Fox TV’nin Yeni sezondaki ikinci yeni
dizisi Görüş Günü Kadınları dün akşam 2.bölümüyle karşımıza geldi. Aslında
birinci bölümü seyredip notlarımı almıştım ama yazmak bugüne nasip oldu. Gecikme
için özürlerimi sunarak hemen dizimizin ilk açılış yazısına geçelim..
Görüş Günü Kadınları, bana sorarsanız çok
farklı bir hikâye. Çünkü ilk kez, hapishanedeki yaşama farklı bir açıdan,
yakınları hapishanede olanların açısından bakıyor. Eşleri hapishanede olan dört
kadının hikâyesini anlatan Görüş Günü Kadınları, ilk bölümü ile beni içine
aldı. Muhtemelen ilerleyen bölümlerde, bu dört kadının hayatlarının bir yerlerde
kesiseceğini düşünüyorum. Onların bu duruma gelmelerine sebep olan olaylar
zinciri, bence bu kadınları da birbiri ile karşılaştıracak. Henüz ikinci bölümü
seyretme fırsatım olmadı, malum sezon başladı, yeniler, eskiler derken, bu sene
de çok hareketli. Ama bu sezonun takip edeceğim dizilerinden birisi olacağı
kesin.
Gelelim oyunculara ve benim gözüme
takılanlara…
Şenay Gürler, zengin, havalı ve hoş
Süreyya rolünde…Şenay Gürler deyince bir durmak lazım elbette. Kadın Benjamin
Button Türkiye şubesi gibi maşallah. Hiç mi yaşlanmaz, hiç mi enerjisi bitmez
bir insanın..Onu en son Hayat Devam Ediyor’da izledikten sonra, burada yine
bakımlı ve havalı görmek güzel oldu. Özlemişim o hallerini. Bir de ona çok
yakışıyor böyle tavırlar, kıyafetler. Hoş Hayat Devam Ediyor’un Cennet’i
rolünde de çok iyiydi. Hatta ben çok şaşırmıştım onu görünce. Ama oyunculuk
dediğin de öyle rollerde daha bir ortaya çıkıyor işte. Şimdiki rolü Süreyya,
kocası 6 yıldır hapishanede olan, zengin bir yaşantı süren ama bir anda yaşamı tepetaklak
oluveren bir kadın. Güzel, çekici, üstelik bunun farkında, biraz da cüretkâr.
Öyle ki kocasını tüm hapishane sakinlerinin önünde dudaklarından öpecek kadar. Bir
o kadar da güçlü, yaşadıklarının arkasında durmasını biliyor. Hayatı ilk
bölümde Gülay ile kesişti..Muhtemelen Gülay’ın kocası ile kendi kocası arasında
bir bağlantı ortaya çıkabilir. Süreyya karakteri dizinin en renkli karakteri
diyebilirim..Neler yaşayacak seyredip göreceğiz..
Gülay karakterinde ise, Öyle Bir Geçer
Zaman ki Den tanıdığımız Yıldız Çağrı Atiksoy var..Ne yalan söyleyeyim, ben
hiçbir değişiklik göremedim. Sanki Berrin oradan çıkmış buraya gelmiş. Ses
tonundan ağlamasına, mimiklerine hareketlerine kadar tıpatıp aynısıydı.
Dolayısıyla Gülay rolü beni hiç heyecanlandırmadı. Sevgili Yıldız’ın bir
kabahati yok elbette. O ne yazıldıysa, onun hakkını veriyor. Ve fakat mesela
ben onu doğulu, köylü bir kadın rolünde ya da bir pavyon kadını rolünde, yani
daha önce izlediğimden çok daha farklı bir karakterde izlemeyi tercih
ederdim. Onun kocası aniden bir cinayet
suçlamasıyla hapishaneye girdi. Gülay, yetiştirme yurdunda büyümüş, yani
kimsesiz, oradan evlenip yeni bir hayata başlamış, bir de hamile ve bu ani şok
onu hayli sarstı. Üstelik kocasına dair bilmediği bir takım gerçeklerin ortaya
çıkması, onun da sakin sessiz giden hayatına bir ses bombası gibi düştü.
Bununla beraber alışmaya çalıştığı bu yeni yaşam şeklinde, hapishanede
tanıştığı Süreyya, ondan çok farklı bir hayat tarzı olsa da yardım elini uzattı
kendisine. Hayli şaşkın, üzgün haldeki Gülay’ın hikâyesi ilk bölümde sunuldu
bize..Bundan sonraki bölümlerde onun nelerle mücadele edeceğini merakla
beklemekteyim gerçekten..
Diğer karakterimiz Zehra teyze ise Semra
Dinçer tarafından canlandırılıyor. Nam-ı diğer Kuzey&Güney’in efsane Handan
Hanım’ı..Gülay’da olduğu gibi aynı şekilde Zehra teyzeyi izlerken Handan hanımı
izler gibi oldum..Yine ezik ve ağlak bir kadın vardı karşımda. Mimikler,
tavırlar, bakışlar hatta konuşma tarzı bile aynı Handan Hanım. Dolayısıyla bu
karakterde beni çok cezp etmedi diyebilirim. Zehra teyzenin de oğlu hapiste ama
bir türlü oğlu ile görüşmeye cesaret edemiyor. Niyesini henüz çözemedik, ikinci
bölümde çözüldüyse onu da henüz izlemedim, oğlunu Güzel&Çirkin, Ezel gibi
dizilerden tanıdığımız Kemal Uçar oynuyor. Ama ben Zehra annenin karşısında bir
Ertan Saban ya da Fırat Tanış görmek isterdim oğul olarak. İçimden ikisi geçti
ne yalan söyleyeyim. En azından bu kadar sıradanlığa müthiş bir katkısı olurdu
diye düşünüyorum.
Son kadınımız ise Nesrin Cavadzade..Oda
yalnız ve bir çocuklu Lale karakteri ile karşımızda. Aslında dizinin en
marjinal karakteri de o diyebilirim. Onun da kocası hapiste ve Lale ayakta
kalabilmek için zor şartlar altında, zor bir hayat sürmekte. Oğluna babasının yokluğunu
hissettirmemeye çalışırken, bir yandan yaşadığı muhitteki tacizlerle
uğraşırken, diğer taraftan bir takım kötü işler de yapmakta. Geçinebilmek uğruna
girdi bu işler, onun başına ne çoraplar örecek ayrı konu. Ağır Roman’da
izlemiştim en son Nesrin Cavadzade’yi ve orada büyülenmiştim kendisinden.
Buradaki rolü ile de müthiş etkiledi beni söylemeden edemem..
Ve bu dört şahane kadına eşlik
edenler…
İlhan Şeşen..Kudret rolünde..Süreyya’nın
kocası..Güçlü ama bir o kadar karanlık gibi sanki…Süreyya’ya göre hayli yaşlı
kalmış yanında..İlhan Şeşen’de hep aynı tarz oynayan bir oyuncu..Fazla
değişiklik yok..Niye o diye düşünmedim desem yalan olur..
Alpay Kemal Atalan…Lalenin kocası..Henüz
silik bir karakter..ilerleyen bölümlerde yorumlamak isterim kendisini…
Deniz Karaoğlu…Gülay’ın kocası…Müthiş
etkilendim Sertaç karakterinden..Yüzünden, gözlerinden ne yaptığı, ne düşündüğü
belli olmayan insanlar vardır ya. Tam anlamıyla böyle birini oynuyor ve çok iyi kalkmış bunun altından..Hiç göründüğü gibi biri değil, eminim
Sertaç kardeşimin ilerleyen bölümlerde çok fazla sırrının ortaya çıkacağından
eminim…
Kemal Uçar..Zehra’nın oğlunu oynayan
sevgili Kemal’in yerinde yukarıda belirttiğim oyuncuların oynamasını tercih
ederdim doğrusu. İlk bölümde çok fazla haşır neşir olamasakta, annesi ile
problemleri olan hafiften psikopat bir tip izlemeyi umuyorum…Asıl merak ettiğim
tüm bu karakterlerin birbirine nasıl bağlanacakları..
Sinan Tuzcu…Arıza Polis Komiseri Mehmet karakterinde
beni büyüleyen bir performans ile karşımızdaydı Sevgili Sinan Tuzcu..Zaten oyuncu
olarak çok beğenirim. Her defasında beni şaşırtır..Bu defada öyle oldu..Tek
kelime ile nefisti..Dizinin lokomotif karakterlerinden biridir benim görüşüme
göre…
İlk bölüm için, her zaman olduğu gibi
fazla çıkarmıyorum tırnaklarımı malum…İlerleyen bölümlerde yine üzerinde
konuşmak üzere, şimdilik burada yazımızı bitirelim..
Siyah İnci’den sevgiyle…
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder