30 Eylül 2012 Pazar

Adını Feriha Koydum-Emir’in Yolu 70. Ve 71.bölümden notlar..




AFKEY olarak kısalttığımız Emir’in Yolu, her türlü tepkiye rağmen yoluna devam ediyor biliyorsunuz. Sevenleri kadar sevmeyip ağzına geleni söyleyenleri pek çok. Ben diziye, diğer dizilerimize baktığım gözle baktığım için, seyretmeye de, yazmaya da devam ediyorum. Sevmeyenler kadar, izleyenler olduğunu da biliyorum çünkü. Ve benim yazılarımda kullandığım dil, işte bu yüzden tamamen tarafsız ve hafif esprili. Zira görüyorum ki, izleyiciler seyrettikleri dizilere kendilerini çok fazla kaptırıp, neredeyse o dünyanın içinde yaşamaya başlıyorlar. 

Dolayısıyla bölüm yorumlarına geçmeden önce seven, sevmeyen herkesten naçizane küçük bir isteğim var..Lütfen izlediğimiz karakterlerin hayali birer kahraman olduğunu unutmayalım, izlediğimiz olayların her ne kadar hayatta örnekleri olsa bile, hayal ürünü birer kurgu olduğunu da unutmayalım. Birkaç saat güzel vakit geçirip, kendi hayatımıza geri dönelim. Hayatımızın merkezine, bu olayları ve karakterleri oturtmayalım. Hele hele, bu karakterleri canlandıran oyuncularımıza lütfen saygılı olalım. Sonuçta her oyuncu, kendisine verilen karakteri ve senaryoyu oynamak zorunda. İşlerini yapıyorlar kısaca. Birilerini suçlayarak, hakaret ederek, gönül kırarak öfke yatıştırmak, tepki vermek ne derece doğru, empati yaparak düşünelim. En önemlisi de şu, izlediğimiz karakterler ile o karakteri oynayan oyuncuların çok farklı iki insan olduklarını ayıralım. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil elbette, ancak sevdiklerimiz için bile olsa, sevmediğimiz insanlara hakaret hakkına sahip olmayalım. Önce kendimizi yargılayalım, sonra başkasına saygı duymayı öğrenelim..Ve söylediklerimin anlaşılacağını dileyerek bölüm yorumlarımıza geçelim.

Geçen hafta başlayan çok fazla yeni dizi sebebiyle, AFKEY yazısını iki bölüm birleştirmek zorunda kaldım. Affınıza sığınarak haydi beraber dizimizde neler olmuş bir bakalım..

Xxx Can Komiser

Can Komiser iyi hoş lafım yok, amma velâkin fazlasıyla suratsız. Üstelik boyu Emir’e göre epey kısa kalıyor. Oyuncu seçimi yapılırken dikkat edilmemiş sanırım. Eğer Can Komiser ile Emir bir aşk yaşayacak olursa, büyük ihtimal yeni bir takoz vakası ile karşı karşıya kalacağız söyleyeyim. Tabi takozu kullanan Hazal Kaya iken, hiç gözümüze batmıyordu. Şimdi Can Komiser aynı durumda iken bakalım nasıl olacak.  Buna rağmen Can kızımız, hoş ve güzel. Hele gözlerine bayılıyorum ben. Şöyle azıcık da cilveli olsa, kadınsı giyinse, saçını şöyle bir savursa eminim daha tatlı olacak..Can Komiser bu arada işi gücü bıraktı, Emir nerde o orda..Ekip olarak daha doğrusu, Can Emir’in peşinde koşarken, ortağı da Zülâl’e taktı. Bunların hiç işi gücü yok mu Allah aşkına. Arka Sokaklar ve Behzat Ç. Dizilerindeki koşuşturmayı düşününce, ister istemez bunu düşünüyor insan. Ayrıca Can Kızımız, pek bir filozof..Polis olacağına psikolog olaymış iyiymiş. Üstelik daha mantıklı olurdu bence senaryo açısından. Emir’in psikolojisini düzeltmekle uğraşırdı diyeceğim ama sanırım o zamanda Fatmagül’ün Suçu Ne dizisindeki psikolog sahnelerinin taklidi derdik değil mi..Neyse, kızımız malum her an Emir’in burnunun dibinde ve sürekli döktürüyor maşallah. Ayrıca tüm emniyet mensubu arkadaşlar, Emir’in peşinde sanki. Emir yolda yürüyor, adamın birine çarpıp kavga ediyor, hemen arkasında iki polis Emir’in yumruk atmasını bekliyor. Sonra koşarak gelip kolundan tutup götürüyorlar. Bu ne acemi ve komik bir sahnedir anlatamam. Ve fakat Emir’in bu karakol muhabbeti sıktı canlarım beni ya. Hep aynı muhabbet dönüp duruyor, dizide gram ilerleme yok fark ettiyseniz. Ayrıca ağırlıklı olarak karakolda geçince dizi insan ister istemez detaylara takılıyor. Emniyette o monitörlerden kaldı mı ya. Eğer kaldıysa, yazık bizim Türk polisinin haline vallahi. 

Xxx Sütkız Zülâl..

Fazlasıyla suratsız ve fakat aynı zamanda sevimsiz ve itici kusura bakmayın. Bu Sütkız Emir’i kafaya taktı onu anladık ta, niye kafaya taktı ben onu çözemedim. Ne bekliyor yani. Sütkardeşinin eski kocasını ayartmayı falan mı planlıyor acaba. Dilerim böyle bir derdi yoktur. Yoksa Rıza babanın ciddi ciddi kalbine iner artık. Rıza baba demişken, bu adam ne kadar para kazanıyor acaba çok merak ettim doğrusu. Neden mi? Zülâl’e dikkat edin canlarım, kız bir giydiğini bir daha giymiyor, hani köyden geldiğinde beraber alışverişe gidip birkaç parça elbise almışlardı ya. Rıza baba kaç elbise aldı bu kıza ki.. Giy giy bitmedi. Sütkız elbise, hırka, babetten oluşan Fatmagül tarzı giyimine son hız devam ediyor. Sürekli elbise değişiyor üstelik. Maşallah ne gardırop yapmışlar helal olsun dedim kendi kendime..Gözü de pek çabuk açıldı, koskoca İstanbul’u iki günde öğrendi, mezarlığa koşmalar, karakolda Emir’i aramalar, Marketten alışveriş yapıp Emir’in evine gitmeler. Hele birde şöyle bir noktaya dalıp, kendi kendine felsefi konuşmalar yapmıyor mu, cidden tırsıyorum ben kızdan. Bakın benden söylemesi, bu kızın okumaya falan niyeti yok. Rıza baba sürekli “sen derslerine çalış kızım” dese bile, biz henüz Zülâl’in odasına geçip te bir sayfa ders çalıştığını görmedik. Varsa yoksa Emir..Amacı Emir’i kendine âşık edip okul falan okumadan, hemen hazıra konmak gibi geliyorsa da, pek olası görünmüyor bu durum. Hayır, şimdi, bu Zülâl üç gün sonra Tıp Fakültesi’ni kazanır bu tembellikle biz, konuştuğumuzla kalırız görün bakın..Çok ta inceden işliyor Emir kardeşimi sütkız. Ama bize işlemez. Feriha benim kardeşimdi diyorsun, Emir’i tavlamaya kalkıyorsun, sonuç olarak ta komik oluyorsun üstelik. Ben sıkıldım şimdiden bu kızdan..

Xxx Aysun Hanım..

Ah Aysun Hanım senin derdin hiç bitmeyecek..Emir yetmezmiş gibi başına bir de Can oğlumuz çıktı. Ama sen dört ay içinde, ilkokula giden çocuğu, hemen büyütür genç lise delikanlısı yaparsan olacağı bu. Kadın hangi oğluna koşacağını şaşırdı. Kâh hastanede, kâh karakolda. Bu yetmezmiş gibi, şimdi Can ile Ömer birbirlerine düşman kesildiler. Dolayısıyla bu sezon, Aysun hanım geçen sezonlara göre çok daha göz önünde ve aktif. Bana sorarsanız sıkıntı yok. Zira ben Aysun Hanım ile Sanem hanımı seyretmekten çok keyif alıyorum. Gerek güzellik, gerek oyunculukta ikisi de maşallah sınır tanımıyorlar. Aysun hanımın hastanedeki pudra rengi pantolonu beni benden aldı. Pudra rengini oldum olası sevemedim aslında ama çok yakışmış kadına Allah için. 

Xxx Sanem Hanım..

Dizimizin en ayran gönüllü, para delisi hatunu Sanem, bu sezon Yavuz’un kanatları altında ama her an düşebilir fazla yükseğe uçmasın bence. Deniz Uğur, bu sene peruk kullanmıyor sanırım, saçları uzamış gibi geldi bana. Kullanıyorsa da fark etmez, sağlığı yerinde olsun yeter ki. Müthiş güzel kadın. Bayılıyorum saçına,makyajına,giyim kuşamına. Dizinin mihenk taşlarından olan Sanem Hanım, en çok sevgili ve eş değiştiren karakter unvanını da hala elinde tutmakta. Kadının hayatını bir türlü düzene sokamadılar gitti. Açıkçası ben Yavuz’la beraber olmasındansa, Ünal Sarrafoğlu ile daha münasip bir ilişki yaşamasını tercih ederdim. Ama Sanem Hanım bu. Parasız pulsuz gariban hayatını ne yapsın değil mi canlarım.


Xxx Cansu can..

Cansu bu sezon çok değişik. Öncelikle burun estetiğini niye yaptırdı Sedef Şahin anlamadım. Herhangi bir sağlık sorunu sonucu olabilir ama yine de eski hali çok daha hoş ve karizmatikti. Üstelik bu değişimden sonra, ağzı bir tuhaf olmuş. Fark ettiniz mi bilmem ama dudak yapısı da hafiften bozulmuş gibi geldi bana. Cansu değil de başka biri var gibi geliyor karşımda. Üstelik iki bölüm boyunca, iki sezonun en gözde karakteri Cansu biraz arka plana atılmış gibi geldi. Gerçi en son izlediğimiz 71.bölümde Sanem hanımın yolladığı adama aşık olacak gibi görünüyor Cansu ama ben yine de onu daha aktif görmek isterdim doğrusu. Üstelik Feriha ölmüşken ve Emir yalnız kalmışken Cansu hiçbir fırsatı kaçırmamalıydı bence. Haydi, Emir’den vazgeçtin, Haldun’u gözüne kestirdin diyelim. Facebooktaki bütün Haldun’lara ne zaman baktın sen Cansu. Hangi ara taradın o kadar ismi ben bilemedim..

Xxx Emir..

Emir’e geçmeden önce Çağatay Ulusoy için şunu söylemeliyim ki, her bölümde biraz daha oyunculukta ilerleme kaydediyor. İlk sezondaki o mimiksiz, duygusuz, ifadesiz yüz şekliyle oynayan Çağatay gitti, yerine Emir’in acısını mükemmel yansıtan bir Çağatay geldi. Sadece yakışıklı olmanın oyunculuk için yeterli olmadığını anlayan yetenekli gencimizin oyunculuktaki bu müthiş gelişimini hem takdir ederek izliyorum, hem de kocaman alkışlıyorum.  Gelelim Emir kardeşime. Emir sen her fırsatta soluğu Feriha’nın yanında alıyorsun anladık. Ama dikkatimi çeken bir durum var o mezarda, o mezarın başındaki eşarp niye hiç kirlenmez, ilk günkü gibi pırıl pırıl durur. Acaba diyorum arada eve götürüp yıkayıp ütüleyip geri getiriyor musun? Meyhaneye gidip içip içip, bulaşıkları yıkama muhabbetine de çok güldüm. Ne alaka ve ne mantık yani bu anlayamadım. Koskoca Emir Sarrafoğlu dört ay öncesine kadar çok zengin değil miydi? Ne oldu Feriha ölünce bütün mallarını bir hayır kurumuna mı verdi ki, içtiği rakının parasını ödemek yerine bulaşık yıkıyor. Karnında bir kurşun yarası ile inşaata gelip kereste taşıyor. Ne bitmez keresteymiş arkadaş ya taşı taşı bitmedi. O da haklı ne yapsın. Evde oturmaktan iyidir. Bu ne ya Zülâl gider, Can gelir, Can gider Aysun gelir, yahu bir rahat verin adama. Eninde sonunda bavulun alıp eski apartmanına kaçırdınız adamı işte..

Xxx Hatice hala ile Seher..

Müthiş ikili diyorum ben onlara. Dizinin en şekerleri kesinlikle onlar. Kavgaları, konuşmaları, beraber plan yapmaları muhteşem..En renkli karakterlerimiz ikisi ve ben çok seviyorum ikisinin çekişmesini seyretmeye. Hele Seher..Harikalar yaratıyor resmen..Her türlü gerginlik seyrettikten sonra, çilek reçeli gibi geliyorlar valla..

Xxx Koray, Gülsüm ve Güzel dadı Pınar..

Oy oy oy..Koray’ın işi çok zor..Bir tarafta şahane bir dadı, diğer tarafta problemli eski eş. Önce Gülsüm diyelim zira Pelin Ermiş bu sezon şahane oyunculuk çıkarıyor. Hele son iki bölümdeki performansı inanılmaz göz doldurdu benim nazarımda. Ama şimdi söyleyin bana Allah aşkına, Gülsüm’ün boşandığı kocasının evinde ne işi var..Münasip mi orda yaşaması. Haydi, anne sözü dinledin aşağı indin tamam, peki öğretmenlik işi ne olacak. Yahu bu ülkede binlerce öğretmen atama beklerken, sen atandığın yerden işi bırakıp geliyorsun. Olacak iş mi..Bu birazda atama bekleyen kardeşlerimiz ile dalga geçer gibi oldu kusura bakmayın. Evladını bırakıp gitmesi zaten hata bir anne olarak. Öbür taraftan Koray saplantısı artarak devam ediyor. Kafayı Pınar’a taktı. Ne yalan söyleyeyim, çok güzel kız Pınar. Su gibi. Yüzüne bakmaya doyamıyorum ben maşallah. Şeker mi şeker. Çok sevdim ben Pınar’ı..Koray ile de fevkaladenin fevkinde yakışmaktalar efendim. Bir de üstüne, Pınar sabah uyanıp yataktan kalktığı anda bile full makyajlı. Nasıl makyaj ise o gece bile bozulmuyor. E hal böyleyken, hatun her daim güzel elbette. Neyse ne, Allah için güzel kız. Koray ile de çok uyumlu. Üstelik ufaklık ile de iyi anlaşıyor. Gülsüm kardeşim bu gidişle yakında Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesini boylar, dilerim Pınar ile Koray da mutlu olurlar. Koray ise her zamanki gibi dengeleri kurmaya çalışıyor. Yusuf Akgün’ün samimi ve doğal oyunculuğunu da çok severek izliyorum ben..Çok rahat..Seyrederken bakıp kalıyorsunuz. Sadece gözüme son bölümde, yüzündeki şişlik takıldı. Hani Koray zil zurna sarhoş oldu da, Emir onu eve getirdi ya. Kapıyı çalarlarken, Koray’ın sol yanağındaki fındıktan az irice şişlik gözümden kaçmadı. Ciddi bir şey olmadığını umarak, Gülsüm kardeşimizin de bir an önce aradan çekilmesini ve Koray ile Pınar’ı rahat bırakmasını dileyerek AFKEY yorumlarımıza son verelim..

Biraz uzun olan yazımızı sabredip okuyan, okumayan, seven, sevmeyen tüm güzel yürekli canlara da kocaman sevgiler yollayalım..

Siyah İnci’den sevgiyle…

www.twitter.com/blackpearl42

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder