Doğrusunu
isterseniz ekran başına otururken içim çok rahattı. Zira Karagül, bugüne kadar
seyircisinin istediği her sevinci, hüznü, hareketi dozunda ayarlamış ve sunmuş
bir diziydi..Üstelik her bölümde, bir öncekine nazaran heyecan ve aksiyon
artarak devam ediyordu.
Yanılmadım
!
Karagül,
geçen sezon sonunda yaptığı gibi, izleyici üzerinde bomba etkisi yaratacak bir
bölümle sezona veda etti. Ben kendi adıma söyleyeyim, gözümü ayıramadım, büyük
bir dikkat ve heyecanla izledim.
Yine
yapacağını yaptı, izleyicisinin görmek istediğini çok lezzetli bir şekilde
sundu. Şimdi gelelim sezon finali notlarımıza..
Gecenin
yıldızları Kadriye ana, Kendal ve Asım idi elbette. Asım, konakta hiç kimsenin yapamadığını
yaparak, büyük bir cesaretle Kendal’ın marifetlerini Kadriye anaya izletirken,
bizleri de hem hüzne, hem sevince boğdu. Bir parça sevgiye hasret Asım…Babasının
bir gülüşüne, saçlarında gezinecek eline muhtaç Asım..Onun dışında kocaman ve
pırıl pırıl bir yüreğe sahip Asım..Annesinin gözlerinin önünde, babası
tarafından itilip kakılmasını, aşağılanmasını hep içine atmış, elinden fazla bir
şey gelmediğinden onun ezikliğini yaşamış Asım..Ve elbette tüm bunların
öfkesini, üzüntüsünü içinde hep biriktiren Asım. Konağın en sessizi, en geride
kalmış masumu..Bir tokat ile ayağa kalkan, annesinin suskunluğuna artık dayanamayan
ve CD yi ortaya çıkaran Asım..Yine de “ama babam” diyen vicdanlı Asım…Fazla
konuşmuyordu Asım belki, belki bir iki kelime ile anlatıyordu ne istediğini,
ama gözlerindeki anlam bambaşka idi..Tüm bunları ekrandan sunan Can Atak ve
muazzam oyunculuk ise, gerçekten konuşulmayacak gibi değil elbette. Sezon
finaline de damgasını vuran karakter ve oyunculuk, beni de kendisine bir kez
daha hayran bıraktı..Özellikle annesi ile karşılıklı sahnelerde, yüreğimize
işlediler her ikisi de..
Dip
Not : Farkındayız değil mi, Asım ile Emine..Onların ki ne kadar hüzünlü bir hikâye..
Ah..Ahh…Şerif
Sezer ! der susarım..Ne diyeyim bilmem ki…Oyunculuğu karşısında büyülendim..Her
bölümde, adeta bir oyunculuk dersi verdi cümle âleme..Ama sezon finalinde artık
coştu coşturdu. Kadriye ana, neye üzüleceğini şaşırmış, evladının acısına yeni
yeni alışırken, çok daha büyük bir ızdırap ile karşı karşıya kalmış, kendi
canından kanından evladı, yine kendi canını almış..Ve artık yaşamaya da gerek
kalmamış..Bundan ötesi yok, bundan ötesi onun deyimiyle kelamın bittiği
yer..Önce silahı aldı eline, sonra kefeni..Yüreği de kanadı, iğne batan parmağı
da, bir oğlunu kaybetti, diğer oğlunu da öldürmeye niyetli..Kendal ile beraber
ölümüne yürüdü..Evladına kıymış evladına kıyabilir miydi…Belki..Ama karnı
acıkan Kendal’a, elleriyle de ekmek yedirirdi..Ve tüm evlatlarının torunlarının
kundaklarından evladına kefen dikerdi gözünde yaşlarla..Şerif Sezer’in
ellerinden öpüyor, oyunculuğu karşısında dili tutulmuş biri olarak, ne söylesem
yetmeyeceğini biliyorum ve “onu ne kadar övsek az” diyerek affımı istiyorum..
Dip
Not : Mezara doğru yürürlerken, o rüzgârda Kadriye ananın başındaki örtü
uçmasın diye kol altlarına sıkıştırılması fikrini alkışlıyorum. Detay küçük ama
gösterilen özen büyük..
Kendal
ise, tüm korktuklarının başına geldiği anda adeta süt dökmüş kediye
döndü..Horladığı, azarladığı onca işçinin arasından sırtına dayanmış bir silah
ile götürülürken, annesine karşı gelmedi..Üstelik kendini de savunmak
istemedi..Savunsa zaten ne diyebilecekti ki? Belliydi artık işler onun istediği
gibi değildi. Belki yorgundu, belki bezgin, ya da içinde kardeşinin vicdan
azabı kim bilir..Ama sakindi Kendal, uysaldı. Korkusu sırtındaki namludan çok,
annesinin gözlerindeki acıydı..Belki o yüzden isyan etmedi bu defa, belki artık
yolun sonuna geldiğini anladı oda…Mesut Akusta, Şerif Sezer karşısında öyle
yürekten, öyle gerçekçi idi ki, kendileri ne kadar etkilendi bilemem ama ben
ikisini izlerken içimden milyonlarca duygu geçti. Kendal’a öfke duyuyorduk, kin
büyüttük içimizde ona karşı, cezalansın istedik hep, hak vermedik, zorda
kaldığında da üzülmedik, kötülük nedir, bir insan ne kadar ileri gidebilir
onunla öğrendik, ama Kendal’ın içindeki çok nadiren ortaya çıkan sevgi, vicdan
ve hüzünden de haberdardık..Mesut Akusta, ustalıkla her duyguyu bize
yansıtırken, bize de keyif almak kaldı sadece..
Dip
Not : Sırtında mezar taşı ile uzun yol yürüyen Kendal ağanın terden sırılsıklam
olması gerekirdi diye düşünüyorum..
Ve
tüm gerçeklerin Oğuz tarafından açıklandığı sahnede şok olan tüm aile fertleri.
Sezon finalinin üç kahramanının yanı sıra, tüm oyuncular gerçekten kusursuzdu. Şimdi
onları da tek tek yazmaya kalksam bu yazı çok fazla uzayacak. Ama şu kadarını
söyleyebilirim. Ebru’nun yüzündeki o ifade, tüm o büyük acıya rağmen ayakta
durma çabası, gücü ve bu gücünü kendisi kadar güçlü olmayanlara sunması, şok olmuş
ve isyan etmiş çocuklarını yatıştırmaya çalışması, Ece Uslu’nun bu karakter
için nasıl da biçilmiş kaftan olduğunu gösterdi bana..Zira Ebru böyle bir
durumda zırıl zırıl ağlayacak, dövünecek bitkin ve yıkılmış bir halde gezinecek
kadın değildi. Ece Uslu, acıyı ve gücü yüzünde o kadar iyi taşıdı ki, helal
olsun diyorum.
Dip
Not : Ebru ile Baran’ın, Murat onları gizli gizli izlerken, sarılıp acılarını
paylaşmaları, akşamın en baba sahnelerinden biriydi. Üstelik o sahnede, “sahi
daha Baran’ın gerçek annesinin Ebru olduğu ortaya çıkacak” düşüncesi aklıma
geldi..
Ada,
Maya ve Baran babalarına mı üzülsünler, amcalarının ihanetine mi isyan
etsinler, ne yapacaklarını şaşırmış bir halde öfkeyle delirdiler..İlayda Çevik
ile Ayça Turan’ın gün geçtikçe daha iyiye giden performansları gözden kaçmıyor.
Baran ise öfkesiyle ve sevgisiyle tam Anadolu çocuğu işte..Özlem’in panik
halleri beni güldürdü, Serdar’ın ise hala ezberci oyunculuğu gözüme battı ne
yalan söyleyeyim.
Dip
Not : Düşündüm de, Ada Maya’nın yerinde olsa Serdar konusunda bu kadar olgun
olur muydu acaba ?
Finalde,
herkes anasının kucağında, Kendal’ın kanı kefenine damlamakta, Murat ölümüne
yollarda…İzleyici ise yeni sezon için gün saymakta…
Yeni
sezonda o kadar soru var ki bizi bekleyen..
Kendal
ölecek mi? (ihtimal vermiyorum)
Murat
ortaya çıkacak mı? (niye gizlendiğini anlamış değilim zaten, planı ne acaba)
Dizinin
müziklerinin albümü falan çıkacak mı? (şahane olur)
Sibel’in
bebeği, onun geçmiş hikâyesi, Ayşe’nin onun kızı olduğu ortaya çıkacak mı?
En
önemlisi, Baran ile Ebru ana-oğul olduklarını öğrenecekler mi?
Özlem’e
ne olacak ?
Narin
ile Oğuz kavuşabilecek mi?
Fırat
ile Ebru aşkı nereye gidecek?
Ada,
Maya ile aslında aynı kişiyi sevdiklerini öğrenecek mi?
Yani
kısaca, yeni sezonda da Cuma akşamlarımız çok keyifli ve hareketli geçecek
diyelim ve sezon finali yazımızı burada bitirirken, tüm Karagül ekibine bizlere
iki sezon boyunca verdikleri keyif için çok teşekkür edelim…
Siyah
İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder