Kuzey&Güney’de
son birkaç bölümdür aşk trafiğinin yoğunluğu arttıkça seyirci adeta ikiye
bölündü.. Kimi Kuzey-Cemre aşkından
yana, kimileri Cemre-Barış diyor. Ben elbette ki tamamen tarafsız bakmaya
çalışıyorum, hangisi daha keyif veriyorsa ve göze güzel geliyorsa o taraftan
yanayım.
Madem öyle, koyalım terazinin bir kefesine
Kuzey ile Cemreyi, diğer kefesine Cemre ile Barışı..Her iki aşkı mercek altına
alalım dilimiz döndüğünce, bakalım hangisi ağır basacak buna da okuyanlar karar
versin..
Kuzey ile
Cemre..
Yaşanamamış, unutulamamış, vazgeçilememiş
bir aşk..Birbirlerini daha önce kimseyi sevmedikleri ve sevemeyecekleri
kadar çok seven, ama bu aşkı kalplerinin içinde yaşatıp büyütmüş iki insan. Ne birleşebilen, ne ayrılabilen bir ikili.
Tek hataları birbirlerini unutmaya çalışırken yaralamaları. Unutamadıkça
yaralayan, yaralandıkça unutamayan ve dönüp dolaşıp yine birbirlerine koşan..Söylenemeyen her türlü söz, açıklanamayan her
bir duygu onları biraz daha bağlıyor aslında birbirlerine.
Kuzey’in hataları…Kuzey’in en büyük hatası,
Cemre’yi unutmak uğruna Zeynep’e yaklaşması. Ama Zeynep ile de tam
anlamıyla bir ilişki yaşayamaması. Geçmişte de aynı hatayı yaptı ve bu bütün hayatını
etkileyecek bir şekilde sonuçlandı malum. Güney’in yaptığı kazanın suçunu
üzerine alması, bir anlamda Cemre’den uzaklaşabilmek için yapılmış bir adımdı. Ve fakat o Cemre’den kaçtıkça, Cemre daha
çok yerleşti içine. Şimdi ise, her iki kız da onu severken, sadece Cemre’yi
unutmak uğruna kendini kandırıyor Kuzey..Sadece
kendini değil, Zeynep’i de kandırıyor aslında..Ve sadece Zeynep'i kandırmıyor,
Cemre’yi de yaralıyor.
Neden
bu birliktelik olmalı…. Aşk kazansın diyorsak, Kuzey ile Cemre eninde sonunda
bir araya gelmeliler. Ama bunun için çok fazla engel ve zorluk, büyük bir savaş
onları bekler..
Neden
olamaz..Her şeyden önce mantıklı düşünelim. Cemre, daha öncesinde Güney ile bir
ilişki yaşadı. Fazla derinliği olmayan
kısa bir ilişki olsa bile Kuzey, abisinin eski nişanlısı ile bir ilişkiye
girecek adam değil. Kuzey’e göre bu delikanlılığa da sığmaz. Kuzey zaten
Güney gibi bir karakter olmadığından, abisine inat olsun diye de, çok sevse
bile yaşamaz bu ilişkiyi. Bütün bunların
üstüne, hatırlarsanız Güney “Cemre ile bir şeyler yaşadığında sorarım sana”
gibi bir cümle ile Kuzey’in Cemre’ye giden bütün yollarını kapattı..Ve Kuzey,
Güney’in karşısında böyle bir duruma düşmektense, ömür boyu Cemre’yi kalbinin
içinde saklar gibi geliyor bana..Cemre’de Kuzey’i çok sevse bile, gözlerinin
önünde yaşanan sahte Zeynep aşkı onu daha fazla yaralamaktan başka bir işe
yaramıyor. Zaman zaman Kuzey’in Cemre’yi
nasıl kıskandığını ve bunu gizleyemediğini görüyoruz. Son iki haftadır bu
konu iyice su yüzüne çıktı. Bu Cemre’nin gururunu okşasa bile, onu üzdüğü kadar
öfkelendiriyor da..Cemre açısından da,
herkesten gizlediği ve inkâr ettiği bir aşkı açık açık yaşamak Cemre’yi çevresine
karşı çok zor durumda bırakacaktır.
Sonuç olarak..Cemre ile Kuzey ikilisinin
bir araya gelmesi zor olduğu kadar, aşklarının imkânsızlığı da yeterince çekici
ve heyecanlı olacaktır..
Gelelim
terazinin diğer kefesine..
Cemre
ile Barış...
Daha
önceki yazımda da belirttiğim gibi Barış’ı yeni keşfettik ve keyfini yeni
çıkarıyoruz. Barış son birkaç bölümdür,
yardımcı erkek oyunculuktan başrole yükseldi adeta. Barış özgüveni yüksek,
zengin bir züppe iken bir anda Cemre’ye tutuldu. Aslında Barış’ın başlangıçta amacı Cemre ile birlikte olarak, Güney’i
yaralamak idi bana sorarsanız ama işler onun planladığı gibi gitmedi ve son
bölümde hepimizin bayıla bayıla seyrettiği o tekne gezisinde Barış Cemre’ye
tutuldu..Cemre’ye daha önce hiç olmadığı kadar yakın oldu, içini döktü,
yüreğini açtı ve Cemre’nin saflığı ile yıkanıp hayatının her türlü yanlışından
sıyrıldı bir anda. Bu arınma onu
Cemre’ye daha çok yaklaştırdı, içindeki romantik Barış’ı ortaya çıkardı. O
menfaatçi, düzenbaz, entrikacı, hilekâr, alaycı, ukala züppe, kendini bir anda
Cemre’nin gözlerine tutulmuş buldu. İçindeki
romantizm, duygusallık ve belki de gerçekten sevme isteği ortaya çıktı.
Barış’ta bunu saklamaya niyetli değildi zaten. Tüm içtenliği ile samimi
duygularını birleştirdi, anlattı, dinledi, rahatladı ve âşık oldu. Bunu da Cemre’ye derin bakan gözlerinden,
onu dikkate alan yüz mimiklerinden çok iyi anladık.
Barış, Cemre’yi dinledikçe sevdi, sevdikçe
kendini anlattı, anlattıkça âşık oldu. Cemre, Barış’ı dinledikçe onu daha iyi
tanıdı, tanıdıkça etkilendi, etkilendikçe yakınlaştı ve onun yanında daha fazla
vakit geçirme arzusu ön plana çıktı.
İşin belki de en ilginç yanı, Cemre’nin de
buna ihtiyacı vardı ve Barış Cemre’yi farkında olmadan en zayıf noktasından
yakaladı. Cemre’de çok yorgundu ve Barış’ın bu ilgisi onu etkiledi ister
istemez. Barış, Cemre’nin aradığı hem duygusallığa hem de güce sahip insan..Hatırlarsanız ilk bölümlerde Cemre’nin ufak
tefek hırsızlıkları ve maddi açıdan rahat bir hayata özlemi var idi. Cemre’nin
aradığı o güç, Barış’ta olabilir ve Cemre’yi bu noktada Barış’a yaklaştırabilir
diye düşünüyorum . Üstelik Barış,
Cemre’nin Kuzey’e karşı elinde bulunan, patlamaya hazır bir silahı.
Kendisini Zeynep ile vuran Kuzey’i, Barış ile vurmaya kalktı Cemre.
Barış’ın
en büyük hatası…Cemre’yi sırf Güney’i yaralamak uğruna kullanması olacakken
Barış’ın Cemre’ye yaklaşması, bu hatayı Cemre’nin üzerine attı..Şimdi Cemre kızıp köpürdüğü, içten içe deliler
gibi kıskandığı Kuzey’i, onun yaptığının aynısını yaparak yaralıyor. (Hoş,
yaralanan yumruğu yiyen Barış olsa da)
Neden bu birliktelik olmalı..Bana
sorarsanız Cemre ile Barış çok yakıştılar, yakınlaştılar ve bu kimseyi çok
rahatsız etmedi. Kuzey, Cemre’nin duygusal hayatının eksiklerini
tamamlarken, Barış, o burnu havada zengin insanlar karşısındaki ezikliğini yok
edecek güce sahip. Ve aslında Cemre
duygusal açıdan da çok büyük bir boşluğa sahip, çaresiz üstelik. Barış belki de hiç tahmin bile etmediği kadar
duygusallaşıp Cemre’ye yaklaşınca, Cemre’nin o duygusal boşluğuna ve açlığına
da dokundu yavaşça. Ayrıca inkâr
edilemez bir gerçek daha var ki, Barış çok çekici bir erkek..Kibar, mesafeli,
karizmatik ve hiç tahmin edemeyeceğimiz kadar duygusal..Kabul etsek te etmesek
te Cemre’nin de ondan hoşlandığı ve etkilendiği de çok açık..Ve cidden ilk
buluşma için, tekne gezisi, yemek, dans, mehtap ve güneşin doğuşu hedefi tam on
ikiden vuran bir güzellikti doğrusu..
Neden
olamaz..Her şeyden önce Ebru Hanım ile Banu kesinlikle karşı çıkacakları için. Güney
ile karşı karşıya gelecekleri için. Daha
sonra Kuzey deliye döneceği için ki bu deliye dönüşün sinyalini zaten bölüm
sonunda verdi. Ve sanırım en önemli sebep Cemre Barış’a âşık olmadığı için.
Yine de Barışın dediği gibi “Bence akışına bırakalım her şeyi bakalım zaman ne
gösterecek..”
Bu arada Cemre ve Barışın karşılıklı
oynadıkları sahnelerde, Hem Öykü Karayel'in hem de Çağdaş Onur Öztürk’ün gerçekçi
performanslarını bayılarak izledim. Ses tonları, mimikleri,bakışları ile adeta şiir
gibiydiler her ikisi de. Belki Cemre
ile Barış’ı yakıştırmamız ve yadırgamamamız da bu yüzdendir
Şimdi yorum
sizin. Terazinin bir kefesinde eğrisiyle doğrusuyla Kuzey ile Cemre, diğer
kefesinde Cemre ile Barış var..Bakalım hangisi ağır basacak..
Siyah İnci’den
sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder