28 Şubat 2012 Salı

ABD’deki Umutsuz Ev kadınları..Bizdeki ise Şahane..

            ABD’de yayınlandığı ilk günden itibaren bir fenomen haline gelen Umutsuz Ev Kadınları’nın yerli versiyonu bir süredir ekranlarda. Her biri başka hayatlar yaşayan ve her türlü olumsuzluğa karşı ayakta kalmaya çalışan 5 kadının hikâyesi izlenme rekorları kırınca bizi de mahrum etmediler yapımcılar sağ olsunlar.

            Ben dizinin ABD yapımı versiyonunu seyretmedim. Ancak ülkemize uyarlanan yerlisi başlayınca orijinalini merak ettim. Çünkü bence, dizi çok başarılıydı, hem dram vardı içinde hem komedi, aynen hayatlarımız gibi. Herkesin hayatına, kalbine dokunacak bir kısmı vardı dizinin. Her cins kadını bulmak mümkündü. Meraklı, dul, çocuklu, çok çocuklu, mükemmel, seksi, çocuksu, saf, kurnaz vs.Ya peki orijinali nasıldı. Allah bilir nasıldı : ) Dolayısıyla merakıma yenik düşerek birkaç bölüm seyrettim. 

Seyrettikten sonra kafamda ilk beliren şu oldu ki, bizim UEK kesinlikle daha eğlenceli ve sürükleyici. Bizim kadınlarımız kesinlikle çok çok daha güzel. Her biri ayrı parlıyor. Orijinali ile kıyasla daha bir derli toplular tabi :) Şimdi geçelim mi kadınlarımıza teker teker bakmaya.

Öncelikle Bennu Yıldırımlar ve Nermin diyorum. Oynadığı mükemmel kusursuz ev kadını eminim herkesin birazcık sinirini bozuyor. E niye mi? Tabi ki o kadar beceriklisi zor da o yüzden :)  Zaten bende aşırı titiz, mükemmel ev kadınlarının çok sıkıcı ve bunaltıcı olduğu konusunda aynı fikirdeyim Nermin’in eşi ile. Ama bu onu aldatmasına sebep midir? Kesinlikle değildir. Nitekim Nermin’in eşi de bir zamanlar bıkıp usandığı o ev hayatını ve Nermin’in kıymetini çok tan anladı ama iş işten geçti mi zamanla göreceğiz. Bennu Yıldırımlar elbette ki rolünde çok başarılı ancak. Biz bu kadını şöyle fıkır fıkır bir rolde gülerken izleyemeyecek miyiz? .Önce Yaprak Dökümü, Sonra UEK’da kadının yüzü bir türlü gülmedi. Hâlbuki bence her türlü rolün altından kolayca kalkabilecek bir kadın. Bu dizi uzun soluklu olacağa benzer ama ben Bennu Yıldırım’ları bir komedide izlemek istiyorum artık. Yine de başarısından dolayı kutlamak kaçınılmaz bizim için.

İkinci hatunumuz Özge Özder ve Emel. Tam eğlenilecek kadın yani. Mahallenin şen dulu. Havalı, bakımlı, şuh, seksi. Henüz tam olarak ne iş yaptığını öğrenemedik ama başlıca işlerinden birisi mahallenin yakışıklı erkeklerine kur yapmak bunu biliyoruz. Özge Özder sarışın olmuş ve gerçekten çok yakışmış. Güzellik yerinde, oyunculuk fevkalade. Haziran Gecesinden beri beğendiğim, kaliteli oyunculardan birisidir.  Emel bir yanı çocuk, bir yanı kadın bir karakter. Kötü mü derseniz bence değil, ama fesat bu kesin. Ve gerektiğinde dikkatleri üzerine çekmek için cazibesini kullanmaktan da çekinmiyor. Duygusal bir yanı da var, acımasız bir yanı da. Ama kimseye zarar verecek biri değil. Özge Özder’i daha önce daha hüzünlü ve sakin rollerde seyrettikten sonra, böyle bir rolde görmek beni önce çok şaşırttıysa da, kesinlikle onu izlemek çok keyifli artık eminim. Alkışlarımız Özge’ye gitsin buradan.

Üçüncü hatunumuz Evrim Solmaz ve Zeliş. Ah Zeliş ah. Ne kadar düz düşünse de her türlü karışıklık gelip onu buluyor. Dizinin en seksi hatunu bence o. Simsiyah saçlar, her an bakımlı ve şıkır şıkır kıyafetler, pırıltılı bir hayata olan düşkünlük ile parası çok ama aklı fazla çalışmayan bir karakter. Kocasına âşık mı derseniz bence değil. O kocasının parasını ve gücünü daha çok seviyor. Elindeki hayatı yitirmemek tek derdi. Komşunun saf oğlu ile bir ilişki yaşayacak mı ilerde bunu da izleyip göreceğiz. Bu konuda zaten ABD versiyonu ile biraz farklı gelişiyor olay sanırım. E Türkiye şartlarında dizinin senaryosunun biraz değişikliğe uğraması normal. Hoş hayatın içine baksak, ABD’dekileri bile hayrete düşüren senaryolar buluruz ya neyse. Konumuz başka. Evrim Solmaz, Zerda dizisinden başlayarak yükselen bir grafik çizdi. Kaba saba köylü rollerini ve şivesini o kadar güzel oynuyordu ki, bir an Zeliş rolünü aldığını okuyunca dudak büktüm desem yeridir. Ama o ağzını ve kelimeleri yaya yaya konuşması, surat ifadeleri, yürüyüşü, endamı görünce tamam dedim. Bu kadın bu işi çok iyi biliyor. Kocaman bir alkışta Evrim Solmaz’a gitsin.

Gelelim Ceyda Düvenci ve Elif’e. Vallahi kim ne düşünüyor bilmiyorum ama Ceyda Düvenci her şeyden önce çok çok güzel ve sevimli. Dizinin orijinalinde oynayan hatun ile kıyas bile etmem ayıp olur. Hem güzellik, hem enerji, hem yetenek hepsi bir arada. Hatta geçenlerde söyledim burada tekrar söyleyeyim. Bu kadını seyrederken, rol yaptığına inanmak çok zor. Öylesine gerçekçi oynuyor ki, ben bile bazen o hayatın ona ait olduğunu sanıyorum : ) O çocuklara bakarken, severken nasıl bir şefkat, sevgi akıyor ekrana farkında mısınız? Konuşması bıcır bıcır, sempatik, mimikleri harika. Oyuncu dediğin işte budur kardeşim. Binbir Gece’de oynadığı bunalımlı Bennu karakterinden sonra burada gerçekten tam anlamıyla döktürüyor. Ben gerçi Şen Yuva dizisinde ki komedi performansına da hayran kalmıştım ama Ceyda Düvenci UEK’da kendini de aşmış artık. Elif Kocasına âşık, evini seviyor, çocuklarını da ama bazen gerçekten yoruluyor. Ben seyrederken yoruluyorum kadın ne yapsın. Hayatı çok zor, her şeyi sevgiyle ve sabırla halledebileceğini sanıyor, ama bazen bu düşüncesi kendisini çok fazla yormasına sebep oluyor. Evet, Elif aynı zamanda çok sabırlı. Aslında dizinin en umutsuz vakası Elif ama o bunu kendine bile itiraf edemiyor. Sonuçta Ceyda Düvenci’de çok büyük alkışı hak ediyor.

Son kadınımız Songül Oden ve Yasemin. Yazarken bile gülmekten kendimi alamıyorum. Kadın tek kelime ile müthiş. Ben açıkçası Songül Oden’den bu performansı beklemiyordum. Çok fazla seyretmedim oynadığı rolleri. Songül Oden yapı olarak sanki komedi hiç yapamayacakmış gibi duruyor dışarıdan. Ama fakat lakin… Benim gibi düşünenlerin yüzüne tokat gibi çarptı oyunculuğu. Songül Oden’i de seyrederken gülmemek, kendini kaptırmamak mümkün mü? Hareketler, yüz ifadeleri, tavırlar, hepsi birbirine uyumlu. Adeta içindeki yetenek bu dizide patlamış resmen. Peki ya Yasemin. Yasemin çok ama çok temiz kalpli, saf, panik, heyecanlı, beceriksiz ve inanılmaz derecede sakar.Hep güzel şeyler yapmak istiyor iyi niyetiyle ama illaki eline yüzüne bulaştırıyor. Allahtan çok akıllı bir evlada sahip te kızı toparlıyor annesinin hatalarını. Kocaman bir alkışta Songül Oden’e gitsin.

Sonuç olarak ben şunu söylerim ki, bizim kadınlarımız çok daha güzel ve yetenekli. Kesinlikle bu dizinin bir aksilik olmazsa çok uzun süre süreceğinden eminim.
Yapım ve senaryo ekibini de ayrı kutlamak lazım. Malum orijinalinde 40 dk. Olan dizinin her bir bölümü neredeyse 1,5 saat sürüyor. Senaryonun bu yüzden epey zenginleştirilmesi ve Türkiye’ye uyarlanması konusunda gerçekten çok başarılılar. 

Son cümle olarak şunu söylemek isterim. Eminim erkeklerin kafasından geçen şudur… Bir kadın Nermin gibi hamarat, Elif gibi sabırlı, Emel gibi seksi, Zeliş gibi bakımlı ve Yasemin gibi temiz kalpli olmalı. Tabi tabi bulursanız kaçırmayın : ))
 
Siyah İnci’den sevgiyle..

www.twitter.com/blackpearl42

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder