15 Eylül 2013 Pazar

Med&Cezir !...Yılın bir diğer bombası...




                Efsane dizilerin, efsane yazarlarından bir yeni efsane doğuyor…Ece Yörenç-Melek Gençoğlu senaryosu ile Med&Cezir, uzun bir tanıtım döneminden sonra ekranlara merhaba dedi…İlk bölüm yazısını ve yorumlarını da vakit geçmeden yazmak istedim zira bu sezon çok yoğun..

                Yeni bir efsane dedim..Bu defa Yaman’ın hikâyesini izleyeceğiz. Med&Cezir öyle paldır küldür heyecan, aksiyon, entrika fırtınası ile başlamadı…Tam tersine, ilk bölüme göre hayli sakin geçti diyebilirim. Ama seyrettikçe, hikâyenin içine girdiğimi hissettim ben..Ne çok uzaklardaydı oradaki insanlar bize, ne de çok yakın..Hem içimizdeydiler, hem kabullenmediğimiz yerde..Bazen hayatımızın tam ortasındaydılar, bazen hiç bilmediğimiz yerlerde..Seyrettikçe ısındım hikâyeye, son sahnesini seyrettiğimde damağımda hoş bir tat kalmıştı..

                 Hani yeni bir albüm dinlersiniz, pek hoşlanmazsınız başta, sonra dinledikçe yerleşir içinize şarkılar, seversiniz…Med&Cezir böyle bir hikâye..Çünkü alışılmışın dışında…Farklı yine…Yine efsane…

                Gelelim diziye…Kimler var kimler..Hepsi birbirinden iyi…Hepsi birbirinden şahane oyuncular toplanmış…Başkahramanımız Çağatay Ulusoy..Yaman karakterinde karşımıza çıktı..Çok zayıflamış..Saçlarını uzatmış..Aslında hafif bir kirli sakal fena olmazdı..bu defada fena yakışıklı..Yeni karakter için imajda şahane tamam, oyunculukta geldiği yer başarılı, ama yine de daha yolun başında bana göre..Bazı sahnelerdeki performansı kötüydü..Kötüydü demeyeyim de yetersizdi diyeyim ben en iyisi. Örneğin üvey babası ile ettiği kavga sahnesinde, yüzünde çok sakin bir ifade vardı. Mimiklerini kullanmada henüz tam başarılı değil. Ama Çağatay’ın Adını Feriha Koydum dizisinden beri izleyen biri olarak, oyunculuğundaki hızlı gelişmeyi düşündüğümde, giderek çok daha iyi olduğunu görüyorum. Tüm bunlara rağmen, birkaç sahnedeki ufak tefek hatalar dışında çok ama çok başarılı, doğal, içimize işleyen bir oyunculuk sergiledi.. Zaten dizide yanındaki partneri Taner Ölmez, onun bahsettiğim bazı ufak tefek hatalarını ört bas ediyor..Sözün özü, ben Yaman’ı çok sevdim, Çağatay oturmuş rolün içine, yakışmış, ilerleyen bölümlerde daha iyi olacaktır eminim..

                Taner Ölmez ise bana sorarsanız, ilk bölümün yıldızıydı..Mert karakterinde tek kelimeyle şahaneydi..Hatta fevkaladenin de fevkindeydi. Taner Ölmez son zamanların en iyi genç oyuncularından birisi. Kayıp Şehir’de Sadık idi, Uzun Hikâye filminde ise oynadığı o engelli rolü ile benim yüreğimde kocaman bir yere sahip..Oda çok zayıflamış ve inanılmaz bir şekle bürünmüş. İşte oyunculuk budur, karaktere girmek, o karaktere uygun bir fiziğe sahip olmak, size de bunu hissettirmek. İlk bölümde o içine kapanık, asosyal, dışlanmış genç rolünde inanılmaz bir performans sergiledi. Muhtemelen Yaman ile iyi bir ikili olacaklar..Dilerim hikâyede hep ön planda kalır Mert karakteri, zira Taner Ölmez seyretmek ayrı bir keyif gerçekten..

                Barış Falay..Avukat Selim rolünde. Yaman’a da en büyük destek kendisi..Ender’in eşi, Mert’in babası..Barış Falay için ne söylemeli bilmem..Nerede seyretsem ağzım açık seyrederim. Med&Cezir’de fakirlikten gelmiş, çalışıp uğraşıp kendini hiç tahmin edemeyeceği bir hayata kabul ettirmiş, aynı zamanda da geldiği yeri hiç unutmamış, bir zamanlar yaşadığı hayattan kurtulamamış gençlere de destek olmayı sürdürmüş. Bu anlamda aslında dizinin en vicdanlı, dürüst, merhametli karakteri o. Ama ben Barış Falay’ı kötü rollerde izlemeyi öyle sevdim ki, ve o kötüyü öyle iyi oynadı ki, böyle iyi hallerine tam alışamadım. Her an bir kötülük yapacak diye bekledim ama olmadı..

                Mine Tugay ise zengin sosyetik, hafif kibirli Ender karakterin oynuyor. Selim’in eşi, Mert’in annesi..Çok güzel, gerçekten çok güzel kadın..Ve çok güzel gülüyor…Gülüşü dünyalara bedel bir kadın gerçekten..Oyunculuk başarısı zirvede…Kocasının eve getirdiği Yaman’a başta karşı çıkıyor. Hoş, kim karşı çıkmaz ki..Şimdi ahkâm kesmeyelim, hele bu devirde, öyle tanımadığı bilmediği evsiz yurtsuz kalmış birini kimse evine almaz, rica eden eşi bile olsa. O yüzden ben Ender hanımın tepkisine hak verdim..Ender hanımda tek gözüme takılan, boyu kadar oğluna nazaran hayli tazecik bir genç kız gibi olmasıdır. Bu da olsa olsa Mine Tugay güzelliğidir ne diyelim şimdi..

                Ya Şebnem Dönmez..Sude karakteri ile bizim Serez ailesinin yan villa komşusu, Mira ablamızın da annesi. Çok güzel bir kadın oda..Hoş zaten Şebnem Dönmez, bu ülkede layık olduğu yerde olmayan nadir oyunculardan birisi. Güzellik onda, yetenek onda, ama nedense çok zirvelerde gezinmedi hiç..Belki kendi tercihidir bilmiyorum ama onun çok zor rollerin insanı olduğunu da biliyorum..Ayrıca bu kadına kesinlikle sarışınlık çok yakışıyor. Kuzey&Güney’deki o esmer halleri hiç hoşuma gitmemişti..Burada yine sarışın bir afet olmuş..Bakalım ne canlar yakacak, ne entrikalara imzalar atacak..

                Kuzey&Güney’in sevimsiz Simay’ı Hazar Ergüçlü, Eylül karakterinde karşımıza çıktı. Mert kardeşimin de platonik aşkı aynı zamanda. Hazar tam yaşının rolünde çok çok şekerdi..Eylül, şımarık, neşeli, hayata tozpembe bakan bir genç kız. Esas kızımız Mira’nın da kankası aynı zamanda.  Aman ne şeker burada Hazal..Tam kendi gibi, çıtı pıtı eğlenceli, eğlendiren bir rol ile Simay’dan çok farklı bir karakterle karşımıza çıktı. Çok ta isabet olmuş..

                Gelelim Mira kızımıza…Muhtemelen Yaman ile büyük bir aşka imza atacak olan Mira’yı Serenay Sarıkaya oynuyor. Kimse kusura bakmasın ama dizinin bana göre tek kusuru da budur. Hiç mi başka birini bulamadınız. Bu kadar iyi kadro içine ben onu yakıştıramadım üzgünüm. Konuşması, tavırları, hareketleri, hepsi çok acemiceydi..Çağatay’ın yanına ona gelene kadar pek çok güzel ve yetenekli kız bulunabilirdi. Hatta Hazar Ergüçlü onun yerinde olsa çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Umarım hikâyenin ilerleyen bölümlerinde gözümüz alışır biraz daha..

                Hikâye alışılmışın dışında dedim başında…Anneleri pavyonlarda şarkı söyleyen iki erkek kardeşten ağabey olanı bir araba çalıp yakalanınca, küçük kardeş Yaman’da abisinin yanında olunca karakolluk oldular. Üstelik arabayla dükkânın birine de hızlı bir giriş yaptılar. Hoş, koskoca dükkân camı, araba camı paramparça oldu, ama niyeyse Yaman’ın yüzünde bir tane bile çizik oluşmadı..Annesi üvey babasını tercih edip Yaman’ı evden atınca, imdadına yetişen Selim bey, onu bu hayattan kurtarmaya karar vererek evine götürdü. Haliyle eşinin tepkisiyle karşılaştı ama nafile. Yaman kardeşim çoktan Mert ile dostluk kurmuştu bile..İçine kapanık Mert, Yaman’ın yanında bir aslan parçasına bile dönüştü..Çocuğun içinde daha ne cevherler var ortaya çıkmayı bekleyen bakalım merakla bekliyorum. Yaman kardeşim bu arada Mira ile de tanıştı, bakıştı, hoşlaştı..Yakınlaşma kısmını ilerideki bölümlere bırakalım…

                Ben Med&Cezir’i sevdim..Yaman’ı da sevdim…Mert’i çok çok sevdim..Bu sezonu
n çok konuşulacak ikilisi Yaman ile Mert olacak benden söylemesi..


                Siyah İnci’den sevgiyle..

                www.twitter.com/blackpearl42
                

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder