Dün akşam 23.bölümüyle Kuzey&Güney ekranlardaydı.
Başladığı günden itibaren heyecan dozunun giderek arttığı dizi, gün geçtikçe
kalitesini de hızla yükseltmeye devam ediyor.
Dizinin hiç kuşkusuz dün akşamki yıldızı Ali idi. Rıza
Kocaoğlu’nun sonuna kadar hakkını vere vere canlandırdığı Ali bütün
seyredenlere delikanlılık nasıl olur, arkadaşlık, dostluk nasıl olur, kardeşim
demek sadece dilde değil yürekte nasıl olur gözümüze soka soka gösterdi. Allah
herkese Ali gibi dost nasip etsin arkadaşlar. Günümüzde yozlaşan ilişkilere
inat, dizinin arkadaşlık ve dostluk adına verdiği mesajlar için bütün kalbimle
ekibi kutluyorum.
Ali ile Kuzey’in karşılıklı meyhane sahnelerine ve gecenin
sonunda alkolün de etkisiyle yaptıkları kavga sahnesine ben öldüm bittim. Muhteşem
bir sahneydi ve Kuzey ile Ali karşılıklı adeta döktürdüler.
Onlar kapışadursun, Güney ve ailesi de, müstakbel
dünürleriyle tanışmaya gittiler. Allahım Yarabbim ben bu Handan hanıma çok
gülüyorum cidden. Kadın iki dakika susmayı beceremiyor. Ya Ebru Hanım? Aman
aman o nasıl güzel karşılama, ne kibar tavırlar, ne sevecen hareketler bunlar
derken meğer altından evlilik sözleşmesi çıkacakmış. Kuzey’in son anda vazgeçip gelmemesi de pek
bir güzel oldu, yoksa o Barış’ı eline alır, şöyle evire çevire sözleşme nasıl
olur ona anlatırdı diye düşünüyorum ben. Güney kardeşimde fazlasıyla utandı
sıkıldı tanışmada ortaya çıkan kültürel farktan ama hata onda. Ya kardeşim sen bir
annene babana anlat, sosyetede yemek adabı nasıl olur, kahve fincanı eline
alınıp mı taşınır, hizmetçi mi getirir, eve ayakkabıyla mı girilir, yemek
öncesi ne içilir öyle değil mi. Şöyle küçük çaplı birkaç ders alsalardı ve o
aldıkları dersi ellerine yüzlerine bulaştırsalardı daha bir eğlenceli olacaktı
eminim. Eve dönüşte Güney’e patlayan Sami beyde formundaydı akşam. Vallahi ben
korktum ekran başında adamın öfkesinden.
Geçen haftaki (22.bölüm) cümle âlemi ekrana kilitleyen ve
sosyal medyada büyük yankı gören Cemre ile Kuzey’in bir kafede karşılıklı
konuşma sahnesinin yerini bu hafta Güney ile Banu ikilisi aldı. Öncelikle her
iki sahneyi de ayakta alkışlamak lazım diyorum ben. Oyunculuk adına,
inandırıcılık adına dört dörtlüktü hepsi de. Evet, anne-baba rolünü oynayan tüm
oyuncular mükemmel, hepsi birbirinden usta, onlara laf etmek haddimize düşmez
amma velâkin dizideki genç kadro da birbirinden başarılı gerçekten. Dizinin
başından beri Kıvanç Tatlıtuğ’un başarısını konuşmayan kalmadı, ama Buğra
Gülsoy’un da hakkını yemeyin. Oyunculuğu, inandırıcılığı, ses tonlamaları ile adamı
seyrederken artık karşımda sadece Güney’i görüyorum.
Ve Güney güney güney. Güney akşam çok büyük kumar oynadı,
şimdilik kazandı. Aldığı büyük riski lehine çevirmeyi başardı. E o kadar okul
okuyorsun, risk nasıl alınır, strateji nedir bunları sen bilmeyeceksin de biz
mi bileceğiz yani? Valla Güney Sinanoğlu ailesi ile bu şekilde baş
edebileceğini düşünüyor olabilir ancak henüz farkına varmasa da uçuruma doğru yürüyor.
Zira dizinin başından beri hepimizin merak ettiği Banu kızımızın sağlık
problemini öğrendik çok şükür. Kızımız ciddi ciddi psikolojik açıdan
rahatsızmış meğerse. Şimdilik Güney kazanmış görünse bile, vallahi ben olsam
Banu gibi biriyle evlenmektense, son sürat ortamı terk ederdim. Ama elbette ki
Güney de bu hırsının karşılığını şöyle layıkıyla almalı değil mi?
Bu arada hani bazen dizilerde eleştirdiğimiz bir konu var.
Böyle karşılıklı uzun uzun bakışmalardan rahatsız oluyoruz ya. Akşam Buğra
Gülsoy’u seyrederken sebebini anladım. Evet, uzun bakışmalar rahatsız ediyor
çünkü yüzlerinde ifade yok. Öyle manasız manasız bakıyorlar da ondan sinir
oluyoruz. Oysa akşam dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama son sahnede Ebru Hanım
adeta Güney’in karşısında yalvarır bir ses tonu ile konuştuktan sonra, Güney’in
annesine dönüp uzun uzun bir bakışı vardı. İşte bu dedim. Buğra Gülsoy orada o
birkaç saniyelik bakışla, bir ömürlük duyguyu anlattı. İşte gözleri ile oynayan
oyuncuyu seyretmenin keyfi de burada yatıyor zaten.
Gelelim Ali’nin deyimiyle dizimizin safra haline gelmiş iki
kızına. Simay ve Zeyneb'e yani. Zeynep bu bölüm hiç görünmedi. Büyük isabet! Diziye taze heyecan verelim
diye yazılmış bir karakter olan Zeynep, aksine tüm Cemre hayranlarının şiddetli
tepkisine uğrayınca sanırım yavaştan ayağının altına muz kabukları konulmaya
başlandı. Ben çok eksiklik hissetmedim, büyük ihtimal ile ileriki bölümlerde
Simay ve Zeynep yoldan çekilip Cemre ile Kuzey’e yeniden ibrenin dönmesini
sağlayacaklar.
Ve Simay… Onca dizi seyrettim, hiçbirinde bu kadar korkunç
bir karakter görmedim. Ne Ferhunde, ne Mukaddes yenge. Hepsini avucunda sallar
sallar fırlatır Simay tek eliyle. Seyreden herkes diş biliyor Simay’a. Ne yalan
söyleyeyim son dakikaya kadar bende neredeyse tırnaklarımı yedim. Şu kızın
foyası nasıl çıkacak ortaya diye. En nihayet son dakikada Simay’ın adının
geçmesi ve Kuzeyin de “birazdan hepinizin kafasını gözünü dağıtıcam” bakışı ile
hepimiz rahat bir nefes aldık. Büyük ihtimal önümüzdeki bölüm Simay kardeşimize
sonsuza kadar veda edeceğiz.
Kuzey&Güney’den havadisler şimdilik bu kadar canlarım.
Haftaya Kuzey’den sıkı bir performans bekliyorum şahsen.
Siyah İnci’den sevgiyle.
Twitter : www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder