Aşk,
uzun süren tanıtım görüntülerinden sonra Çarşamba akşamı ekranlarımıza geldi
nihayet. Açıkçası tanıtımları beni çok heyecanlandırmamıştı, izlemeye başlarken
de belki bu duygudan olsa gerek, çok ta aman aman bir ilk bölüm beklemiyordum..
Ama
yanıldım..İyi ki de yanılmışım..Aşk ilk sahnesinden, son dakikasına kadar beni
sarıp sarmaladı bir anda..Kadro bir yana, hikâyeyi de çok sevdim.
Hazal
Kaya, tenis hocası Azra karakterinde karşımıza çıktı. Hazal Kaya, gün geçtikçe
oyunculukta kendini geliştiriyor doğrusu. Hem geliştiriyor kendini, hem de
güzelleşiyor..Bakmalara doyamadım. Sıradan, orta halli bir ailenin geçim
derdindeki kızı Azra, yaşadığı o zor hayatın etkisiyle vaktinden önce
olgunlaşmış bir genç kız. Hayalleri var, aşka, sevgiye umudunu kaybetmemiş ,
hanım hanımcık bir kız. Hazal Kaya’yı çok yakıştırdım ben karaktere, daha da
önemlisi o kendisini yakıştırmış, sindirmiş, gayet doğal ve rahat oyunculuk
sergiledi ilk bölümde ve benden tam puan aldı..Hele hele aldığı kiloları da verince
oynadığı tenis hocası rolüne tam oturmuş diyebilirim..
Azra
kızımızın sevgilisi Kerem karakterini ise Hakan Kurtaş oynamakta. Fragmanlarda,
ben ikisini pek yakıştırmamıştım aslında. Sanki Hazal’ın o sakin ve olgun
haline göre daha çılgın ve çocuksu gelmişti ama seyredince, Kerem’i de çok
sevdim..Ama Kerem bir parça güvenilmez geldi bana. Sanki her an, her yanlışı
yapabilir gibi görünüyor. Bakalım ilerleyen bölümlerde, hayat onu nasıl
yanlışlara sürükleyecek..Hakan Kurtaş, bebeksi yüzünün altında bir delikanlı
saklıyormuş, dizide bunu ön plana çıkarmışlar. İkisi birbirine çok yakışmış,
aralarındaki aşk inandırıcı olmuş böylelikle..
Muhtemelen,
Azra ile Kerem arasındaki aşk çemberini kısa zamanda kocaman bir aşk üçgenine
çevirecek olan karakterimiz ise Şebnem..Zengin kızı Şebnem..Havalı, paralı,
üstelik çok ta güzel..Bir o kadar yalnız, kibirli, ama bir o kadar da sevgiye
muhtaç. Üstelik Kerem kardeşime görür görmez âşık oldu. İlgisini de cesaretle
belli etmekten çekinmedi..Aslı Tandoğan için ne söyleyebilirim bilmem. Her
oynadığı karakterde biraz daha hayran kalıyorum kendisine. Çok çok iyiydi ilk
bölümde..Bakışlarından, tavırlarına kadar şahane oynamış doğrusu. Şebnem hem
çok güzel, hem çok hasta. Fazla bir ömrü kalmayan Şebnem ile yüzme hocası Kerem
arasında ilk görüşte başlayan elektrik, muhtemelen şimşek etkisi yaratacak ve
her ikisini de tehlikeli sulara sürükleyecek.
Şebnem’in
annesi Neslihan rolünde ise daha şimdiden efsane olmuş Nebahat Çehre var..Nasıl
bir karizması var bu kadının anlamıyorum. Nasıl havalı, nasıl hoş..nasıl
giriveriyor her karakterin içine..Muhteşem Yüzyıl’ın unutulmaz Valide Sultan’ı,
şimdi zengin, kibirli bir iş kadını oluvermiş. Aklıma bile gelmedi Valide
Sultan hali izlerken. Öylesine güzel girmiş karaktere. Onun gibi bir ustayı bir
kez daha izlemek kadar keyiflisi yok gerçekten..Diziyi beğenmeseydim bile, sırf
Nebahat Çehre için izlerdim bunu da eklemeden edemem..Neslihan hanım, işine çok
düşkün olduğu kadar kızına da çok düşkün.
Azra’nın
annesi rolünde yine iyi oyuncularımızdan Servet Pandur var. Onu Fatmagül’ün
Suçu Ne dizisinden Vural’ın annesi olarak izlemiştik hatırlarsanız. Burada da
kocası tarafından terk edilen ve iki kızının geleceğini düşünen sıradan bir ev
hanımı rolünde..Azra ile Kerem aşkına çok ta gönüllü değil, zira kızı için daha
iyi bir hayat istiyor.
Şebnem’in
abisi Can için de iki cümle etmek lazım, çünkü anladığım kadarıyla o da Azra’nın
hayatını etkileyecek. Kaan Urgancıoğlu oynuyor Can rolünde. Azra’ya kafayı
takacak gibi görünüyor ama bu zengin milletinin sağı solu belli olmaz elbette.
Maşallah Azra’yı görür görmez hiç fırsatı kaçırmadan Azra ile ilgilenmeye
başladı. Bakalım Can ile Azra arasında nasıl bir ilişki oluşacak izleyip görelim
diyorum ben..
Bir
diğer ustamız Erkan Can, Kerem’in babası Rıza rolündeydi ama daha ilk bölümde
intihar edip aramızdan ayrıldı. Bana kalsa, Erkan Can ve Rıza karakteri daha
uzun süreyle beraber olabilirdi bizlerle..Hikâyenin genel gidişi itibariyle
intihar eden Rıza babamız, oğlu Kerem’i ve ona bağlı olarak Azra’yı çok zor
durumda bıraktı. Bu da bütün hikâyenin aslında başlamasına sebep oldu..
Aşkını
kurtarmak için aşkını feda edebilir mi insan? Bu ana fikirden hareketle yola
çıkılan dizide, daha ilk bölümde hikâye öyle bir hale geldi ki, insan ister
istemez bir sonraki bölümü hevesle bekliyor. Aşklarından başka pek bir şeyleri
olmayan iki gencin, Azra ile Kerem’in, karşılarına çıkan ve boylarını aşan
borcu ödemek uğruna girişecekleri oyun, onlara eminim aşkın en acı yanını da
öğretecek. Oyuncu kadrosunun çok sağlam seçildiği A.Ş.K. bana göre bu sezonun
en iyilerinden..Üstelik ilerleyen bölümlerde hayli hareketli ve karışık bir
hale bürünecek hikâyesi ile eğer Çarşamba akşamlarınız boş ise A.Ş.K ile
doldurabilirsiniz diyerek yazımızı burada noktalayalım.
Siyah İnci'den sevgiyle...
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder