Aslında
Kara Para Aşk için yeni bir yazı yazmıştım ve sezon finali için yazı
düşünmüyordum. Ancak sezon finalini izledikten sonra kendimi ekrana öyle
bakakalmış görünce, bir yazı yazmak şart oldu..
Bu
sezonun en güçlü dizilerinden Kara Para Aşk, sezon finalinde bizi şoktan şoka
soktu. Gözümü bile kırpmadan izledim sezon finalini, kalemimin payına da
birazdan okuyacaklarınız düştü..
Elif
ile Ömer arasındaki, bir araya gelinemeyen buluşma ile başladı bu sezonun son
bölümü..Elif’in lokantadaki hayal kırıklığına uğramış hali ile Ömer’in
restaurantın kapısında uğradığı hayal kırıklığı arasında pek fark yoktu
aslında..Ömer’in yüzüne çarpan acı gerçek, Elif’in tek başına oturup, Ömer’in
gelmeyeceğini anladığında duyduğu acı kadar sertti. Ömer, hiçbir zaman Elif’in
dünyası ile kendi dünyasının aynı olmayacağını anladı, Elif ise hiç bir şey
anlayamadı o masada otururken..Sonrası biraz hüzün, biraz efkâr, bir kadehte
aranan teselli ve öfke elbette..
Elif
öfkesinden sustukça, Ömer konuşmaya çabaladıkça, bu aşkın filizleri biraz daha
yapraklandı..Boy attı..Ekranda öylesine keyifli bir kovalamaca başladı ki,
yüzlerde hep bir tebessüm oldu eminim..Ömer kendini affettirmenin derdinde, Elif
ise Ömer’e tavırlı elbette, Bahar’ın sözde dost tavsiyeleriyle…
Öbür
tarafta Taner, tekme tokat dayak yemekte..Pınar’ın dayanamayıp onu kurtarması,
aslında Pınar’ı uçuruma yuvarladı. Karşınızdaki Tayyar gibi, hem kötü hem zeki
bir adam ise, düşünmek gerekir bir adımı atmadan önce. Öylesine korkulası bir
adamın sevgilisi iken, nasıl başka bir sevgili ile planlar yapar insan,
cesaretine şaşmamak mümkün değil gerçekten..Taner çok cesur bir adam değil,
kolay yaşamların yorulmayan adamlarından biri. Belki o yüzden çok dalavere
çevirmek ona göre değil, hazıra konmak en basiti…
Ve
fakat Tayyar’ın zulmü önce Taner’i sonra Pınar’ı yakaladı elbette. İnsanın
yüreği ürperiyor değil mi Tayyar deyince..Erkan Can dediğin, zaten koskoca bir bilmece..Ne
oynadığı belli, ne kim olduğu..Tayyar var karşımızda kötülerden de
kötü..Merhametsiz, acımasız, gözünü kırpmadan asan, kesen, öldürüveren..Taner’in
masum olduğu belli durum böyle olunca. Zira Tayyar’dan kaçmak mümkün değil,
dünyanın en zengini olsanız bile.. Erkan Can, gerçekten oynadığı her
karakterde, bir öncekini aşıyor, ekrandan bile izlerken oyunculuk adına çok
önemli dersler veriyor..Ürkütücü ama çok çok keyifli..
Ama
ne olduysa oldu, Taner bir anda günah keçisi oldu..Arabasına el konuldu ve elbette
ki sorgu..O dilediği kadar masumum diye bağırsın, çark çoktan dönmeye
başlamıştı..
Elif
öfkeliydi Ömer’e elbette..Pek çok kadın gibi oda üzülmüştü çünkü içten içe. Ama
bazen gereksiz sinir harbi yaşattı herkese. Taner’in sorguya alınmasına
müdahale etmesi, ailemin huzuru diye ortalığı inletmesi..Gereksiz bir müdahale
ve kapristi sanki. Çünkü bir cinayet soruşturması , ailenin huzurundan çok daha
ciddiydi..Sonuçta bu mecburi bir işti..Taner sorgulanacak, cinayet
aydınlanacak..Peki bundan kim faydalanacak..
Gizem,
heyecan, hepsi üst üste. Gözlerimizi kırpmadan, tek bir kelime konuşamadan, pür
dikkat odaklandık olaylara…
Ama
hep yoktu ki hep gizem ve entrika…Bir aşk vardı ki, Ömer ile Elif arasında, izlemelere
doyamadık. Elif’i adım adım takip eden âşık Ömer, kendi başkasıyla ama aklı
Ömer’de kalan Elif, Ömer ile konuşmaya yanaşmayan, ama kapıları da kapatmayan
Elif çok tatlıydılar, heyecanlıydılar..Elif, Levent ile geldiği mekândaki
tuvalete belki de sırf Ömer yanına gelsin diye gitti..Ömer ise yaptı tam
kendinden bekleneni..Biraz maço, biraz öfkeli..Ama hep aşk dolu gözleri..Elif’in
tuttu elinden, bu benim diyiverdi..Eminim izleyen pek çok kişinin, heyecanla
çarptı kalbi.. Onlar günü beraber geçirdi, biz çıkardık keyfini.. Çünkü
gerçekten, Ömer ile Elif’in aşkı çok ama çok romantikti…Gerçekçiydi..Tam
ihtiyacımız olduğu gibi…Akşam Elif’in evinin önüne gelipte, bir türlü
ayrılamadıklarında ilk aklıma bu geldi..
Arkasından
vuslat geldi..Ayrılamadılar..Sabaha kadar aşklarını yaşadılar. Bazı
izleyicilerden, olumsuz tepkiler alsam da, ben bu buluşmanın ve kavuşmanın
yerli yerinde olduğunu düşünüyorum. Zira aralarındaki aşk, heyecanlı olduğu
kadar tutkulu bir aşk. Her ikisinin de arasında başından beri büyük bir
elektrik vardı, dolayısıyla bu vuslat kaçınılmazdı..
Engin
Akyürek ile Tuba Büyüküstün fazlasıyla yakıştılar bu aşka…
Bu
arada Fatih ile Nilüfer aşkının, son bir iki bölümdür biraz geri plana
atıldığını fark ettim..Çok öne çıkarılmasa da aşkları, yeni sezonda çok can
yakıcı yaşanacak eminim…Onlarınki öyle zor, öyle imkânsız bir aşk ki..Üstelik
Nilüfer, Tayyar’ın iki oğlunun da sevdiği..Hani çok seyrettik böyle üçlü
ilişkileri. İki kardeşin tek kızı sevdiği, ya da tam tersi…Ama bu defaki
karakterler çok daha derinlikli ve hikâyeleri daha incitici..Dolayısıyla, Fatih
ile Nilüfer aşkı, bir o kadar da tehlikeli..Çünkü hatırlarsanız, Nilüfer Fatih’in
yakalanmasını istememişti..Ben Fatih ile Nilüfer aşkını çok gerçekçi buluyorum.
Ve yeni sezonda neler olacak bekliyorum merakla..Zira Mert ile Fatih, fena
kapışırlar gibi geliyor bana..
Dedim
ya başında, şok üstüne şok..Aslı,annesinin oyununa gelip bebeğini kaybetti,
iyide bu saklanacak bir konu değildi, ama tüm bu düzen, büyük bir felaket
getirdi, Aslı önce kürtajı öğrendi, sonra da annesine haykırdı tüm öfkesini..Bu
kadarla kalsa iyi..Bir de annesini yerle bir etti..Zerrin hanım, düşerken yere,
vurdu başını sert zemine..Akibetini yeni sezonda öğreneceğiz, ama ben Nebahat
Çehre’nin bu dizi için önemini bildiğimden, öleceğine ihtimal vermiyorum..Zira
Zerrin hanımda beni rahatsız eden bir gizem var..Bu kadının yeni sırlarının
çıkacağını düşünüyorum..
Peki
ya Elif’in itirafına ne demeli..Belki Ömer’e verdiği değerdi onun dilini çözen,
her şeye rağmen…Ömer’i belki kaybetme riskini göze alarak, anlattı her gizli
saklısını bir çırpıda..Ömer’in tek bir kelime etmemesi öylesine güzel
düşünülmüş bir ayrıntıydı ki..Zira gerçeği bildiğim halde, ben bile şaşırıp
kaldım Elif’in tüm gerçeği anlatmasına..Ömer şaşkın ve yıkılmış, Elif üzgün ve
perişan..Bizler ekran başında sus pus, karmakarışık..
Elif
yürüdü, Ömer baktı arkasından..Yeni sezon için koskocaman bir soru işareti daha
geçti kafamızdan..
Kime
üzülelim, şaşıralım derken…Aniden…Katil yüzünü göstermez mi bize..Üstelik en
inanılmaz şekilde.. Hiç beklemediğimiz birinden…İlk bölümden itibaren
karizmatik çizgisine bayıldığımız, samimiyetine inandığımız, mesleğinin
zorluklarına evlatları için katlanan, ailesini toparlayan, çatısını onaran
Hüseyin Komiser, gözünü bile kırpmadan vurmuş meğer Elif’in canı ile Ömer’in
aşkını..Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi..Üstelik Ali Komser’in Tayyar ve
Fatih ile bağlantısını düşününce, Hüseyin Komiser çok uzak ihtimaldi..Taner’i
yakalamaktaki acelesi bir parça şüphelendirse de, yinede aklımızın ucundan
geçmezdi…Olay gecesi, Sibel’e olan öfkesini önce namus davası sandım,
kardeşinin nişanlısını başka bir adamla yakalamanın öfkesiydi sanki..Ama orada
da bir ters köşe bekliyordu bizi…Neden karşıma çıktın dediği anda, anladım ki
Hüseyin Komiser de bu elmas işinin içinde bir yerlerdeydi…Nedeni, nasılı yeni
sezonun hikâyesi..Gözlerimizi kamaştırırken kuşun kafesindeki elmaslar, yeni
sezona bekler bizi yeni heyecanlar..
Kara
Para Aşk ekibini yürekten alkışlıyorum, öncelikle Eylem Canpolat&Sema
Ergenekon ikilisini böylesine uç bir senaryoyu, bu kadar güzel sundukları için
kutluyorum. Sonrasında tüm ekibi, gösterdikleri gerçekçi performans için
yüreklerinden öpüyorum..Dün söyledim ama burada tekrar belirtmek isterim, yeni
sezonda Çarşamba akşamı Kara Para Aşk dizisinindir, başka bir dizinin pek şansı
yok o gün..
Bu
çarpıcı sezon finali için de teşekkür ederek, sezon finali yorumlarımıza burada
nokta koyalım..
Siyah İnci'den sevgiyle...
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder