19 Eylül 2013 Perşembe

Muhteşem Yüzyıl'ın Muhteşem Şehzadeleri...





       Koskoca bir yaz dönemini, Meryem Uzerli ve onun tükenmişlik sendromu üzerine yerli yersiz konuştuktan sonra, Muhteşem Yüzyıl yeni sezonun ilk bölümü ile dün akşam karşımızdaydı. Olaylar medyada bu kadar konuşulunca, ister istemez gözler Meryem Uzerli’nin gidişinden sonra oluşan boşluğun nasıl dolacağı idi.

      Hal böyle olunca, bu sezon Meryem Uzerli’nin yokluğunun yaratacağı kötü etkiyi azaltmak için olsa gerek, adeta seçmişte almışlar her oyuncuyu bu sezon sanki..İnce eleyip sık dokudukları aşikâr. Gelelim yeni sezona merhaba diyen Muhteşem Yüzyıl’dan bizim gözümüze takılanlara..

      Öncelikle Pargalı’nın sesiyle açılan bölüm seyreden herkeste eminim şok etkisi yarattı. Ben de hiç beklemiyordum doğrusu..Nasıl güzel olmuş, adeta üç sezon gözümüzün önünden dizi şeridi gibi geçti gitti…Pargalı’nın sesinden kendi ölümünü bir kez daha dinlemek çok sarsıcı idi. Bölümün sonuna doğru yine Pargalı İbrahim’in cümleleri ile şehzadeleri dinlemek, çok ama çok güzel bir sürpriz oldu seyredenlere..

      Dün akşamki bölüm adeta şehzadelerin resmigeçidiydi…Hani haremde elimizi sallasak şehzadeye çarptık o derece..Maşallah şehzade üstüne şehzade…Seç, beğen, al..Dördü de boylu poslu, birbirinden şahane…Hepsi büyümüş tabikide..Maşallah kocaman olmuşlar. Sarı Selim büyümüş kocaman bir şehzade olmuş. Engin Öztürk çok ama çok yakışmış karaktere. Ben çok beğendim kendi adıma..Beyazıt’ı ise Aras Bulut İynemli oynuyor. Beyazıt daha hırslı ve öfkeli bir karakter Selim’e göre. Selim daha sakin, sessiz ama tehlikeli..Aras Bulut İynemli’de Beyazıt karakter için biçilmiş kaftan..Burun delikleri yeter zira.. Hele iki kardeşin bir matrak oyunu vardı ki sormayın. Zannedersiniz ki kazanan tahta oturacak. O ne hırs, o ne öfke..Çok yakışmışlar kısaca karakterlerine, bayıldım kaldım ikisini de izlerken. Fakat o da ne…Sarı Selim, çocukluğunda kahve gözlü iken, büyümüş maviş oluvermiş. Beyazıt ise tam tersi..Oda küçüklüğünde mavi mavi bakarken, şimdi gözler kahveye dönmüş..Aynı hatayı Mihrimah Sultan için de yapmışlardı, çocukluğunda kara kara bakan Mihrimah, büyüyünce maviye dönmüştü gözleri..Hoş , mavi gözlü padişah ile mavi gözlü sarışın Hürrem’den, esmer güzeli Mehmet doğduktan sonra, büyüdükçe göz renginin değişmesi de normal olsa gerek…

      Hazır Hürrem demişken…Yokluğu çok belli Meryem Uzerli’nin kimse kusuruma bakmasın..Vahide Perçin, çok sevdiğim takdir ettiğim bayıldığım bir oyuncu…Hiç lafım yok, haddime de düşmez…Hatta akşam çok ta iyiydi oynarken..Ve fakat göz var izan var kardeşim, padişah aynı duruyor, Mahidevran, Gülfem maşallah tay gibiler…Hatta Barbaros bile hiç yaşlanmamış bunca sene..Ya Sümbül…adam neredeyse 30 senedir aynı.. E Hürrem niye çöktü bu kadar. Hiç olmazsa makyaj ile çok daha güzel sonuçlar alınabilirdi diye düşünüyorum..Hele Hürrem’in çilleri gerçekten çok gözüme battı benim..Ve fakat Hürrem ablamızın kurduğu o ses sistemi beni benden aldı canlarım..Nasıl düşünmüş, nasıl ayarlamış bilmem ama padişah ne konuştu, anında Hürrem’in kulağının dibinde..Helal olsun dedim gerçekten iletişimde çağ atlattı kendisi dün akşam..

      Mihrimah ise annesinin izinden gitmeye devam ediyor. İyide Mihrimah kardeşim, şu meşhur saray teamülleri var ya hani..Senin bas bas bağırıp kardeşlerine tembihlediğin..Nereye gitti o kurallar, saygılar..Hadi kuralı kaideyi koy bir kenara, mahrem denen bir olay var..Selim’in odasına öyle paldır küldür girilir mi ne ayıp şey.  Hiç olmamış o sahne kusura bakmayın..

      Mihrimah’ı yazmışken, efendisi Rüstem Paşa’dan söz etmemek olmaz..Bu sezon Rüstem Paşa’nın en zirvede olduğu dönem kuşkusuz..Rüstem mesela çok daha karizmatik olmuş. Olgunlaşmış, olgun bir hava vermişler. Tam vezir-i azam olmuş. Ozan Güven döktürdü akşam..Pargalı’nın boşluğu da bir nebze olsun doldu bu sayede.

      Dün akşamki bölümün şüphesiz en can alıcı sahnelerinden biri de Cihangir’in kılıç kuşanma merasimi idi. Daha önce Şehzade Mustafa’nın ve Mehmet’in kılıç merasimlerini izlemiştik..Hele Mustafa’yı izlerken tüylerim diken diken olmuş, çok duygulanmıştım. Akşam Cihangir’in yemin töreninde sadece duygusallık yoktu, üzüntü de vardı. Cihangir, çocukluğundan beri içimi acıtıyor benim, seyrederken hep gözlerim doluyor. Ama akşam ciddi ciddi ağlattı beni..Gerçek Cihangir’i düşündüm. Onun duygularını, yaşadıklarını..Daha çok üzüldüm..Tolga Sarıtaş oynuyor Cihangir’i ve kelimenin tam anlamıyla kusursuz bir oyunculuk sergiledi akşam. Fiziki engelinden tutun, yüzündeki duygusallığa, gözlerindeki hüzne kadar çok çok iyiydi..En çok alkışı ona istiyorum bu yüzden..

      Bu arada geçen sezon yine oyunculuk performansı ile büyüleyen Mercan Ağa ortalıklarda yoktu. Malum Şah Sultan, Mihrimah kızımızın hışmına uğrayıp pılını pırtısını toplayıp saraydan ayrılırken, pek mahzun ayrılmışlardı bakışa bakışa..Öyle ki bunlar birbirine âşık herhalde demiştim kendi kendime. Şah Sultan, Mercan ağayı arkasında bıraktı ama Mercan Ağam sırra kadem basmış. Bakışları ile bile korkutan, ürküten Mercan Ağamız umarım ilerleyen bölümlerde çıkar ortaya..Pek çok vezirimizi de akşam göremedik. Hoş dün akşamki bölüm şehzadeler ön plandaydı oda ayrı konu tabi..

      Sultan Süleyman ise, her zamanki gibi sağ gösterip sol vurdu. Cümle âlem taht sancağına Beyazıt’ın gitmesini hayal ederken, o Selim’i gönderdi sancağa..Üstelik dün akşam padişah bir laf etti ki sormayın..Neymiş efendim, başka kardeşi olsa, taht için canına kıymazmış kardeşinin. E evladına kıyacaksın ya sen birkaç bölüm sonra. O yüzden bu sezon çok şiddetli geçecek benden söylemesi..Şehzadelerin sezonu olacak bu sezon eminim..

      Ve bir de Nurbanu’nun !!

      Yazının başında da dediğim gibi bu sezon Meryem Uzerli yokluğu belli olmasın diye Meltem Cumbul dan tutun, Berrak Tüzünataç’a, Sarp Akkaya’ya kadar çok kuvvetli oyuncular kadroya alınmış. Ama bana sorarsanız, sezonun en bombası Nurbanu ve Merve Boluğur’dur. Gerçekten nefis..Çok yakıştırdım ben..Nurbanu en az Hürrem kadar dik başlı, asi ve hırslı bir kadın ve Merve Boluğur tam cuk oturmuş..Onu bu sezon çok keyifle izleyeceğimden eminim..

      Dün akşamdan benim aklımda kalanlar bunlar canlarım. Bu sezon Muhteşem Yüzyıl’ın son sezonu. Çok iddialı ve acılı bir sezon olacak bu kesin. Özellikle Şehzade Mustafa’nın öldürülmesi, şiddetlenen taht savaşları, entrikalar derken gözümüz yine ekrandan ayrılmayacak..Yeni bölümlerde, yeni yazılarda görüşmek üzere şimdilik burada noktayı koyalım..

      Siyah İnci’den sevgiyle…
      www.twitter.com/blackpearl42

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder