Kuşkusuz, hakkında en çok
konuşulan, yorum yapılan, yazılan, çizilen ve özel bir hayran kitlesi olan bir
dizi Adını Feriha Koydum..Geçen sezon sonunda Hazal Kaya’nın diziden ayrılması
ile başlayan tepkiler, yaz boyunca devam etti. Neredeyse her gün, çeşit çeşit yorum
okuduk, çeşit çeşit haber çıktı hakkında. Emir’in Yolu olarak devam etmesine
karar verildi. Bu elbette ki Hazal Kaya hayranlarını, Emir ile Feriha aşkını
izlemeyi sevenleri öfkelendirdi. Ve Nihayet Cuma akşamı çok büyük bir merakla
beklenen yeni sezon ilk bölümü yayınlandı.
Ben ancak bu akşam seyredebildim…
Yazdığım bütün yazılarda,
tarafsız bir gözle bakmaya çalışıyorum. İyi ya da kötü ne gördüysem, içimden
geldiği gibi yazıyorum. Bazen sırf bu yüzden tepkiler alsam bile, doğru olanın
böyle davranmak olduğuna inanıyorum. Bu sebeple, diziye elimden geldiği kadar
tarafsız yaklaşmaya, her zamanki tarzımı ve tavrımı korumaya çalıştım.
Şimdi bu sezon AFKEY
seyredecekler için bir tavsiye ile başlamak isterim. Bu dizinin AFK ile alakası
yok canlarım. Feriha’nın ölümünden sonra Emir’in hayatını konu alan bambaşka
formatlı bir dizi. Öncelikle bu psikolojiden kurtulmak lazım. O gözle bakmak
lazım. Elbette ki Feriha’nın etkisi sürüyor, sürmeye de devam edecek. Elbette
ki, eski konular, eski karakterlerden bazıları var..Ama benim gördüğüm,
dizimizin hayli şekil değiştirdiği.
Bakalım yeni sezonda bizim
gözümüze naçizane neler takılmış..
Açılış müziği Sezen Aksu-Dua idi.
Geçen sezonun kapanış şarkısı idi aynı zamanda. Müzik seçimi için ellerinden
öperim kim sorumluysa, on numara beş yıldız bir seçim olmuş. Konuya cuk
oturmuş..Hoş bu şarkıyı hangi sahneye koysanız, cuk oturur o ayrı konu.
Şimdi bu sezonun bomba iki
karakterini analiz ederek giriş yapalım canlarım. İlk karakterimiz Zülâl..Feriha’nın
sütkardeşi..Rıza babamız aldı getirdi köyden okutmaya. Yahu Rıza baba, sen
Feriha’yı okuttun da ne oldu Allah aşkına. Başına gelmeyen bela kalmadı. Nerden
çıktı şimdi bu kız. Üstelik Zülâl kızımız, sanki bir korku filminde oynuyor
muşta, orada çok korkunç bir şey görmüş, gözlerini belertmiş, donmuş kalmış..O
ne saçma sapan donuk bir insan ya, o ne saçma sapan bakışlar. Vallahi ürktüm
kızın bakışlarından. Haddinden fazla sevimsiz bir karakter kimse kusuruma
bakmasın. Üstelik tehlikeli de. Yani hiçbir şey yapmasın, bakışlarıyla bile öldürür
adamı. Hatun her an, eline ekmek bıçağını alıp, birilerini doğrayacakmış gibi
bakıyor. Anladık gözler iri, güzel ama çok korkunç be Zülâl..Bir o kadar da
duygusuz, insan ölen sütkardeşinin odasına girince bir duygulanır, titrer şöyle,
ağlar değil mi. Hatun bunlar yerine aynaya taktı kafasını. Kendini hiç görmedi
herhalde daha önce aynada. O aynaya uzun uzun bakmalar falan neyin nesi..Seher
soru soruyor, kız aynaya konuşuyor. Üstelik eli maşalı gerçekten, dili
uzun..Öyle Feriha gibi kendine laf edilince, susmuyor. Zaten maşallah ağzı da
pek laf yapıyor. Nerelerde öğrendiyse, o aşk meşk olaylarını, yok yaralı
kurtlar dağdan inermiş te, geri dönmezmiş te bir sürü geveledi durdu çenesiz..Ne
edebiyat var mı bizim köylü güzelinde. Emir yaralı kurt, sen de dağların ceylanı
ol, kurt senin peşine düşsün bari olmazsa..Bir köylü kızına göre de burnu fazla
havalı gibi geldi bana..Hayır, bu Zehra annenin sütünden midir nedir..Feriha
kızımızın da burnu pek havalıydı hatırlarsanız. Ayrıca, sen İstanbul’a ne zaman
geldin, ne zaman öğrendin ki, kalktın tek başına mezara gidiyorsun, o
boynundaki çember neyin nesi, boynun terlemesin diye herhalde. Zira o çember
başa örtülür diye biliyorum ben. Zehra anne de hep boynunda taşırdı, yeni moda
falan mı acaba bilemedim ben.. Bu Zülâl ile Emir birbirine âşık olacak falan
demeyin vallahi düşer bayılırım. Bir zengin oğlan-köylü kızı aşkı daha
kaldıracak gücüm yok benim, sizleri bilemem tabi.
Uzun lafın kısası….Seni hiç
sevmedim sütkız…Ha sütanneni severdim ayrı konu...Rıza baba, senin de başında
zaten Seher delisi var, Hatice hala var, yetmedi mi başındakiler de bir de bu
kızı aldın geldin demezler mi adama..Derler elbette.
İkinci karakterimiz Can Komiser.
O nasıl isim öyle. Ve Niye öyle..Nasıl bir mantıklı açıklaması var çok merak
ediyorum. Şöyle güzel güçlü bir kadın ismi bulamadınız mı bir polis için
yahu..Acaba dedim, bir ihtimal Emir’in sevgilisi olursa, Emir ona “Can’ım” diye
hitap etsin diye mi buldular anlamadım ki. Yani şunu düşündüm, kendim bile
düşüncemi çok saçma bulup güldüm..Ancak bu hatun, Emir’in sevgilisi olmak için
fazla kısa canlarım. Üstelik çok çenesiz ve ukala..Her ne kadar boyundan büyük
işlere kalksa da, Emir ile bir aşk hikâyesi, boyunu epey aşıyor gördüğüm budur.
Umutsuz Ev Kadınları’nın saf âşık Levent’i de burada Can kızımıza ortak olmuş,
tam yerini bulmuş. Sözün özü şudur ki, her iki kızımız da Emir ile aşk
yaşayacak tipe, karaktere, duyguya sahip değiller benim görüşüm..
Gelelim gidenlerden sonra
elimizde kalanlara. Malum bu sezon pek çok eksikle başladı AFKEY..Sadece Feriha
değil, Hande, Mehmet, Gülfidan, Levent, Zehra anne de diziden ayrıldı. Ben en
çok Ece kızımızı merak ettim doğrusu. Nerelere kaybolmuş Ece. Yağmur Tanrısevsin,
geçen sezonun sonlarına doğru diziye dâhil olmuştu hatırlarsanız, ama o berbat oyunculuğu
o kadar tepki almıştı ki, sanırım kendisini izleyince, o da diziden ayrılmaya
karar verdi. Pek isabetli bir karar olmuş, sevindim ben şahsen. Aman seni Tanrısevsin
Yağmur kızımız, bizden uzak ol yeter
ki..
Mehmet de ayrılmış diziden ve
Türkmenistan’a uçmuş sözde..Ne işi var oralarda onu da anlamadım. Kardeşi Ömer’de
köyden dönmüş ama 3 sene 3 ayda, neredeyse 10 yıl birden büyüyüvermiş. Aynı
durum Emir’in erkek kardeşi Can için de geçerli. Can çocukken pek bir
sevimsizdi ama büyüyüp delikanlı olunca pek yakışıklı, hoş olmuş. Ve fakat 3
yıl 3 ayda nasıl aşağı yukarı 10 yaş büyüdüler ben bir türlü anlayamadım.
Zehra anne de,Feriha’ya sıkılan
kurşunlardan nasibini almış canlarım. Ama benim dikkatimi çeken nokta, Zehra
anne için bir mezar bile hazırlanmamış olması idi. Nerede onun mezarı. Neden
hiç gösterilmedi. Dizinin en baş karakterlerinden biri olan Zehra anne için bir
mezar bile kazılmaması doğrusu beni üzdü.
Gülsüm kızımız öğretmen olmuş,
doğuya gitmiş. Şimdi soruyorum size..Kaç anne evladını bırakır çeker gider. Bu
kadar saçma sapan bir şey görmedim ben. Aferin Gülsüm dedim seyrederken,
öğretmen olmuşsun ama anne olamamışsın ne yazık. Bana çok saçma geldi o küçücük
çoğunu Koray’a bırakıp gitmesi. Bu arada Koray kardeşim de, Feriha’ların
apartmanın cazibesine dayanamamış, taşınmış bile.. Ne apartmanmış kardeşim ya,
koskoca İstanbul’da hepsi tıkılıp kaldılar o apartmana. Bu arada Koray’ın ne iş
yaptığını bilen varsa söylesin. Hala milletvekili babasının parasını yiyor
galiba. Tabi babası hala milletvekili ise..Koray kardeşim için de yeni bir
sevgili adayı var anlaşılan. O kızın da gözlerinde bir tuhaflık var. Sanki ödü
patlamış, gözleri fal taşı gibi açılmış, bir daha da düzelmemiş gibi bakıyor...Yok
yok, bu yeni kızların hiçbirine ısınamadım ben ne yazık ki..
Gelelim Seher kızımıza. Şimdi
öncelikle Seher sen hadi Rıza babanın yüzüne bakıyorsun da, Hatice Hala’nın
yüzüne nasıl bakıyorsun be hatun. Sen değil miydin kocanı, Hatice halanın oğlu
ile aldatan..Bu nasıl iş ben anlamadım..Kafayı da hafiften sıyırmış sanırım,
evde kendi kendine konuşup duruyor. Hayır, konuştuğu konu da konu olsa..Evin
tek hanımı olmuşta..Güleyim bari..Hanımlık sana bulaşır mı acaba. Hadi hanım
oldun diyelim, o kapıcı dairesine hanım olsan ne olur Seher..Seni gören de,
deniz kıyısında yalıda oturuyorsun, her işine hizmetçilerin koşuyor sanacak.
Sen bırak hanımlığı falan da, bu Zülâl senin başına fena bela olacak sen onu
düşün bence..
Cansu ile Lara kızımızı çok kısa
süreli olsa da gördük ama Cansu’nun burun estetiği elbette gözümüzden kaçmadı. Küçük
bir dipnot olarak düşelim..
Aysun hanım…Hala yaşlanmadı..Hala
çok güzel,şık ve hoş..Hala Ünal Sarrafoğlu ile çekişiyor. Zaten bu çiftin Emir
dışında konuşacak, kavga edecek bir konuları yok..Ama bu sezon Aysun hanım,
oğlu ile daha yakından ilgilenecek gibi görünüyor. Üstelik Aysun hanıma epey iş
düşüyor bu dönem, zira Feriha ile uğraşırken, başına şimdi iki tane gelin adayı
çıktı. Ben cidden bu kadın için üzülüyorum. Kadının ömrü oğlunun peşinde
koşmakla, gelinleri ile mücadele etmekle geçip gidiyor. Bir de Ahu Sungur
gerçekten ağlıyor galiba, gözleri doluveriyor birden, sesi titriyor, insan
ister istemez bir annenin acısına şahit oluyor. Gerçi benim Aysun hanıma
tavsiyem, yol yakınken sen Emir’in peşini bırak Aysun hanım, Can’a sahip
çık..Fena asi bir çocuk olmuş zira ..
Diğer taraftan Sanem Hanım da
aynı..Yine bir zenginin kollarında. Yavuz Sancaktar ile aşk meşk olaylarını
epey ilerletmişler gördüğümüz kadarıyla. Bakalım bu sezon Sanem Hanım kaç
zengin sevgili yapacak kendine diye düşünüyorum ama ortada pek zengin de
kalmadı. Ancak Sanem hanımın, makyajı, kıyafetleri, saç şekilleri için bile
seyredilir bu hatun.
Yavuz Sancaktar için de iki çift
lafım var..Yavuz kardeşim, sen ne zaman filozof oldun. İçine Nihat Doğan kaçmış
biz görmeyeli. O ne laflar, ne cümleler. Üstelik hiç yakışmıyor ağzına. Hani
babasının mezarını ziyarete geldi ya bölümün başında. Her ne hikmetse, tesadüfe
bakın ki, Yavuzun babasının mezarı ile Feriha’nın mezarı arasında iki adımlık
mesafe var. Başka yer kalmamış gibi gelmişler Feriha’yı buraya gömmüşler. Gerçi
annesinin mezarının yeri bile belli değil, bu açıdan bakarsak yine iyi yer
bulmuş Feriha cık..Neyse, Yavuz kardeşim mezarlığın kapısında kalktı Sanem
hanıma “Bazı gelenekler tek kişiliktir” gibi bir cümle söyledi. Ben zaten o an
başladım gülmeye. Yahu Yavuz, sen hangi geleneğe uydun ki buna uyuyorsun.
Üstelik ben hiç böyle bir gelenekte duymadım. Can kızımızın emanet edildiği
mektuptan sonra da “O şakayı bize baba yadigârımız yaptıysa, o şaka bizim alın
yazımızdır” cümlesini edince, ben sustum artık bu bilgelik üzerine..Hele
yardımcısı Kamil..O da ne..Bu adam diyorum kendi kendime..Evet bu adam, Kuzey
hapisteyken, elinden Ferhat’ın mektubunu çekip, dalga geçe geçe okuyan adam
değil mi…Burada fena halde ciddi yalnız onu belirteyim..
Ve gelelim Emir’e..Malum
dizimizin adı bile değişti Emir’in yolu oldu..Hoş, bu yol bu diziyi uçuruma
doğru götürüyor sanki biraz..
Emir, öncelikle sen kesinlikle
bir Kuzey değilsin, olamazsın kardeşim. O yüzden bırak o yan yan bakışları,
yaralı kurt tavırlarını. Saçın başın, şeklin şemalın değişmiş ama olsun. Sana
hiç yakışmıyor bu sert tavırlar. Çağatay Ulusoy çok başarılıydı rolünü
ustalıkla oynamış gerçekten. Ona kocaman bir alkış gidiyor bizden elbette. Ama
bu ilk bölümde Emir beni çok güldürdü ne yalan söyleyeyim. Emir meğer bir halk
kahramanı olmuş ta haberimiz yok..Üstelik dokuz canlı mübarek..Yangınlara dalıp
insan kurtarmalar, çatışmaların ortasına, kurşunların üzerine yürümeler, sokak
serserilerine çatıp dayak yemeler, küveti su doldurup içine yatmalar, karı-koca
kavgasına karışmalar, inşaatta çalışmalar..Nerede o elinde içkisi, gece âlemlerinin
prensi..Bir an yumruğunu havaya kaldırıp uçuverecek sandım Süpermen
gibi..Kardeşim ölmek istiyorsan, çıkarsın bir binanın tepesine atıverirsin
kendini aşağıya..Böyle ucuz cesaret gösterilerine ne gerek var..Hayır, üstelik
ölmenin de bir adabı var..Koskoca Emir Sarrafoğlu dayak yiyerek ölür mü hiç..Bu
arada Emir kardeşim evini değiştirmiş, şahane bir eve taşınmış diyeceğim ama
ben o evi daha önce görmüştüm Emir kardeş kusura bakma…Hayat Devam Ediyor
dizisinde Pelin kardeşimin zengin anne-babasının evi ta kendisi..Zira o mavi
kadife koltuğu bir gören bir daha unutmaz..Gözümüzden kaçmadı bunu da söylemek
isterim. Ayrıca erkek okuyucular için bir tavsiyem var..Emir Sarrafoğlu kaslarının
sırrı çözüldü canlarım..Öyle kaslar istiyorsanız, gidin inşaatta çimento
torbası taşıyın..Anlaşılan Emir kardeş yaz boyunca inşaatta işçilik yapmış..
Dizimizin yeni sezon ilk bölümü,
pek çok eksik isimle başlarken, yeni oyuncular da çok fazla göz doldurmadı.
İlerleyen bölümler bizlere neler gösterecek henüz bilmiyoruz, ben geçen sezonun
sonunda, çok iyi bir senaryo ve kurgulama yapılırsa, dizinin yoluna devam
edebileceğini söylemiştim. Ancak görünen o ki, bu şekilde Emir’in yolu fazla
uzun değil. Umarım yanılırım ve bu dizi sadece Çağatay Ulusoy hayranlarının
takip ettiği bir dizi olarak devam etmez.
Son olarak Emir-Feriha aşkı
sevenlere bir sözüm var..Bu diziden artık böyle bir aşk hikâyesi beklemeyin
canlarım..Zira yeni giren karakterlerde o ışığı göremedim ben…
Şimdilik burada noktalayalım..
Siyah İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder