kesinlikle karşı çıkacakları için. Güney ile karşı karşıya gelecekleri için. Daha sonra Kuzey deliye döneceği için ki bu deliye dönüşün sinyalini zaten bölüm sonunda verdi. Ve sanırım en önemli sebep Cemre Barış’a âşık olmadığı için. Yine de Barışın dediği gibi “Bence akışına bırakalım her şeyi bakalım zaman ne gösterecek..”


Bu arada Cemre ve Barışın karşılıklı oynadıkları sahnelerde, Hem Öykü Karayel'in hem de Çağdaş Onur Öztürk’ün gerçekçi performanslarını bayılarak izledim. Ses tonları, mimikleri,bakışları ile adeta şiir gibiydiler her ikisi de. Belki Cemre ile Barış’ı yakıştırmamız ve yadırgamamamız da bu yüzdendir

Şimdi yorum sizin. Terazinin bir kefesinde eğrisiyle doğrusuyla Kuzey ile Cemre, diğer kefesinde Cemre ile Barış var..Bakalım hangisi ağır basacak..


Siyah İnci’den sevgiyle..

www.twitter.com/blackpearl42

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder