Hepsi çok güzeller, eğlenceliler, komikler ama aynı zamanda
her birinin ayakları yere sağlam basmakta, sorumluluklarının farkındalar. Ve cidden orijinallerine kıyasla hepsi
şahaneler. Evet, bildiniz, bir fenomen olma yolunda ilerleyen, beş farklı
hayata sahip, beş tatlı kadından bahsediyorum.
Başlarken eminim sadece bizlerin değil, kendilerinin de
endişeleri vardı. Öyle ya, ABD’de gerçeği izlenme rekorları kırıyordu ama
bakalım Türk uyarlaması aynı başarıyı yakalayacak mıydı? Bana sorarsanız,
orijinalini de seyretmiş biri olarak, Umutsuz Ev Kadınları, ABD yapımını çoktan
yakaladı hatta iki adım öteye bile geçti.
Dizinin hem gizemli
ve gerilim dolu olaylar zinciri var, hem de bizi kahkahalara boğan komedisi.
Kadınlarımızdan hangisi favorim diye düşünüyorum inanın ben bulamıyorum. Hepsi
çok iyiler, çok başarılılar, yüreklerin ortaya koydukları, bütün ruhları ile
içinde bulundukları role uyum sağladıkları kesin.
Son iki haftadır
Elif’e çok gülüyorum mesela. Kadın hem dört çocukla ilgilenirken, başına
birde huysuz hasta yaşlı komşusu çıktı, oda yetmezmiş gibi bir de kocasının
eski sevgilisi ile aynı işyerinde çalıştığını öğrenmez mi? Doğrusunu isterseniz
Ben Ceyda Düvenci kim unuttum. Artık Elif var. Bazen seyrederken Elif’i gerçek zannedeceğimiz kadar mükemmel oynuyor
Ceyda Düvenci. Bıcır bıcır konuşması, sevimli hareketleri, öfkelendiğinde
bile güzel kalmayı başarabilen inanılmaz kadın. Gecen hafta, yaşlı ve hasta
komşusuna yardım ederek seyredenlere büyük bir merhamet dersi verirken, bu
hafta kıskançlık krizlerine girdi. Diyorum ya Elif’in işi çok zor. Bize ise
ancak seyredip keyfini çıkarmak kalıyor ekran başında.
Zeliş’in ise dünyayı kendi menfaatlerine feda edebilecek
bencillikte kocasıyla uğraşması, mimikleri beni öldürdü. Acemi oyunlarının her
defasında kendi aleyhine dönmesi de cabası.Hele bu hafta birde hamile kaldı saf
Zeliş.. Hayır, yani kocası da sanki her işini halletmiş gibi çocuk derdine
düşmez mi. E görünen o ki Zeliş’in işi de zor.
Benim son iki haftadır gözümü en çok rahatsız eden ise
Yasemin’in annesi. Her şeyden önce Yasemin ile annesi siyah ile beyaz kadar
farklı. Üstelik annesi rolüne göre fazla genç kalmamış mı? Bir de lafa söze
dedikoduya çok dikkat eden Yasemin için o anne fazlasıyla oynak geldi bana. Ama
elbette ki analıkızlı sevimlilik abidesi onlar. Ve öyle bir anneyle uğraşmak ta
Yasemin’in çilesi olsa gerek :) Sadece annesi de değil. Cin bakışlı kızına ne
demeli. Hele son bölümde annesinin yanında Mert’e karşı acımasız davranışları
ve sözleri sanki bir gösteri gibi geldi
bana. Büyük ihtimal ile Yasemin iyiniyetli ama tehlikeli bir oyunun kurbanı
oldu.
En favori hatunlarımdan biri de Emel olup, eminim seyreden
pek çok erkeğin de favorilerindendir. O bakımlı, her an şıkır şıkır, biraz
fesat ama bolca merhametli Emel’i, özellikle o şahane saçları, boyu posu ile
ayıla bayıla seyrediyorum ve çok gülüyorum onun bazen kurnaz bazen saf hallerine.
Özge Özder bence bundan sonra hep sarışın kalmalı. Cidden muhteşem olmuş ben
çok yakıştırdım açıkçası.
Nermin ablamız ise oğlu Kerem ile uğraşmakla meşgul şu
sıralar. Orijinalinde aslında oğlu eşcinsel oluyor ama bizim ülke şartlarına
göre epey uçuk sayılacağı için konu yumuşatılmış ve okul hayatındaki sorunlar
olarak yansıtılmış. Zaten aslına göre epey değişiklik var ama şimdi dizinin
tadını kaçırmaya gerek yok değil mi?
Aslında hepsinin hayatı zor. Hepsi farklı müacedelerin
içinde ancak her biri hayatlarındaki insanlara da sonsuz destekler. Benim naçizane
yorumum şudur ki, bu çizgide ve performansta devam ederlerse, bu dizi uzun
yıllar boyu seyircisini ekran başına bağlayarak devam eder. Devam etmesini de
bütün gönlümle dilerim zira ekranlarda doğru dürüst eğlenceli yapım yok şu
anda.
Dram seyretmekten bıkanlar için ise Umutsuz Ev Kadınları şiddetle tavsiye
edilir…
Siyah İnci’den sevgiyle..
www.twitter.com/blackpearl42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder